Avrupa futbolu “daha fazla zenginler”in oyunu oldu!
Bloomberg, “Avrupa futbolu kimin?” başlığıyla kıtanın beş büyük ligindeki takımlara Amerikalı, Ortadoğu ve Asyalı zenginlerin ilgisini araştırdı: “Dünyanın en popüler sporu, yerel zenginlerin elinden çıkıp küresel güç ve kâr oyununa döndü.” Son örnek, Abu Dabi sermayeli İngiliz Manchester City’nin Şampiyonlar Ligi şampiyonu olması…
Emre ERGÜL
Avrupa futbolu kimin?... Taraftarı olduğunuz takımın sahibi aslında kim?... Dünyaca ünlü Bloomberg haber ajansı, Avrupa futbolunun 5 büyük ligini mercek altına aldığı analiz yazısını bu başlıklarla duyurdu. Habere göre, 2005’ten bu yana 5 ligde yer alan 98 kulübün birçoğu el değiştirdi. Bir başka deyişle, bu 5 ligin yüzde 17’si yerel zenginlerin elinden çıkıp uluslararası fon ya da yatırım şirketlerinin eline geçti.
Şampiyonlar Ligi şampiyonu olan İngiliz Manchester City bunlardan biri. Kulübü City Football Group yönetiyor. Şirket sahipleri de Abu Dabi United Group, Çinli China Media Capital ve CITIC Capital…
Analize göre, İngiliz Premier Lig ile Fransız Ligue 1 en çok talep gören iki lig. Alman Bundesliga’da takımlar kişiler yerine kulüp üyelerinin… İspanyol La Liga ile İtalyan Serie A ise diğerlerine oranla talebin az olduğu iki lig.
Kulüplerin el değiştirmesinin ardında üç neden var. 1) Bazıları Avrupa takımlarını diplomasi için satın alıyor. (Örnek, Suudilerin Newcastle United’ı alması.) 2) Bazıları takımları, şampiyonluklar, kupalar, forma satışları ve yayın teliflerinden ötürü “para kazanma” yatırımı olarak görüyor. 3) Bazıları da “fırsatçılık” yaparak; pandemi sırasında mali durumlarının kötü durumda olduğunu gördükten sonra paraya ihtiyacı olan kulüplerden faydalanıyor. Avrupa’da şu an en çok Manchester United’ın olası satışı konuşuluyor. 6 milyar dolar isteyen takımın ABD’li sahibi Glazer Ailesi, İngiliz milyarder Jim Ratcliffe, ABD’li bir konsorsiyum ile Katar şeyhi arasında gidip geliyor. Taraftarın da kafası karışık. “Man United İngilizdir, İngiliz kalmalı” diyen de var, “Katarlılar alsın” diyen de…
Uluslararası yatırım alan takım da illa başarılı olacak diye bir kaide yok. Örnek: 2013’ten bu yana Katarlıların olan Paris Saint Germain’in hala bir Şampiyonlar Ligi kupası yok. İspanyol milyarder Florentino Perez’in başkanlık ettiği Real Madrid ise müzesine 5 kupa daha ekledi.
Arsenal’in eski başkan yardımcısı David Dein gelinen noktayı şöyle özetliyor: “1983’te Arsenal yönetimine girdiğimde, takımını seven yerel işadamları vardı. Sonra milyonerler oldu… Sonra milyarderler… Şimdi de yabancı devletler!”
Peki ne değişti?
Bloomberg bu noktada şu yorumu yapıyor: “Futbol artık zenginler için bir haftasonu hobisi değil. Bir kulübü yönetmenin maliyeti artık yerel yatırımcıları aştı. Onların yerine, sadece para kazanmak için değil, aynı zamanda küresel konumlarını etkilemek için kulüp satın alan dünyanın en zengin sermaye grupları aldı.” Özetle, futbol “artık zenginlerin değil, gelip masaya koyan ve onlardan daha zenginlerin oyunu…”
24 yılda 256 kat kazandı!
Şeker tüccarı David Dein, Arsenal’in yüzde 16.6 hissesini 292 bin sterline aldığında yıl 1983’tü. Kulüp başkanı Peter Hill-Wood o zaman ona “Deli” demişti. Dein, 2007’de elindeki hisselerin yüzde 14.58’ini Rus oligark Alisher Usmanov’a 75 milyon sterline sattı!
Avrupa futboluna en çok ABD’li zenginler talip oldu
Bugün futbol kulüplerine, yerel işadamları kadar yabancı yatırımcıların da sahibi. ABD'den yatırım firmaları ve yüksek gelirli kişiler, son yıllarda futbol kulüplerinin en büyük alıcıları oldular ve 2005'te 98 takımdan sadece ikisine kıyasla şu anda Avrupa'nın en iyi takımlarının beşte birine yakınına sahipler. 5 ligin 4’ünün birinci liginde 20’şer takım var. Sadece Bundesliga’da 19 takım bulunuyor. İşte toplam 98 takımla ilgili rakamlar:
● 2004-05 sezonu: 93 takımın sahibi yerel işadamları. 2’si ABD’lilerin, 2’si Asyalıların, 1’i de bir Avrupalının.
● 2014-15 sezonu: 78 takımın sahibi yerel işadamları. 6’sı ABD’lilerin, 3’ü Suudilerin, 2’si Asyalıların, 3’ü Avrupalıların… (6’sı konsorsiyum)
● 2022-23 sezonu: 56 takımın sahibi yerel işadamları. 17’si ABD’lilerin, 6’sı Suudilerin, 6’sı Asyalıların, 7’si Avrupalıların… (6’sı konsorsiyum)
“Aile şirketini futbol için kaybedemem”
emier Lig’deki yabancı yatırım gücünün en büyük temsilcisi Roman Abramoviç’tir. Rus oligark, Chelsea’yı 2003’te 140 milyon sterline aldı, Ukrayna Savaşı yüzünden takım elinden alınana kadar transferlere de 1 milyar dolar harcadı. Abramoviç, Chelsea’yi aldığında Newcastle’ın başında yerel gayrimenkul yatırımcısı John Hall vardı. Hall birkaç yıl içinde takımı ABD’li perakendeci Mike Ashley’e sattı. Satış nedeni olarak da “Abramoviç’le rekabet edemem. Aile işletmemi futbol için heba edemem. Futbol artık milyarderlerin işi” demişti.