Dünya ekonomisinde kartlar yeniden karılıyor
AB ile TTIP görüşmelerini sürdüren ABD'nin, Trans Pasifik Ortaklığı Anlaşmasını olumlu sonuçlandırarak, Çin'in bölgede artan etkinliğini dengelemek açısından büyük bir başarı yakaladığı belirtiliyor.
AB ile Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) görüşmelerini sürdüren ABD'nin, Japonya ve Kanada'nın aralarında bulunduğu 11 ülke ile yürüttüğü Trans Pasifik Ortaklığı Anlaşmasını (TPP) olumlu sonuçlandırmasının, Çin'in bölgede artan etkinliğini dengelemek açısından önemli bir başarı olduğu değerlendiriliyor.
Pasifik bölgesindeki ülkelerle TPP görüşmelerinde anlaşmaya varılması küresel ekonomiyi nasıl etkileyecek?
Anlaşmanın katılımcı ülkelerin ekonomilerine önemli kazanımlar getirmesinin yanında küresel ekonomik yapıyı ABD önderliğindeki Batı bloku lehine dönüştürmesi bekleniyor. TPP içinde yer alan ülkeler 30 trilyon dolarlık üretimiyle küresel ekonomik hasılanın yaklaşık yüzde 40’ını oluştururken, bu rakam anlaşmayı tarihin en büyük ticaret anlaşması yapıyor. Anlaşmayla Pasifik bölgesindeki 12 ülke arasında gümrük vergilerinin çok büyük oranda azaltılması, yeni ticaret ve çalışma standartlarının oluşturulması amaçlanıyor.
Anlaşma Çin’in bölgede artan etkinliğini dengelemek açısından Amerika için büyük bir başarı olarak gösterilirken, Çin, davet edilmesine rağmen ortaya konulan çerçevede uygulanması istenen kuralların finansal ve ekonomik sisteminde zorluklar oluşturacağı gerekçesiyle müzakereleri reddetmişti.
Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) Başkanı Süleyman Şensoy, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, TPP anlaşmasının NATO’nun ekonomik bir versiyonu olarak değerlendirilebileceğini ve bu anlaşmayla bir araya gelen ülkelerin bu birlikteliğin ekonomik nimetlerini sonuna kadar kullanacağını söyledi. Şensoy, “Çin, Rusya ve Hindistan gibi demografik bakımdan güçlü ülkelerin küresel iş piyasasına katılmaları Batı dünyasında, özellikle Avrupa ülkelerinde işsizliğin artmasına, sermaye çevreleri ile diğer toplumsal kesimler arasındaki ayrışmanın derinleşmesine neden olmuştur” şeklinde konuştu.
Önlem alınmaması halinde bu ayrışmanın ciddi sosyo-ekonomik ve siyasi problemlere neden olabilecek nitelikte olduğunu işaret eden Şensoy, ”Kalabalık nüfuslu ülkelerden gelen olumsuz etkilerin sınırlandırılması ve işsizlik gibi problemlerin çözümü için de Batı Avrupa, Amerika ve bazı Pasifik ülkeleri kendi aralarında işbirliği yapma ihtiyacı duydular” ifadelerini kullandı.
Anlaşmaya ortak olan ülkelerin hepsinin birden fazla alanda ciddi ekonomik ve sosyal kazanımlar elde etmesi öngörülüyor. Bu alanlar ülkelerin görece güçlü olduğu sektörlerde daha da belirginleşiyor.
TPP görüşmelerin olumlu sonuçlanmasının ardından, anlaşma metninin bir ay içinde açıklanıp ülke parlamentolarının onayına sunulması bekleniyor. Katılımcı ülke temsilcilerinin anlaşmaya varıldığını açıklamalarına karşın, bunun şartları ve sınırları halen belirsizliğini koruyor.