Bankaların ceza faturası 50 milyar dolar

2009’dan bu yana ABD’deki yasal yükümlülükleri için 80 milyar dolar ödeyen ya da ayıran bankaların karşı karşıya kaldığı faturanın toplamı 130 milyar dolar olarak hesaplanıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

EVRİM KÜÇÜK

DIŞ HABERLER - Geçtiğimiz yıl LIBOR ve Euribor usulsüzlüğü nedeniyle milyarlarca dolar ceza ödemek zorunda kalan Avrupalı finans kuruluşlarının derdi bitmiyor. ABD; Sudan, İran ve Küba gibi ülkelere uygulanan yaptırımları ihlal ettiği gerekçesiyle birçok bankaya art arda ceza kesiyor. 
Avrupalı bankaların ABD’de karşı karşıya kaldıkları suçlamalar nedeniyle 50 milyar dolar ödemek zorunda kalabilecekleri belirtiliyor. ABD, Avrupalı bankalara ceza yağdırıyor. Önce İsviçre’nin ikinci büyük bankası Credit Suisse, ABD´de bir adli soruşturmada 20 yıldan bu yana suçlu bulunan en büyük banka oldu ve Amerikalıların vergi kaçırmalarına yardım ettiği gerekçesi ile 2.5 milyar dolar ceza ödemek zorunda kaldı. Ardından Fransız bankalara sıra geldi. Fransız bankası BNP Paribas’nın İran’a yaptırımları deldiği şüphesiyle soruşturma yürüten ABD Adalet Bakanlığı’nın soruşturmayı sona erdirmek için bankanın ceza olarak 8.9 milyar dolar ödemesini istedi. BNP bilançosunda dava ve hukuki cezalar için yaklaşık 2.7 milyar euro (3.7 milyar dolar) karşılık ayırdı. Yine Fransız Credit Agricole ve Societe Generali’nin Manhattan bölge savcısı tarafından İran ambargoları deldiği için soruşturmaya alınacağı ifade ediliyor. Şimdi ise Alman bankalar soruşturmaların merkezinde. 

Sırada Alman bankalar var 
ABD’li federal ve eyalet makamları, ABD’nin kara listeye aldığı ülkelerle iş yaptıkları şüphesiyle incelemeye alınan Alman bankaları Commerzbank ve Deutsche Bank ile mahkeme dışında anlaşmak üzere görüşmelere başladı. Düzenleyici kurumların yürüttüğü inceleme hakkında doğrudan bilgi sahibi bir kaynak, görüşmelerin yeni başladığını, ne zaman anlaşmaya varılabileceği konusunda ise net bilgi olmadığını söyledi. Deutsche Bank ve Commerzbank konu hakkında açıklama yapmaktan kaçındı. 
Commerzbank ile yürütülen anlaşma görüşmelerini ilk bildiren New York Times gazetesi tarafl arın yaz aylarında uzlaşmaya varabileceğini belirtti. New York Times’da yer alan habere göre ABD’deki birimleri aracılığıyla İran ve Sudan’daki şirketler adına para aktarmakla suçlanan Commerzbank en az 500 milyon dolar tutarında ceza alabilir. 

Almanya’nın ikinci büyük bankası olan Commerzbank, gazetenin haberine göre, para cezası ve diğer tavizleri kabul ederek kendisine yöneltilen suçlamaların askıya alınmasını sağlayan yargılamanın ertelenmesi anlaşması imzalayabilir. 

Commerzbank ile imzalanacak anlaşma düzenleyici kurumların Deutsche Bank ile yapacağı ayrı bir anlaşmaya da temel oluşturabilir. Ancak New York Times haberine göre Almanya’nın en büyük bankası olan Deutsche Bank’ın ödeyeceği olası para cezasının Fransız bankası BNP Paribas’nın ödediği cezaya yaklaşması beklenmiyor. 

