Almanya'ya "gizli ırkçılık" uyarısı

Avrupa Konseyi, Alman toplumunda "gizli ırkçılığın" yaygınlaştığı uyarısında bulunarak, hükümetten ayrımcılık, yabancı düşmanlığı ve nefret suçlarına karşı daha etkili önlemler almasını istedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BERLİN - Avrupa Konseyi bünyesinde çalışmalar yürüten Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu (ECRI), Almanya'daki ırkçılık konusunda hazırladığı raporu yayımladı. 50 sayfalık raporda, Almanya'da güvenlik ve yargı makamlarının "ırkçılık" kavramını çok sınırlı bir şekilde tanımladığı, ırkçılar tarafından işlenen suçların sayısının da resmi kayıtlara geçenlerden daha fazla olduğu kaydedildi. 

Resmi rakamlara göre, Almanya'da aşırı sağcılar tarafından kurulmuş yaklaşık 225 dernek ve örgüt olduğuna işaret edilen raporda, bu dernek ve örgütlere üye 22 bin 150 kişinin bulunduğu belirtildi. "Almanya toplumunun çok daha geniş kesimlerinde gizli ırkçılığın varlığı söz konusudur" ifadesini kullanılan raporda, şunları kaydedildi: 

"2012 yılında yapılan ankete göre, Almanya toplumunda yabancı düşmanlığı içeren ifadeler yüzde 25,1'lik kesimin onayını almaktadır. Toplumun yüzde 8,6'sı Yahudi karşıtı ifadeleri onaylamaktadır. Ankete katılanların yüzde 16'sı, dünyayı yönetmenin beyazların hakkı olduğunu savunuyor. Yüzde 20'si, homofobik eğilimler gösteriyor. Bu çerçevede ECRI, ırkçılık ve nefret söyleminin çok daha geniş bir çerçevede ele alınması gerektiğini, yabancı düşmanlığı, Yahudi karşıtlığı ve hoşgörüsüzlüğü de içermesi gerektiğini vurgulamaktadır." 

Raporda, polis kayıtlarına geçen aşırı sağcılar tarafından işlenen suçların sayısının, gerçek rakamlardan çok daha az olduğuna dikkat çekildi. 

Almanya'nın birleştiği 1990 yılından bu yana ırkçılık nedeniyle işlenen cinayetlerin ve şiddet olaylarının sayısının yükseldiğine işaret edilen raporda, "Ancak ırkçılık kaynaklı nefret söylemi ve şiddet suçlarının boyutunu ortaya koyabilecek güvenilir bir istatistik bulunmamaktadır" denildi. 

Alman makamlarının birçok suçu ırkçılık kapsamında işlenmiş suç olarak değerlendirmemesinin eleştirildiği raporda, "Resmi rakamlarla sivil toplum örgütlerinin verdiği rakamlar arasındaki büyük fark, öncelikle polis ve yargı makamlarını ırkçılık konusunda kendi rakamlarını sorgulamaya yöneltmelidir" ifadesi kullanıldı. 

ECRI raporunda, bazı polis yetkililerinin ırkçı suçlarla ilgili şikayetleri kayıt altına almakta isteksiz davrandıklarını belirtirken, "Diğer bazı bilgi kaynakları da ırkçı görüşlerin ve aşırı sağcı örgütlere dönük sempatinin polis içinde yaygın olduğunu ima etmektedir" denildi. 

Öte yandan, Almanya'da resmi verilere göre 1990-2011 yılları arasında 63 kişinin aşırı sağcılar tarafından öldürüldüğü belirtilirken, bağımsız sivil toplum kuruluşlarının araştırmaları bu sayının en az 182 olduğunu ortaya koyuyor.