”Çinliler Türkiye'yi partner olarak seçti”

Bakan Çağlayan Çin ziyareti kapsamında bugün bazı Çin ve Türk firmalarının CEO'suyla toplantı yaptı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ŞANGHAY - Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Çin tarafından Türkiye'ye çok yoğun ilgi ve talep olduğunu belirterek, "Çinliler, Türkiye'yi kendilerine partner olarak seçmiş durumdalar" dedi.

Bakan Çağlayan Çin ziyareti kapsamında bugün bazı Çin ve Türk firmalarının CEO'suyla toplantı yaptı, Şanghay EXPO Center'ı ziyaret etti ve gazetecilerle sohbet toplantısında bir araya geldi.

Bakan Çağlayan, gazetecilerle sohbetinde, nokta atışı şeklinde bir sistemle hep aynı noktaya vurmak durumunda olduklarını, aynı nokta üzerinde yoğunlaşmak gerektiğini belirtti ve 4 ay içinde Çin'e üçüncü kez geliş nedeninin bu olduğunu söyledi.

İki ülkenin birbirini yeterince tanımadığını, "Eyvah Çin geliyor" şeklindeki psikolojik baskıyla insanların kendilerini "Çin'den korumaya çalıştığını" ifade eden Çağlayan, bu bakış açısının sonucu olarak da Çin'e yapılan ihracatın ve Çin'in dünyadan yaptığı ithalat içinde Türkiye'nin aldığı payın yeterli olmadığını dile getirdi.

Çin tarafından Türkiye'ye çok yoğun bir ilgi ve talep olduğunu belirten Çağlayan, "Çinliler, Türkiye'yi kendilerine bir partner olarak seçmiş durumdalar" dedi. Türkiye'nin coğrafi konumunu, avantajlarını ve yeni teşvik sistemini Çin'e iyi anlatmak gerektiğini vurgulayan Çağlayan, Türkiye'nin, Çin ile karşılaştırıldığında bile işçilik ücretleri hariç teşvik sistemiyle çok ciddi avantajlar sağladığına işaret etti.

"Bizim Çin ile kurmaya çalıştığımız stratejik işbirliği" diyen Çağlayan, şöyle konuştu:

"Türkiye, tek bir Çin politikasını benimsemiştir. Çin'in içişlerine karışmak gibi bir düşüncemiz olamaz.Birlik beraberlik içindeki bir Çin halkı bizim politikamızla örtüşmekte. Önümüzdeki günlerde karşılıklı birçok yatırım anlaşması yapılabilir. Çin Başbakanının, Türkiye'ye elinde bir paketle geleceğini sanıyorum. Karşılıklı birçok yatırım anlaşması ve işbirliği protokolü yapılabilir. Çinliler başta Irak ve Suriye olmak üzere Türkiye'nin Orta Doğudaki komşuları ve Romanya gibi Avrupa Birliği ülkeleri ile ilişkilerinden yararlanmak istiyorlar."

Irak'taki müteahhitlik hizmetleri

Irak'a yaptığı ziyarete de değinen Çağlayan, bu ülkede 5 binden fazla okul ve hastaneyle 500 binden fazla konut yapılması gerektiğini belirtti ve şunları kaydetti:

 "Irak'ta 50'ye yakın işbirliği protokolü için anlaşmaya varıldı. Özellikle müteahhitlik hizmetlerinde bu yapılar için Türk müşavirlik firmalarını devreye sokacağız. Finansmanda da 3 yöntem var. Birincisi bu yatırımları Irak yönetiminin kendi bütçesinden finanse etmesi. İkincisi Çin'in finansman sağlaması. (Siz para ve müteahhitlik hizmetlerini ortaya koyun, biz de sektörel gücümüzü ve komşuluk ilişkilerimizin avantajını kullanalım) dedik."

 Bu projelerde kullanılacak inşaat malzemelerinin büyük çoğunluğunun da Türk firmalarının üretimi olacağına dikkati çeken Çağlayan, Irak ile ikili işbirliği protokolünde 40 madde bulunduğunu bunlardan birisinin  de ofset anlaşması olduğunu kaydetti.  Bu anlaşma çerçevesinde Irak'a (Bize ham petrol verin, biz de size hastane, okul, konut yapalım) dediklerini anlatan Çağlayan, bununla ilgili kanunun şu anda Irak Parlamentosunda olduğunu, bu yasa geçtiğinde anlaşma çerçevesinde Çin'in de finansmanıyla  buradaki inşaatların yüksek düzeyde Türk firmalarınca alınabileceğini bildirdi.

