Ateşkes önemli ama planın sadece bir unsuru

G-8 Dışişleri Bakanları toplantısında ABD Dışişleri Bakanı Clinton, "Eğer sürürse, ateşkes önemli bir adım ama Annan'ın planının sadece bir unsuru" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

WASHINGTON - ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, "Eğer sürürse, ateşkes önemli bir adım ama Annan'ın planının sadece bir unsuru. Şiddetin durduğuna yönelik bu görünümün anlamlı olabilmesi için, güvenilir siyasi sürece ve barışçıl, kapsayıcı demokratik dönüşüme ilerlemesi gerekli" dedi.

Clinton, G-8 Dışişleri Bakanları toplantısının ardından kameraların karşısına çıktı. Geniş bir yelpazedeki birçok konunun ele alındığı toplantıda Suriye'deki durumun da konuşulduğunu belirten Clinton, "Ortak özel temsilci Kofi Annan'ın Suriye'de şiddetin en azından şu anda yatıştığına yönelik raporundan memnuniyet duyuyoruz" dedi.

Clinton, konuyu kendisinin Rusya Dışişleri Bakanı Sergev Lavrov ile ayrıca da ele aldığını ifade etti.

Eğer sürerse ateşkesin önemli bir adım olduğunu ama bunun Annan'ın planının sadece bir unsuru olduğunu vurgulayan Clinton, "Annan planı seçeneklerden oluşan bir menü değil plan, bir yükümlülükler dizisi" dedi.

Clinton, rejiminin plandaki bazı maddeleri seçip, onları yerine getirmek gibi bir davranışta bulunamayacağını kaydederek, "Bu şiddetin durduğuna yönelik görünümün anlamlı olabilmesi için, güvenilir siyasi sürece ve barışçıl, kapsayıcı demokratik dönüşüme ilerlemesi gerekli" diye konuştu.

Esad yönetiminin sorumlulukları sürüyor

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Suriye'deki Esad rejiminin, tüm yükümlülükleri tam ve gözle görülür şekilde yerine getirme sorumluluğunun sürdüğünü belirterek, "ABD olarak gelişmeleri yakından izlemeye devam edeceğiz" dedi.

Clinton, G-8 dışişleri bakanları toplantısının ardından kameraların karşısına çıktı.
"BM ve Arap Birliği özel temsilcisi Kofi Annan'ın belirttiği gibi, Esad rejiminin kilit yükümlülüklerini şu ana kadar yerine getirmediğini" ifade eden Clinton, Suriye rejiminin tank ve askeri birliklerinin nüfusun kalabalık olduğu merkezlerden çekilmediğini hatırlattı. Clinton, rejimin barışçıl gösterilere izin verme, insani yardım, gazetecilere ülkeye giriş imkanı sunma ve siyasi geçiş sürecine başlama yönündeki sözünü tutup tutmayacağının ilerleyen günlerde görüleceğini vurguladı.
"Annan planı seçeneklerden oluşan menü değil, plan bir yükümlülükler dizisi" diyen Clinton, rejimin, tüm bu yükümlülükleri tam ve gözle görülür şekilde yerine getirme sorumluluğunun sürdüğüne dikkati çekti. Clinton, "ABD olarak gelişmeleri yakından izlemeye devam edeceğiz. Özellikle de alandaki gelişmelerle ilgileniyoruz. Muhalefet üyeleriyle temas halindeyiz" diye konuştu.

Ülkede siyasi geçişin başlaması için Suriye rejiminin kendi halkına karşı savaşının sona ermesinin gerektiği yönündeki sıkı kararlılıklarının devam ettiğini belirten Clinton, "Esad, iktidardan ayrılmalı ve Suriye halkına kendi geleceklerini şekillendirebilme fırsatı sunulmalı" dedi.
Esad rejiminin geçmişteki sözlerini tutmaması nedeniyle, konuya temkinli yaklaştıklarının altını çizen Clinton, G-8 dışişleri bakanları olarak önümüzdeki gün ve saatlerde yakın temas halinde kalma kararı aldıklarını ifade etti.

Suriye'ye BM gözlemci heyeti gönderilmesi

Hillary Clinton, toplantı sırasında BM'de de Suriye'ye BM gözlemci heyetinin gönderilmesi konusunda istişarelerin sürdüğüne dikkati çekerek, "ABD, bu çalışmaya başlamak üzere derhal bir öncü ekip gönderilmesini destekliyor" dedi.

Clinton, gözlemci heyetinin tam hareket özgürlüğüne sahip olması, iletişimlerinin ve ülke geneli ile Suriyelilere erişimlerinin engellenmemesi,tüm taraflardan güvenlik garantisi verilmesi gerektiğini söyledi.

