AP'den ifade özgürlüğü ve hukukta reform çağrısı
Avrupa Parlamentosu'nda (AP) Türkiye raporunu kaleme alan Türkiye raportörü Hollandalı Parlamenter Ria Oomen-Ruijten, ifade özgürlüğü ve hukuk alanında Türkiye'nin reform yapması gerektiğini belirtti
STRASBOURG - Fransa'nın Strasbourg kentinde Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye raporunun görüşüldüğü oturumda, rapora imza atan AP Türkiye raporunu kaleme alan Türkiye raportörü Hollandalı Parlamenter Ria Oomen-Ruijten, Türkiye'de insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda reforma ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Türkiye-Avrupa Birliği (AB) müzakere sürecine yatırım yapmanın gerekliliğine işaret eden Oomen-Rujitsen, Türkiye'nin Avrupa'nın ve AB'nin geleceğinde kilit rol oynadığını belirterek "Avrupa'nın geleceğini Türkiye'nin şekillendireceğine eminim" dedi.
Raporda öne çıkan reformların ve pozitif yönde değişimin yalnızca son birkaç yılda yaşanmadığını dikkati çeken Oomen-Ruijten, ifade özgürlüğü ve bağımsız medyayı, demokrasi açısından vazgeçilmez olarak niteleyerek, raporda Türkiye'nin bu konuda eleştirdi.
Hollandalı raportör, Türkiye'de, medyanın büyük bölümünün büyük şirketlere ait olmasının da eleştirildiğini ve medyada endişe verici şekilde yaygınlaşan otosansüre de dikkat çekildiğini kaydetti.
Türkiye'de önemli kararlar alınırken hükümetin olduğu kadar muhalefetin ve sivil toplumun de sürece dahil olması gerektiğini dile getiren Oomen-Ruijten, demokrasilerde, çoğunluğun, azınlığı da karar alma süreçlerine dahil etme sorumluluğu taşıdığına değindi.
Oomen-Ruijten, Türkiye'nin yargı ve hukuk konusunda gösterdiği tüm çabalara karşın hukukun üstünlüğü ve işleyişi noktasında hala ilerlemesi gerektiğini bildirdi.
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre ise AB müzakere sürecinin 22'nci faslın açılmasıyla büyük bir ivme kazandığını aktardı.
Flautre, raporda öne çıkan belli noktalara değinerek bazı siyasi güçlerin provokasyonu nedeniyle yeni anayasa sürecinin yavaşlamasını üzüntüyle karşıladıklarına vurgu yaptı.
Türkiye'deki basın özgürlüğü algısının kendilerini endişelendirdiğini kaydeden Flautre, birçok gazetecinin siyasi otoriteyi karşısına aldığı için işinden olduğunu ve otosansürün medyanın her alanında hissedildiğini savundu.
Flautre, Kürt açılımının hem Türkiye hem de bölge için önemine dikkati çekerek sürecin sağlıklı işlemesi için iki tarafın da daha açık ve net olması gerektiğinin altını çizdi.
Geçen hafta taslak metnin açıklandığı raporda, Türkiye’ye, geri kabul anlaşmasını imzalama ve bir an önce uygulama çağrısı yapılarak iş dünyasının, akademisyenlerin, öğrencilerin ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin AB’ye erişiminin kolaylaştırılmasının faydaları vurgulanmış, AB'den de vize serbestliği doğrultusunda adımlar atması istenmişti.
Raporda, Gezi Parkı olaylarının Türkiye’de dinamik bir toplum olduğunu ve aynı zamanda temel ilkelerin teşvikine dayalı daha fazla yaşamsal reformlara duyulan ihtiyacı öne çıkarttığı kaydedilmiş, "polisin aşırı güç kullanımı ve bazı göstericilerin şiddet eylemlerinden duyulan derin üzüntü" dile getirilmişti.