Romanya'daki temaslarıyla ilgili de bilgi veren Çağlayan, bu ülkede 70 milyar avroya yakın alt yapı ve üst yapı müşavirlik hizmeti potansiyeli olduğunu söyledi.

CEO'larla yaptıkları toplantıda kendilerini yeterince anlatamadıklarını gördüğünü ifade eden Çağlayan, yeni teşvik sistemini anlatan broşürler bastırarak dağıtacaklarını söyledi. Çağlayan, "Teşviklerimizin Çinlileri cezbedeceğini düşünüyorum" dedi.

Bu toplantıda öne çıkan konulardan birinin yenilenebilir enerji olduğunu, Çinli yatırımcıların bu alanda Türkiye'ye yatırım yapmak ve ortaklıklar kurmak istediklerini bildiren Çağlayan, otomotivde de ciddi bir talep olduğunu, Geely ve Cherry adlı otomobil firmaları ile yedek parça sektöründe faaliyet gösteren DFM firmasının Türkiye'de yatırım yapmak istediğini anlattı. Çağlayan, Çinli yatırımcıların madenciliğe de ciddi anlamda ilgi duyduklarını dile getirdi.

Bakan Çağlayan 62 otelden oluşan Shangri-La zincirinin de 2011 yılına kadar İstanbul'da dev bir otel yapacağını söyledi.

Dünyanın birçok ülkesinde Türk diasporası olduğunu ve ortak bir networkde bunları birleştirecek yeni bir sistem üzerinde çalıştıklarını da ifade eden Çağlayan, ekim ayı sonuna kadar bu sistemi açıklayacaklarını kaydetti.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çağlayan, Ukrayna'dan alınan VARYAK adlı uçak gemisi ve bu süreçte ve "Çin'den Türkiye'ye turist akacağı" şeklindeki söylemlerin hatırlatılması üzerine de Çinli kadınların güneşli havalarda şemsiyeyle dolaştıklarına dikkati çekti ve "onlar için bronzlaşmak pek de makbul değil. Buna göre bir anlayış belirlenebilir, kültür, tarih, sağlık, kongre turizmi alanlarında birşeyler yapılabilir" dedi.

Tütün ve zeytinyağı

Çin'in dünyada en fazla tütün tüketen ülke olduğunu, ancak geçmişte mavi küf hastalığı nedeniyle Türkiye'den tütün almayı durdurduğunu hatırlatan Çağlayan, önümüzdeki günlerde Çin'den Türkiye'ye bir heyet geleceğini ve Türk tütününü inceleyeceğini bu inceleme sonucunda Çin'e 100 milyon doların üzerinde bir tütün ihracatı gerçekleştirileceğini söyledi.

Bakan Çağlayan, Zeytinyağı Tanıtım Grubu'nun da Çinlilere zeytin ve zeytinyağı tüketimi alışkanlığı kazandırmak için çaba gösterdiğini belirterek, "Anlayacağınız hangi alanlara girebilirizin üzerinde yoğunlaşıyoruz" dedi.

Zafer Çağlayan, Çin ekonomisindeki devlet ağırlığına işaret edilerek, Çinli yatırımcıların Türkiye'de yatırım yapmaları noktasında devletin baskısı olup olmayacağının sorulması üzerine de önceki ziyaretinde Çin Başbakanının "olumsuz olan bütün şeylerin olumluya döndüğünü" söylediğini aktardı. Çağlayan, Çinli yetkililerin "devletin firmalara talimat vererek iki ülke arasındaki ticaretin dengelenmesi için yatırım yapılmasını isteyeceğini" ifade ettiklerini bildirdi.

