Barroso: Türkiye yapıcı yaklaşım içinde
Barroso, Kıbrıs'ta, yıllardır süren sorunu çözmek için iyi bir şans yakalandığını ve bu şansın kullanılması gerektiğini söyledi.
LEFKOŞA - Kıbrıs'ta temaslarda bulunan Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, "Adada bir çözüme ulaşılması halinde Avrupa Birliği(AB) bunu sağlamlaştırmak için elinden gelenin en iyisini yapacak" dedi.
Barroso, limanlarını Rum gemilerine açmasının Türkiye'nin alacağı karara bağlı olduğunu, ortada Ankara Protokolü bulunduğunu söyledi.
Barroso, güney Lefkoşa'daki "AB Evi"nde düzenlediği basın toplantısında, çok kritik bir dönemde geldiğini belirttiği Kıbrıs'ta, yıllardır süren sorunu çözmek için iyi bir şans yakalandığını ve bu şansın kullanılması gerektiğini söyledi.
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'la görüşmelerini anlatan Barroso, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Taye Brooke Zerihoun ile de bir araya geldiğini belirterek, hem liderlerin hem de BM'nin Kıbrıs sorununun çözümü için gösterdikleri çabayı övdü.
Barroso, liderlerin Kıbrıs'ta kapsamlı bir anlaşmaya varmaları halinde Avrupa Birliği'nin bunu sağlamlaştırmak için elinden gelenin en iyisini yapacağını vurguladı.
Yeşilırmak Kapısı'nın finansmanı
İki liderle Güven Yaratıcı Önlemlerin önemini ele aldığını aktaran Barroso, bu çerçevede, Yeşilırmak Kapısı'nın açılmasında anlaşmaya varılması halinde AB'nin bölgedeki yolun yapılması için finansal desteğe hazır olduğunu liderlere söylediğini açıkladı. Liderleri kapının açılması için cesaretlendirdiğini kaydeden Barroso, "Umarım bu konuya erken bir çözüm bulunur" dedi.
Barroso, Rum gazetecinin, "Türkiye'nin Kıbrıs sorununun çözümünde güçlük çıkardığı ve Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın masada rahat hareket etmesini engellediğini" iddia etmesi üzerine "Bu soru değil" dedi. Barroso, nasıl bir çözüme ulaşılacağının adadaki liderlere kaldığını ifade ederek, AB için önemli olanın birliğin "özgürlük, demokrasi ve hukukun üstünlüğü" prensiplerine uyumlu bir çözümün ortaya çıkması olduğunu belirtti.
"Anlaşma bu temel prensiplerimize uyduğu sürece bize söyleyecek bir şey kalmaz" diyen Barroso, çözümde sözü iki tarafın söyleyeceğini kaydetti.
Barroso basın toplantısında BM'nin müzakerelerdeki rolüne desteklerinin tam ve güçlü olduğunu da bir kaç kez yineledi.
Türkiye yapıcı bir yaklaşım içersinde
Barroso, "Türkiye'nin süreci güçleştireceği" yönündeki iddialar konusunda ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü ve ikisinin de Kıbrıs'ta çözüme ulaşılması konusunda yapıcı bir yaklaşım içinde olduklarını vurguladı.
Barroso, Komisyon bünyesinde Kıbrıs'la ilgili bir çalışma grubu oluşturulduğunun hatırlatılması üzerine ise, bunun doğru olduğunu, ancak tamamen teknik anlamda müzakere sürecine uzmanlık hizmeti vermek ve yardımcı olmak amacını taşıdığını söyledi. Barroso, "Bu daha çok müktesebatla ilgili ve danışma hizmeti veriyoruz" dedi.
Barroso, Güney Kıbrıs'ın sonuçta AB üyesi olduğunu ve teknik açıdan AB'ye uyumun önem taşıdığını kaydetti.
