İsviçre'de minare yasağına tepki yağıyor

Bakan Çağlayan, İsviçre'de minare yapımına ilişkin gerçekleştirilen referandumun sonuçlarında İsviçreliler'in hoşgörü testinde sınıfta kaldığını söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

WASHINGTON - Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, İsviçre'de minare yapımına ilişkin gerçekleştirilen referandumun sonuçlarını değerlendirirken, "Bu referandum sonuçları, İsviçreliler'in hoşgörü testinde sınıfta kaldığının göstergesidir" dedi.

Minare yapımı konusunun referanduma taşınmasının yanlış olduğunu, bunun pek çok Avrupalı bakan ve Vatikan tarafından da dile getirildiğini belirten Çağlayan, İsviçre'nin nüfusunun 7.5 milyon, bu ülkede yaşayan Müslüman nüfusun da yaklaşık 400 bin olduğuna dikkati çekti.

İsviçre'de 150 cami ve 4 minare bulunduğunu dile getiren Çağlayan, şöyle devam etti:

"Bahse konu referandumun yeni yapılacak 2 minare üzerinde olduğu söyleniyor, bu 2 yeni minare üzerinde konuşuluyor. Bunun bir şehir planlamacısı tarafından yapılması, bu konuda referanduma gidilmemesi gereken bir konu olduğu söyleniyor. Bizlerin söyleyeceğini diğer ülke temsilcileri dile getirmiş; AB Dönem Başkanı İsveç'in referanduma tepkisi var. Bu konunun bir referandum konusu olamayacağını, İsveç'te böyle birşeye izin verilmeyeceğini belirttiler. Fransa ve İtalya'nın dışişleri bakanları bu konuyu (hoşgörüsüzlük) olarak nitelendiriyor. Hatta Fransa Dışişleri Bakanı, İsviçreliler'in bu karardan döneceklerini umut ettiklerini söylüyor. Vatikan Göçmen İşleri Kurulu Başkanı Kardinal de çok net bir tavır ortaya koyuyor. (Minare yapımının yasaklanması din özgürlüğüne ve göçmenlerin bütünleşme sürecine darbedir) diyor. Vatikan tarafından kaygıyla izlediğini belirtiyor. Buradaki hoşgörüsüzlüğün Avrupa'daki ülkelere sıçramasından endişe ediyor. İslam ülkelerindeki Hristiyan azınlıklara benzeri kısıtlamalar gelebileceğini söylüyor.

Ben, Müslüman toplumların İsviçre'deki toplum gibi davranmayacağını, çok daha medeni ve hoşgörülü olduklarını göstereceklerini düşünüyorum."

Konuyla ilgili rahatsızlığını İsviçre makamlarına da ileteceğini belirten Çağlayan, "DTÖ Bakanlar Konferansı çerçevesinde bu akşam İsviçre Ekonomi Bakanı Doris Leuthard ile görüşeceğim. Bu görüşmelerimde referandum ve sonuçlarına ilişkin rahatsızlığımızı ileteceğim" dedi.

Bu referandum sonuçlarının İsviçreliler'in "hoşgörü testinde sınıfta kaldığının göstergesi" olduğunu belirten Çağlayan, bu karara karşı özellikle Avrupalılar ve diğer dinlere mensup olanların tavrının ne olacağının iyi izlenmesi gerektiğini kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı'da, İsviçre'de 29 Kasımda yapılan referandumda, ülkede minare yapımının yasaklanması girişiminin onaylanmasının "hayal kırıklığı" yarattığı, bu çerçevede İsviçre'nin, gelenekleriyle bağdaşmayan bu durumu düzeltici adımlar atmasının, Türkiye'nin yanı sıra uluslararası kamuoyunca da beklendiği belirtildi.

Helsinki Komisyonu: Yasak endişe verici

ABD Kongresindeki Helsinki Komisyonu, İsviçre'de düzenlenen referandumla yeni minare yapımının yasaklanmasının endişe verici olduğunu belirtti.

Konuyla ilgili açıklama yayımlayan komisyonun eşbaşkanları Demokrat Parti Maryland Senatörü Benjamin Cardin ve Demokrat Parti Florida milletvekili Alcee Hastings, referandum sonucunun İsviçre mahkemelerince bozulmasına yönelik beklentilerini dile getirdi.

Cardin, minarelerin yasaklanması yönündeki referandum sonucunun, İsviçrelilerin belirli bir grubun ibadetine sınırlama getirilmesini uygun gördüğü gerçeğini de içeren bir dizi nedenden dolayı endişe verici olduğunu ifade etti.

Benjamin Cardin, "İsviçre hükümetinin, İsviçrelilerin hoşgörüsüz insanlar olmadığını göstermek için süratle çalışacaklarına güveniyorum" dedi.

Hastings de İsviçre mahkemelerinin referandum sonucunu bozmasını, İsviçre hükümetinin, ayrımcılık karşıtı yasaları hayata geçirme çabalarını iki katına çıkarmasını, dini ve etnik hoşgörü konusunda açık ve dürüst bir diyalog içinde olmasını ümit ettiğini belirtti.

Yaklaşık 400 bin Müslüman'ın yaşadığı 7,5 milyon nüfuslu İsviçre'de yeni minare yapımına yasak getirilip getirilmemesi konusunda yapılan referandumda seçmenin yüzde 57,5'i yasağa destek vermişti.

ABD, 1975 Helsinki Anlaşması kararları çerçevesinde, AGİT kararlarının uygulanmasını izlemek üzere, bağımsız bir hükümet kuruluşu olarak Helsinki Komisyonu'nu oluşturmuştu. ABD Helsinki Komisyonu'nun 9 üyesi ABD Senatosundan, 9 üyesi ABD Temsilciler Meclisi Milletvekillerinden oluşurken, ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD Savunma Bakanlığı ve ABD Ticaret Bakanlığından da birer üye bulunuyor.

İsviçre Adalet Bakanı: Karar mahkemeden dönebilir

İsviçre Adalet Bakanı Eveline Widmer-Schlumpf, minare kararının derhal yürürlüğe gireceğini, ancak bunun mahkemeden dönebileceğini söyledi.

Widmer-Schlumpf, Zürih'te yayımlanan Blick gazetesinde yer alan demecinde, "Yasak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı" dedi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, kararlarında bu sözleşmeyi de esas alıyor.

Blick gazetesine göre bakan, yasağın BM çerçevesindeki insan hakları belgelerine de aykırı olduğuna, İsviçre'nin bu sözleşmelerde de taraf olduğuna dikkati çekti.

AP ajansı, hukukçuların, yasağın İsviçre anayasasına uygun olup olmadığını da tartıştıklarını kaydetti.