Toplam 130 milyar dolar 
Bloomberg’in haberine göre, Morgan Stanley analisti Huw van Steenis müşterilerine yazdığı notta 2009 yılından bu yana 80 milyar dolar ödeme yapan ya da ödeme yapmak üzere kenara ayıran Avrupalı bankaların toplamda 130 milyar dolar ödemeyle karşı karşıya bulunduğunu bildirdi. Şimdiye dek 125 milyar dolarlık yükümlülükle karşıya karşıya kalan Amerikan bankaların ise sadece 25 milyar dolar daha yasal zorunluğu olduğu kaydedildi. 

van Steenis’e göre Avrupalı bankalar arasında yasal zorunlulukları en fazla artış gösteren bankalar Barclays ve Royal Bank of Scotland. İngiltere’nin ikinci büyük bankası Barclays 2016 yılına kadar 11.9 milyar dolar yeni yasal yükümlülükler altına girecek. Bankanın 2009’dan bu yana yaptığı ödeme miktarı 10 milyar dolardı. Royal Bank of Scotland’ın ceza faturasının ise 11.3 milyar dolar artması bekleniyor. 
Atlantik’in iki yakasında da denetimlerini artıran kurumlar, ABD’li ve Avrupalı bankalara geçtiğimiz yıl 43 milyar doların üzerinde para cezası kesmisti. AB; Citigroup, Deutsche Bank, Royal Bank of Scotland, Societe Generale, JP Morgan ve aracı kurum RP Martin, LIBOR, EURIBOR ve TIBOR faizlerini manipüle ettikleri gerekçesiyle toplam 2.3 milyar dolar para cezasına çarptırmıştı.

BNP cezasına kızan Fransa, dolara savaş açtı
Fransa, ABD yargısının, ülkenin en büyük bankalarından BNP Paribas’tan ödemesini istediği cezaya büyük tepki verdi. Parlamento ilişkilerinden sorumlu Bakan Jean-Marie Le Guen, “Olası para cezasına hükümetinin sessiz kalmayacağını” belirterek ‘Fransız devletinin güçlü bir yanıt vereceğinin’ sinyalini vermişti. Son günlerde Fransız yetkililerden ve iş adamlarından gelen açıklamalar, Fransa’nın tutumunu sertleştireceğine işaret ediyor. Fransa’nın hedefinde ise doların hegemonyası var. Fransız Bakan Michel Sapin, BNP olayının kendilerine farklı para birimlerini kullanmanın önemini bir kez daha gösterdiğini ifade ederek, “küresel ödemelerde kullanılan para birimlerinin’ dengelenmesi çağrısında bulundu. “Biz Avrupalılar birbirimize bile dolarla satış yapıyoruz. Bu gerekli mi gerçekten?” diyen Sapin, “Hiç sanmıyorum. Yeniden bir denge kurmanın mümkün ve gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu sadece euroyu değil, küresel ticarette payı giderek artan gelişmekte olan ülkelerin paralarını da kapsamalı” şeklinde konuştu. 
Diğer yandan, Fransa’nın piyasa değeri açısından en büyük şirketi olan enerji devi Total’in CEO’su Christophe de Margerie, gösterge fiyatın dolar cinsinden olmasına karşın petrol satışlarının dolar cinsinden olması için bir neden göremediklerini kaydetti ve ekledi: “Petrol fiyatları dolar cinsinden fakat rafineriler, günlük euro/dolar kurunu kullanarak petrolün o günkü değerini belirleyip euro üzerinden satış yapabilirler. Cac 40’da işlem gören bir sanayi şirketinin CEO’su da, dolar kullanımının azaltılması konusunda Sapin’i desteklediklerini belirtti. Dünyada sınır ötesi kredi ve mevduat anlaşmalarının yarısından fazlası dolar cinsinden gerçekleştiriliyor ve günlük hacmin 5 trilyon dolara ulaştığı döviz piyasalarında yapılan araştırmalara göre tüm işlemlerin yüzde 87’sinde bir şekilde dolar kullanılıyor. Merkez Bankaları rezervlerinin yüzde 60’ından fazlasını dolar olarak tutuyor