İngiltere G-20'den mali teşvik anlaşması bekliyor
Kamuoyu yoklaması sonucunda halkın yüzde 50'si teşvik paketi üzerinde görüşme gerektiğine inanıyor
LONDRA - İngiltere'de halkın yüzde 50'si G 20 Zirvesi'nden küresel ekonomiyi ayağa kaldıracak bir mali teşvik anlaşması çıkmasını bekliyor.
Opinium Research adlı araştırma kuruluşu tarafından gerçekleştirilen kamuoyu yoklaması sonucunda halkın yüzde 50'sinin G 20 liderlerinin bir mali teşvik paketi üzerinde öncelikle görüşmeleri gerektiğine inandıkları ortaya çıktı.
Halkın yüzde 29'u ise, bankacılık sektörü yöneticileri ve çalışanlarının aldıkları temettülerin G 20 zirvesinin en öncelikle ele alınması gereken konusu olması gerektiğini bildirdi.
2 bin kişi üzerinde yapılan kamuoyu araştırmasında "sizce G 20'nin ele alması gereken en hayati konu nedir?" sorusunu yanıtlayanlar küresel mali sektörün bağlı olduğu kuralların yeniden düzenlenmesi ve para aklama konularının da zirvede ele alınması gereken konular arasında bulunması gerektiğini kaydetti.
Ankete katılan İngilizler ayrıca, bankaların yeniden devletleştirilmesi ve vergi cenneti tabir edilen yerlerin de denetim ağı içine sokulmasının önemli olduğunu belirtti. Halkın üçte biri de zirvenin "kendi yaşamlarıyla bir alakası bulunmadığını, yaşamlarına direkt bir etki yapmasını beklemediğini" söyledi.
Ankete katılan İngilizler'in yüzde 55'i de Başbakan Gordon Brown'ın G 20'yi politikada puan kazanma ve anketlerde ortaya çıkan oy oranını yükseltmenin bir yolu olarak gördüğüne inandığını da belirtti.
2 Nisan'da yapılacak ve Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore, Türkiye, İngiltere, ABD ve AB'nin katıldığı zirvede ABD yönetiminin de küresel bir mali teşvik paketi üzerinde anlaşma sağlanması yolundaki görüşü desteklediği biliniyor.
Başını Almanya'nın çektiği Avrupa ülkeleri ise, finansal sistemi düzenleyecek yeni kuralların daha öncelikli önem taşıdığı görüşünü savunuyor. Avrupa ülkeleri, halen var olan mali teşvik paketlerinin sonuçları görülmeden yenilerinin uygulamaya konulmasının gereği bulunmadığını belirtiyor.