Brexit AB'nin geleceğini de belirleyecek
Avrupa Dış İlişkiler Konseyi araştırmacısı Dullien, "Askeri açıdan İngiltere, AB içinde Fransa'yla en önemli iki güçten biri. İngiltere'siz bir AB çok daha zayıflayacak ve küresel güvenlik sorunlarında eskisinden de daha az rol oynayabilecek" dedi.
İngiltere'nin AB üyeliğinin oylanacağı referanduma günler kala anketlerde ibre önemli bir farkla birlikten ayrılma yönüne dönmüş durumda. Uzmanlar, İngiltere'nin AB'den çıkmasıyla Avrupa'nın ve küresel siyasi dengelerin değişebileceği değerlendirmesini yapıyor.
İngiliz dış istihbarat teşkilatı MI6'nın eski Başkanı Sir Richard Dearlove, geçen günlerde katıldığı bir canlı yayında, AB referandumuyla ilgili en çarpıcı değerlendirmelerden birini yaptı. Avrupa'nın, sorunlar karşısında birlikte hareket edememesi halinde popülist ayaklanmalara sahne olacağını ifade eden Dearlove, "İngiltere'deki referandum çok daha büyük bir jeopolitik oyunda zarların ilk atılışıdır." dedi.
İngiltere'de referandum tarihinin ilan edildiği şubat ayından bu yana ilk defa geçen hafta AB'den ayrılma yanlıları anketlerde 7 puanlık bir farkı yakaladı. Times gazetesinin "YouGov" adlı araştırma şirketine yaptırdığı ankette, katılımcıların yüzde 46'sı "Birlikten çıkalım", yüzde 39'u ise "Kalalım" dedi.
"AB askeri açıdan zayıflar"
Düşünce kuruluşu Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin kıdemli araştırmacısı Prof. Sebastian Dullien, yaptığı değerlendirmede, "İngiltere AB'den ayrılırsa birlik kesinlikle küçülecek ve küresel ölçekte önemi azalacak." dedi.
İngiltere'siz bir AB'nin öncelikle askeri açıdan zayıflayacağını belirten Dullien, "Askeri açıdan İngiltere, AB içinde Fransa'yla en önemli iki güçten biri. İngiltere'siz bir AB çok daha zayıflayacak ve küresel güvenlik sorunlarında eskisinden de daha az rol oynayabilecek." görüşünü dile getirdi.
AB'nin parçalara ayrılmasının genel olarak Batı blokunu da zayıflatacağını ifade eden Dullien, "İngiltere'nin ayrılması belli savunma altyapılarının fazladan kurulmasını gerektireceği için, genel askeri kapasite doğru dürüst bir AB savunma çerçevesinin ve işbirliğinin içinde olacağından daha az olacaktır." diye konuştu.
Dullien, İngiltere'nin ayrılmasının AB'nin bütünüyle dağılmasına yol açacağını ise düşünmediğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birçok ülke AB'ye son derece bağlı. Bazı ülkelerde referandumlar gündeme gelebilir ve AB'nin kıyısında duran bazı ülkelerde ayrılma kararları da çıkabilir. Özellikle Orta ve Doğu Avrupa'da bazı ülkelerin referanduma gitmesi beklenebilir. Başka ülkelerin de AB'den çıkıp çıkmaması, İngiltere'nin AB'den ayrıldıktan sonra nasıl bir performans göstereceğine bağlı olacaktır. İngiltere'nin derin bir krize düşmesi halinde, başka ülkeler de İngiltere'nin izinden gitmeye daha az eğilimli olacaktır."
Dullien, Brexit'le zayıflayacak ve bir geçiş döneminin sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalacak olan Batı blokunun karşısında Rusya'nın elinin güçleneceğini kaydetti.
"AB kendisine gelebilir"
Merkezi Glasgow'da bulunan düşünce kuruluşu İskoç Küresel Forumu'nun Direktörü John MacDonald, AB'nin ekonomik kriz ve sığınmacı sorunuyla baş etmede başarısız kaldığını ancak birliğin bu sorunlara tutarlı ve güçlü bir karşılık vermesine İngiltere'nin da katkıda bulunduğunun söylenemeyeceğini ifade etti.