Bir soru üzerine Clinton, "İlk görevimiz, taahhütlerin yerine getirilip getirilmediğini test etmek olacak. Bir taraftan da BM Güvenlik Konseyi'ndeki ekiplerimiz, Esad'e, Annan planının 6 maddesinin tamamına uyması çağrısı yapan ve Annan'ın uluslararası gözlemci heyeti için zemin hazırlıkları yapmak üzere Suriye'ye derhal BM öncü ekibinin talebine destek veren bir tasarı üzerinde çalışıyorlar" ifadesini kullandı.

Esad'e yönelik uluslararası baskının ve muhalefete desteğin devam etmesi gerektiğini vurgulayan Clinton, BM Güvenlik Konseyi ve diğerleriyle yakın çalışmaya devam edeceklerini bildirdi.

Clinton, gözlemci misyonunun, güvenliklerine dair belirttiği hususların yerine getirilmesi halinde ancak işlevlerini yerine getirebileceğini ifade etti.

Bir soru üzerine Clinton, ikili görüşme yaptığı Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un, BM ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın raporunda belirttiği hususlara katılmasından memnun olduğunu söyledi.

Clinton, "Suriye'de bundan sonraki adımlara ilişkin olarak NATO'nun Türkiye-Suriye sınırını koruması gibi bir seçeneğin olup olmadığına" yönelik soru üzerine, varsayımlar üzerine yorum yapmayacağını kaydetti.

"İran'ın masaya (İstanbul'a) fikirlerle geleceğine dair sinyaller alıyoruz"

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, İran'ın İstanbul'da yapılacak "5 artı 1" ülkeleriyle müzakerelerde masaya fikirlerle geleceğine dair sinyaller aldıklarını söyledi.
Clinton, G8 dışişleri bakanları toplantısının ardından, gazetecilere yaptığı açıklamada, İstanbul'da bu hafta sonu düzenlenmesi öngörülen İran ile "5 artı 1" ülkeleriyle müzakerelerin de toplantıda gündeme geldiğini aktardı.

Bu müzakerelerin, sonuçlar üreten, kalıcı bir sürecin yaratılmasına imkan tanıyan atmosferi sağlamasını umduklarını ifade eden Clinton, müzakerelerin, İran açısından, uluslararası toplumun kaygılarını güvenilir şekilde ele alması için bir fırsat olduğunu belirtti.

Clinton, "İran, masaya gelerek ciddi olduğunu göstermeli" dedi.

Bir soru üzerine, İran'ın müzakerelere hazırlıklı geleceği yönünde beklenti içerisinde olduklarını belirten Clinton, "Masaya fikirler getireceklerine dair sinyaller alıyoruz" diye konuştu.
Clinton, İran'ın, programlarının tamamen barışçıl olduğunu savunduğuna işaret ederek, Tahran'ın, "nükleer silah arzusunu gerçek anlamda terk ettiğini" eylemleriyle açıkça göstermesi gerektiğini belirtti.

"Somut sonuçlar peşindeyiz" diyen Clinton, şöyle devam etti:
"Tabii ki bir müzakerede, İranlıların bizden güvenceler ya da adımlar talebinde bulunacağını anlıyoruz ve elbette bunları değerlendireceğiz. Ama herkes açısından şu noktanın net olduğunu düşünüyorum; müzakereler için diplomasi penceresi açık ama sonsuza kadar açık kalmayacak. Dolayısıyla zaman hususuna dikkat edilmeli. Bu hafta sonu bir başlangıç yapmak istiyoruz ve bir anlaşma için potansiyel olup olmadığını belirlemek için hızlı ve dikkatli biçimde ilerleyeceğiz".

Kuzey Kore

Kuzey Kore konusunda da değinen Clinton, G8 bakanları olarak bu ülkenin, BM Güvenlik Konseyi kararlarını ve kendi ulusal taahhütlerini ihlal edici biçimde balistik füze fırlatma hazırlıklarına dair kaygıları ele aldıklarını söyledi.

Clinton, "Kuzey Kore yönetimine, anlaşmalarına sadık kalması ve provokasyon döngüsünden uzak durması çağrısında bulunuyoruz. Kore Yarımadası'nda güvenlik ve istikrarın tesis edilmesi hepimizin çıkarına ve bunu sağlamanın en iyi yolu Kuzey Kore'nin sözlerine sadık kalmasından geçiyor" ifadesini kullandı.

G8 ülkelerinin bakanları olarak, Kuzey Kore'nin uzun menzilli füze fırlatmasının BM Güvenlik Konseyi kararlarını ihlali anlamına geleceğini net olarak ortaya koyduklarını vurgulayan Clinton, şunları kaydetti:
"Kuzey Kore'nin bu eylemi icra etmesi halinde ilave adımlar atmak için hazırlıklı olmamız gerekeceği noktasında tüm G8 üyeleri olarak görüş birliği içindeyiz. Dolayısıyla Pyongyang'ın önünde net bir seçim var; barışın peşinde olup, ABD dahil uluslararası toplumla daha yakın bağların meyvelerini toplamak ya da baskı ve izolasyonla yüzleşmeye devam etmek."

 

(AA)