"Çin hükümeti stratejik ilişkilerin gelişmesi noktasında istekli mi? Mesela Irak'a gerçekten ilgi duyuyorlar mı?" şeklindeki soruya karşılık Çağlayan, Çin'in ciddi manada dünyaya açılma konusunda kararını verdiğini, işbirlikleri için kararlı, Türkiye'nin avantajlarını birlikte kullanma noktasında istekli olduklarını ve serbest piyasa anlayışıyla hareket ettiklerini söyledi.

Çağlayan, "Türkiye ile ilgilenen Çinli otomotiv firmaları pazarına girmekte neden geciktiler?" sorusunu yanıtlarken de "Kafalarında bir iki soru var. Türkiye'de distrübütörleri var, onlardan adım bekliyorlar bu adım çerçevesinde binek otomobil için yatırım yapacaklar. Bugünkü şartlar içinde Türkiye'den başka hiçbir yere yatırım yapacaklarını sanmıyorum. Türkiye, bu konuda ciddi bir üs olacak" dedi.

Zafer Çağlayan, söz konusu otomobillerin "yeterince kaliteli olmadığı" yönündeki eleştiriye karşılık da Türkiye'de üretim konusunda belli standartlar bulunduğunu, Sanayi Bakanlığının tip onayı ve uygunluk lisansı aradığını söyledi ve Türk halkının da "çok ucuz" diye gidip otomobil almak anlayışında olmadığını ifade etti. Çağlayan, elektrikli otomobil üretiminde kullanılan pilleri üreten bir firmanın da Türkiye ile ortak çalışmak istediğini aktardı.

Çin'in tekstil ve konfeksiyonda Türkiye'yi geçtiği belirtilerek, bu alanda yapılacak yatırımların yerli üreticiye zarar verip vermeyeceğinin sorulması üzerine de Çağlayan, Türkiye'nin tekstil ve konfeksiyon sektörlerinde DTÖ ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde gerekli yasal tedbirleri alma hakkına sahip olduğunu ve bunu yaptığını söyledi.

"Fazla naz aşık usandırır"

Bakan Çağlayan, Türk ve Çinli firmaların CEO'larıyla gerçekleşen toplantıda da Türkiye'ye yapılacak yatırımların Çin'i Avrupa'ya komşu yapacağını söylediğini yineledi. Çinli yatırımcıların başta madencilik sektörü olmak üzere dünyanın pek çok yerinde önemli yatırımlar yaptığını, ancak Türkiye'de yeterli yatırım yapılmadığını anlatan Çağlayan, bunun nedeninin iki ülke yatırımcılarının ülkeleri ve birbirlerini yeterince tanımamaları olduğunu söyledi.

"Türkiye'de yatırım sözü almadan kimseyi bu salondan çıkarmayacağız" diyen Çağlayan, Türkiye'nin dünya üzerinde yatırım yapılacak en avantajlı ülkelerin başında geldiğini ifade etti.

Çinli yatırımcıların Türkiye'de hem hammadde hem de lojistik imkanına sahip olacaklarını vurgulayan Çağlayan, "Son derece önemli bir coğrafyaya sahibiz. İş adamları bu avantajları kullansın. Yatırım yapmakta gecikmelerine gerek yok. Hele hele naz hiç yapmayın, çünkü, fazla naz aşık usandırır. Firmalar arasında bir flört var bunu bir an önce evliliğe dönüştürmek gerekiyor" dedi.

Türkiye'nin otomotiv sektörü açısından da son derece canlı ve dinamik konumda olduğunu belirten Çağlayan, ülkenin elektrik elektronik, yüksek teknoloji, tekstil, konfeksiyon, gıda, enerji sektörlerinde de çok ciddi yatırım imkanları sunduğunu dile getirdi. Çağlayan, "İddia ediyorum, Türkiye, aslında Çin'den daha fazla yatırım yapma imkanına sahip bir ülke" diye konuştu.

Öte yandan, EXPO Shanghai 2010 binasını da ziyaret eden Çağlayan, buradaki yetkililerden inşaatı sürmekte olan ve cephesi dünyanın bilinen ilk toplu yerleşim yeri olan Çatalhöyük şehir planıyla görselleştirilen Türk Pavyonu hakkında bilgi aldı.

Türk Pavyonunun maketiyle gazetecilere poz veren Bakan Çağlayan'a EXPO'nun uğur maskotu ve logosu hediye edildi.