"Bu fırsat sonsuza kadar kalmaz"
Kıbrıs'ta bir fırsat bulunduğunu ancak bunun sonsuza kadar burada kalamayacağını ifade eden Barroso, siyasi olarak da sürecin başarılı olması yönünde destek verdiklerini kaydetti.
Barroso, Rum gazetecilerin, "kültürel miras" ile ilgili bazı sorular sorarak KKTC ve Türkiye'ye yönelik suçlamalarda bulunmaları üzerine, bu konuların bilgisi dahilinde olmadığını belirterek, yanıt vermedi.
Barroso, Türkiye'nin limanlarını Rum gemilerine açması konusundaki değerlendirmesinin sorulması üzerine, bunun Türkiye'nin alacağı karara bağlı olduğunu, ortada Ankara Protokolü bulunduğunu ifade etti.
Barroso, başka bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Talat ile çok olumlu bir görüşme yaptıklarını ifade ederek, sürece direkt karışma gibi bir niyetlerinin bulunmadığını ve BM'nin çabalarını desteklediklerini yineledi.
AB yetkilisi, Güney Kıbrıs'ın AB üyesi olmasına karşın sürece objektif bakmaya çalıştıklarını savundu.
Barroso, "AB'nin, çözüme ulaşılmamışken Güney Kıbrıs'ı üyeliğe alması doğru bir karar mıydı?" sorusu üzerine ise geçmişe geri dönmek istemediğini, "Kıbrıs"ın artık AB'ye tam üye olduğunu, isteklerinin bir çözüme ulaşılarak Kıbrıs'taki tüm halkların AB'nin yarattığı fırsatlardan yararlanmasını sağlamak olduğunu ifade etti.
Barroso Rum Meclisi'nde
Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Kıbrıs sorunun çözümünün dünyanın diğer yerlerindeki anlaşmazlıklar için örnek teşkil edeceğini ifade ederek, "mevcut fırsatın yitirilmesi durumunda, yeni bir fırsat doğacağından şüpheli olduğunu" söyledi.
Barroso, Rum Meclisi'nde yaptığı konuşmada çözüm için Türkiye'nin de yapıcı desteğine gereksinim olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakanı Recep Tayip Erdoğan'la yaptığı görüşmelerde kendisine verilen güvenceyle "Türkiye'nin, Kıbrıs sorununa Birleşmiş Milletler parametrelerinde bir çözüm taahhüdünde" bulunduğuna işaret eden Barroso, "Bu güvenceleri not ettim" dedi. Barroso, "hem kendisinin hem de Avrupa Birliği ve kurumlarının, BM gözetiminde Kıbrıs sorununa Kıbrıslıların bulmaya çalıştıkları çözümü desteklediğini" belirtti.
Barroso, "Türkiye'ye her fırsatta, tüm üye ülkeler üzerinde malların serbest dolaşımı, 'Kıbrıs' (Rum) bandıralı gemi ve uçaklara limanlarını açması demek olan Ankara Anlaşması Ek Protokolü yükümlülüklerine tam olarak uyması gerektiğini hatırlatmalıyız. Ben inanıyorum ki Türk hükümeti, Kıbrıs'ta yapılacak bir anlaşmanın Avrupa Birliği'yle müzakerelerinde rahat bir nefes aldıracağının farkındadır" diye konuştu.
AB'nin, gerek çözüm çabalarında gerek çözümden sonra iki toplum liderinin yanında bulunacağını kaydeden Barroso, iki toplumun liderlerinin Kıbrıs sorununa çözüm bulmayı amaçlayan müzakereler için gösterdikleri cesaret, kararlılık ve ileri görüşlülüğü övdü. Barroso, "2009 yılı bir anlaşmaya varılması için doğru bir zaman olması gerekir" dedi.
"Bu kaçırılmaması gereken bir fırsattır" diyen Barroso, "Bugün Kıbrıs tarihinde çok önemli bir zamandayız. Tüm uluslararası toplum ve Avrupa sizi izliyor. Hepsi bir anlaşma, Kıbrıs'ın yeniden birleşmesini bekliyor" ifadesini kullandı.