Belçika'da bölünme yanlılarının oyları patlama yaptı

Belçika'daki erken genel seçimlerde, Yeni Flaman İttifakı nüfusun yüzde 60'ının yaşadığı Flaman bölgesinde oylarını yüzde 34'ünü aldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BRÜKSEL- Belçika'da erken genel seçimlerde, ülkenin bölünmesini isteyen Yeni Flaman İttifakı (N-VA), nüfusun yüzde 60'ının yaşadığı Hollandaca resmi dilli Flaman bölgesinde oyların yüzde 30'a yakınını alarak patlama yaptı.

Bart De Wever başkanlığındaki N-VA, Flaman bölgesinde yüzde 31,7 oyla, 40 üyenin doğrudan seçildiği parlamentonun üst kanadına 9 senatör gönderirken parlamentonun alt kanadında yüzde 27,8 oyla toplam 150 koltuktan 27'sini kazandı.

Belçika nüfusunun yaklaşık yüzde 60'ının yaşadığı Flaman bölgesinde, senato seçimlerinde yüzde 16,2 ve parlamento seçimlerinde yüzde 17,3 oy toplayan Hıristiyan Demokratlar (CD&V) ikinci sırayı aldı. CD&V bu sonuçla parlamentonun üst kanadına 4, alt kanadına 17 üye gönderdi.

2007 yılındaki bir önceki genel seçimlere ortak listeyle giren CD&V ve N-VA, Flaman bölgesinde, parlamentonun üst kanadında yüzde 31,4 ve alt kanadında yüzde 29,6 oyla ilk sırayı almıştı.

N-VA'nın senato seçimlerindeki yüzde 31,7 oyuna, yine bağımsızlık isteyen aşırı sağ Flaman Menfaati'nin yüzde 12,3 oyu eklendiğinde, Flaman bölgesinde ülkenin bölünmesinden yana oy kullananların oranı yüzde 44'e ulaştı. Belçika basını, Flamanların bağımsızlığından yana bazı küçük partilerin aldıkları oylar da dikkate alındığında toplumun yarısına yansıyan bu talebin göz ardı edilemeyeceği konusunda birleşti.

Belçika'da seçim sonuçları, gelecek ay başında AB dönem başkanlığını İspanya'dan devralacak ülkenin istikrarlı bir koalisyon hükümetine kavuşması ihtimalini zora sokuyor.

3 Türk kökenli aday milletvekili oldu

Belçika'da bölünme yanlısı partilerin oy patlaması yaptığı erken genel seçimlerde, farklı partilerden 3 Türk kökenli aday federal milletvekili seçildi.

Resmi sonuçlara göre Brüksel-Halle-Vilvord seçim bölgesinde Valon Sosyalistlerin 4'üncü sıra adayı olan Brüksel bölge hükümeti Devlet Bakanı Emir Kır, seçim bölgesinde oyların daha üçte biri sayılmasına rağmen parlamentoya girmeyi garantiledi.

Halen federal milletvekili olan Flaman Yeşillerin (Groen!) Anvers seçim bölgesinde ilk sıra adayı Meryem Almacı, oyların henüz yüzde 78'inin sayıldığı saatlerde 12 bin 400 oyla seçilmeyi başardı.

Oy patlaması yapan Yeni Flaman İttifakı'nın yine Anvers seçim bölgesinden 4'üncü sıradan adayı Zuhal Demir, 7 bin 100 oyla parlamentoya adım attı.

Belçika'da Flaman Hristiyan Demokrat Yves Leterme başkanlığındaki 5 partili koalisyon hükümetinin 22 Nisandaki istifası nedeniyle bugün yapılan erken genel seçimlerde, parlamentonun alt kanadına 150 milletvekili, üst kanadına 40 senatör seçilecek. Daha sonra federal bölgelerin atamalarıyla senatör sayısı 74'e yükselecek.

Oyların yüzde 30'unu aldı

Belçika'da erken genel seçimlerde, ülkenin bölünmesini isteyen Yeni Flaman İttifakı (N-VA), nüfusun yüzde 60'ının yaşadığı Hollandaca resmi dilli Flaman bölgesinde oyların yüzde 30'unu alarak büyük ilerleme kaydetti.

Bart De Wever başkanlığındaki N-VA, Flaman bölgesinde yüzde 31,7 oyla, 40 üyenin doğrudan seçildiği parlamentonun üst kanadına 9 senatör gönderirken parlamentonun alt kanadında yüzde 27,8 oyla toplam 150 koltuktan 27'sini kazandı.

Belçika nüfusunun yaklaşık yüzde 60'ının yaşadığı Flaman bölgesinde, senato seçimlerinde yüzde 16,2 ve parlamento seçimlerinde yüzde 17,3 oy toplayan Hıristiyan Demokratlar (CD&V) ikinci sırayı aldı. CD&V bu sonuçla parlamentonun üst kanadına 4, alt kanadına 17 üye gönderdi.