MacDonald, İngiltere'nin AB'den ayrılmasının ardından Washington'a yönelebileceğini belirterek şöyle devam etti:
"Brexit AB'nin daha da çözülmesine yol açabileceği gibi, bazı konularda kendisine gelmesini ve başka ülkelerin de ayrılmasını engellemeye dönük olarak kendisini yenilemesini de beraberinde getirebilir. Brexit, vatandaşlarını daha fazla mutlu edecek bir AB'nin şekillenmesine yol açabilir.
Sorun, AB'nin bir bütün olarak anlamlı bir değişim üzerinde anlaşma kabiliyetinde olup olmaması ve böyle bir değişimi görece kısa bir süre içinde gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği sorunudur."
MacDonald, AB projesinin İngiltere'ye dayandığını düşünmenin yanlış olduğunu belirterek Brexit sonrası AB'nin ortadan kalkacağını varsaymak için neden bulunmadığını ifade etti.
Rusya sesini yükseltecek
Merkezi Londra'da bulunan düşünce kuruluşu Chatham House'un Rusya Direktörü James Nixey de İngiltere'nin AB'den ayrılmasının jeopolitik sonuçları olacağına dikkat çekti.
Nixey, Rusya'nın İngiltere'nin AB referandumuyla ilgili olarak suskun kalmayı tercih ettiğini ancak bu konuda bir tercihinin bulunduğundan şüphe edilemeyeceğini söyledi.
Nixey şunları kaydetti:
"Kremlin'in bir görüşü var ve bu İngiltere'nin AB'den ayrılmasının daha tercihe şayan olduğu yönünde. Ancak İngiltere'yi etkileme gücünün az olduğunu biliyor ve bu konuda bir girişimde bulunmuyor. Rus perspektifinden bakıldığında İngiltere'nin AB'den ayrılması NATO'yu da zayıflatacaktır. Bu da Rusya'ya Avrupa'yı ilgilendiren meselelerde daha yüksek sesle konuşma olanağı verecektir."
AB'de yaşanacak bir ayrılığın, birlik içinde halihazırda mevcut parçalanma sürecini güçlendireceğini ayrıca Rusya'nın da bir Avrupa gücü olduğu, yabancı olanın ABD olduğu fikrine geçerlilik kazandıracağını belirten Nixey, "Referandumun sonucu ne olursa olsun İngiltere, Putin Rusyasına karşı etkin bir karşılık verilmesi konusunda Avrupalı müttefikleriyle işbirliği yapmalı." diye konuştu.
"Gerek referandumun tarafları gerek genel olarak Avrupa'da pek az kimse Rusya'nın Batı'ya zarar vermek için finansal araçlardan propagandaya ve siber saldırılara kadar bir dizi yöntemle aktif çaba içinde olduğunun farkında." diyen Nixey, Batı'nın önünde sonunda, yaptırımlardan diğer baskı noktalarına kadar çeşitli yollarla Rus ekonomisini geriletmekten başka çaresinin olmadığını savundu.
"İngiltere'siz AB daha güçlü olacak"
Moskova Devlet Üniversitesi Siyasi Bilimler Enstitüsü Direktörü Sergey Markov ise AB referandumunun Rusya'yı değil, İngiliz vatandaşlarını ilgilendiren bir konu olduğu görüşünde.
Rusya'nın AB'ye bakışının genel olarak olumlu olduğunu belirten Markov, "Rusya AB'yi istikrar, refah ve kalkınma faktörü olarak görüyor. İnsanların AB içinde olmayı istemesini anlıyor." dedi.
"Bence AB, İngiltere ile çok daha zayıf, İngiltere'siz bir AB çok daha güçlü olacaktır." ifadesini kullanan Markov, "İngiltere, Washington'ın AB içindeki elidir. İngiltere'nin dahil olduğu bir AB uluslararası siyasette büyük bir rol oynayamaz." görüşünü dile getirdi.
Markov, İngiltere'siz bir AB'nin ekonomik olarak daha zayıf olsa da siyasi olarak daha güçlü olacağını sözlerine ekledi.