2007 yılındaki bir önceki genel seçimlere ortak listeyle giren CD&V ve N-VA, Flaman bölgesinde, parlamentonun üst kanadında yüzde 31,4 ve alt kanadında yüzde 29,6 oyla ilk sırayı almıştı.

"Ülke evrim geçirerek iki tam demokrasiye bölündü"

N-VA'nın senato seçimlerindeki yüzde 31,7 oyuna, yine bağımsızlık isteyen aşırı sağ Flaman Menfaati'nin yüzde 12,3 oyu eklendiğinde, Flaman bölgesinde ülkenin bölünmesinden yana oy kullananların oranı yüzde 44'e ulaştı. Belçika basını, Flamanların bağımsızlığından yana bazı küçük partilerin aldıkları oylar da dikkate alındığında toplumun yarısına yansıyan bu talebin göz ardı edilemeyeceği konusunda birleşti.

Parti Başkanı Bart De Wever, seçim gecesinde yaptığı açıklamada, "Bu ülkenin sonu değil. Ülke evrim geçirerek iki tam demokrasiye bölündü" dedi.

Flaman bölgesinde seçmenin değişim yönünde oy kullandığını belirten De Wever, Belçika nüfusunun kalan yüzde 40'ını oluşturan Fransız toplumundan "yan yana yaşayacak iki demokrasi gerçeğini kabullenmelerini" istedi.

De Wever, "değişime açık olması halinde" Fransızca konuşan Valon bölgesinde oyların yüzde 35'ini alarak açık ara birinci çıkan Sosyalistlerle (PS) koalisyon görüşmelerine hazır olduklarını da kaydetti.

Valon Bölgesi sola kaydı

Federe yapılı Belçika'da kişi başına düşen gelirin yüksek olduğu Flaman bölgesi, seçimini ayrılıktan yana yaparken Fransızca konuşan görece fakir Valon bölgesi, sosyalistleri (PS) açık ara birinciliğe taşıdı. Elio Di Rupo liderliğindeki PS, Valon bölgesinde senatoya yüzde 35,7 oyla 7 ve parlamentoya yüzde 37,6 oyla 26 üye göndermeyi başardı.

Valon bölgesinde bir önceki seçimlere göre yaklaşık yüzde 9 oy kaybeden liberaller (MR), yüzde 22,2 oyla 4 senatör ve 18 parlamenter seçtirebildi.

İstikrarlı hükümet ihtimali düşük

AB dönem başkanlığını temmuz ayının başında İspanya'dan devralmaya hazırlanan Belçika'da sürpriz seçim sonuçları, uyumlu koalisyon hükümeti bekleyenleri hayal kırıklığına uğrattı.

Koalisyon hükümetlerinde başbakanlığın Flaman partilerince üstlenilmesinin yazılı olmayan anayasa kuralı haline geldiği ülkede, bölünme yanlısı Flaman İttifakı'yla hükümet ihtimalinin düşüklüğü dikkate alındığında diğer koalisyon seçenekleri yeni sorunlara kapı açıyor.

Flaman İttifakı'nın ardından senato ve parlamentoda en çok sandalye kazanan Valon Sosyalistlerin başkanlığında hükümet kurulması durumunda başbakanlık Flamanlardan Valonlara geçmiş olacak. Flaman partilerin böyle bir koalisyon hükümetinde yer alma ihtimalinin oldukça düşük olduğu belirtiliyor. Flaman Hıristiyan Demokratların öncülüğündeki bir koalisyon hükümeti ihtimali ise Valon Sosyalistlerin kendilerinden daha az koltuğa sahip bir partiye başbakanlığı bırakmaya razı olmayacaklarından hareketle azalıyor.

Siyasi analistler, bu şartlarda en makul çözümün seçimlerin galipleri Flaman İttifakı'nın önderliğinde bir koalisyon olduğunu belirterek, Valon partilerin böyle bir koalisyona ancak "Belçika'yı bölme" söyleminin değişmesi halinde yeşil ışık yakacaklarını vurguluyor.

Kesinleşen seçim sonuçlarına göre, 40 üyenin doğrudan seçildiği senatoda, Flaman İttifakı'nın 9, Valon Sosyalistlerin 7, Flaman Liberallerin, Flaman Hıristiyan Demokratların, Flaman Sosyalistlerin ve Valon Liberallerin 4'er, aşırı sağ Flaman Menfaati'nin 3, Valon Hıristiyan Demokratların ve Valon Yeşillerin 2'şer ve Flaman yeşillerin 1 koltuğu bulunuyor.

150 sandalyeli parlamentoya ise Flaman İttifakı'nın 27, Valon Sosyalistlerin 26, Valon Liberallerin 18, Flaman Hıristiyan Demokratların 17, Flaman Liberallerin ve Flaman Sosyalistlerin 13'er, Flaman Menfaatinin 12, Valon Hıristiyan Demokratların 9, Valon Yeşillerin 8, Flaman Yeşillerin 5 üyesi seçilirken, kalan 2 koltuk popülist söylemli yeni partilere gitti.

Bu konularda ilginizi çekebilir