Kırgızistan yasta

BİŞKEK- Kırgızistan'da, 6 ve 7 Nisan günlerinde Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev'in iktidarını devirmek için muhalif göstericilerle polis arasında süren 12 saatlik çatışmada ölen 75 kişi için yas tutuluyor. Ülkede 7 eyalet ile Bişkek ve Oş kentlerinde bayraklar yarıya indirilirken, Bişkek'teki çatışmalarda onlarca kişinin öldüğü Ala-Too meydanında bulunan Devlet Başkanlığı binası önündeki çevre demirliklerine vatandaşlar çelenk koydu.

Sıcak çatışmalara sahne olan Ala-Too meydanı ve çevresinde, ölenlerin kanının aktığı yerler çiçeklerle çevrildi, mumlar yakıldı. Hayatını kaybeden bazı kişilerin fotoğrafları da Devlet Başkanlığı binasını çeviren demirliklere asıldı.

Kırgız bayrağının yarıya indirildiği Ala-Too meydanında toplanan binlerce vatandaş dua etti.

İlk temas Rusya'yla

Kırgızistan'da 7 Nisan günü iktidarın devrilmesinin ardından kurulan geçici hükümet, ilk yurt dışı temaslarına Rusya ile başlıyor.

Edinilen bilgiye göre, geçici hükümetin ekonomi ve maliyeden sorumlu Başbakan Yardımcısı Almazbek Atambayev, Rusya yönetimiyle görüşmek üzere Moskova'ya gitti.

Rus hava yollarına ait bir uçakla bu sabah Bişkek'ten ayrılan Atambayev'in Rusya'daki temaslarında, ülkeye mali yardım yapılması konularının gündeme gelmesi bekleniyor.

Rusya yönetimi, Kırgızistan'da yeni iktidarı desteklediğini ve her türlü yardım ve desteği sağlamaya hazır olduğunu bildirmişti.

Başsavcılık binasında yeniden yangın çıktı

Bişkek'in Ala-Too Meydanı yakınında bulunan binada daha önce söndürülen yangının ardından bugün öğlen saatlerinde yeniden çıkan yangını 3 itfaiye ekibi binayı söndürmeye çalışıyor.

Daha önce yanan ve yağmalanan Başsavcılığın çalışanlarına ait otoparkta, çok sayıda yanmış araç bulunuyor. Bazı vatandaşlar, bu araçlarda buldukları eşyaları götürüyor.

Öte yandan AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, Kırgızistan'daki yönetim krizine barışçıl çözüm bulunabilmesi için AB Orta Asya Özel Temsilcisi Pierre Morel'i Bişkek'e gönderdi.

Kazakistan ise Kırgızistan'a insani ve ekonomik yardımda bulunacağı bildirdi.

Bu arada, BDT ülkeleri arasında en yoksul durumda olan ve son beş yılda iki halk devrimi yaşayan Kırgızlar, eski Sovyetler dönemini özleyerek Sovyet bayrağını açtı.

Tarihi Kırgız meydanında hala dağılmayan binlerce vatandaş, Bakiyev rejimini deviren ve ülkeyi bir aile yönetiminden kurtarmak uğruna canını veren gençleri asla unutmayacaklarını dile getirdi.

"Ateş edin emrini ben vermedim"

Kırgızistan Devlet Başkanı Bakiyev, belli aralıklarla yabancı basına çeşitli iletişim araçlarıyla demeçler verirken, istifa etmesi için bir neden görmediğini de yineledi.

Bakiyev, Fransız haber ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, Kırgızistan'daki gelişmelerde ABD veya Rusya'nın izninin olduğuna inanmadığını savundu.

Göstericilere karşı ateş açılması için emir vermediğini dile getiren Bakiyev, "Ben ateş edin emrini vermedim. Kendimi bu konuda sorumlu tutmuyorum" dedi.

Bu arada, Bakiyev'in 33 yaşındaki oğlu Maksim Bakiyev'in ABD'de bulunduğu belirtilirken, ülkedeki tüm güvenlik birimlerini kontrol eden Maksim'in ağabeyi Canıbek Bakiyev'in nerede olduğu bilinmiyor. Geçici hükümetin Başsavcısı Azimbek Beknazarov, Canıbek Bakiyev'in arandığını açıkladı.

Bakiyev geçici hükümetle görüşmeye hazır

Ria Novosti ajansının İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye dayanarak verdiği habere göre,

"Kendisini hükümet ilan etmiş kişiler benimle görüşmek istiyorsa, ben onlara ve onların ne istediğine kulak veririm" diyen Bakiyev, Kırgızistan'da  olanların kendisi için beklenmedik olaylar olduğunu söyledi.

"Dünya kamuoyunun manevi desteğine ihtiyaç duyduğunu" kaydeden Bakiyev,  bir Rus radyosuna verdiği demeçte de, "olayların ardından kendisini hiç kimsenin aramadığını" belirtti. Bakiyev, halen ülkenin güneyindeki memleketi Calalabad eyaletinde  bulunuyor.     

Kırgızistan'da iktidarın devrilmesiyle sonuçlanan gösteriler ve yağmalama olaylarının ardından başkent Bişkek'te durum  normale dönüyor.

Bişkek'i yağmacılardan korumak amacıyla oluşturulan ekipler ile polis ve askerlerin durumu kontrol altına aldığı görülüyor.

Görgü tanıkları, kentte güvenlik güçlerinin yağmacıları püskürttüğünü ifade ediyor. Başkentte zaman zaman duyulan silah sesleri de kesildi.

Geçici hükümetin Savunma Bakanı İsmail İsakov, yağmacıları durdurmak için  askerlerin polise destek olacağını açıklamıştı.

Kırgızistan'da hükümetin devrilmesiyle sonuçlanan olaylar nedeniyle kapanan Bişkek'teki Manas Havalimanıyse tekrar açıldı. Manas Havalimanı'nın normal faaliyetine döndüğünü açıklarken, tüm iç ve dış seferlerin gerçekleştirilmeye başladığını bildirdi.

Özbekistan: "olaylar Kırgızistan'ın iç meselesidir"

Özbekistan Dışişleri Bakanlığı, komşu Kırgızistan'da çıkan olayların Kırgızistan'ın iç meselesi olduğunu bildirdi.

Bakanlığın yayımladığı resmi nitelikteki Halk Sözü gazetesinde çıkan açıklamada, Özbekistan'ın, Kırgızistan halkıyla yüzyıllara dayanan tarih ve zaman sınavından geçen dostluk ve işbirliği bağları bulunan bir ülke olduğu ifade edilirken, Özbekistan'ın komşu Kırgızistan'da barış ve istikrarın sağlanması, mutabakata gidilmesi, mevcut tüm sorun ve karşıtlıkların barış yoluyla çözülmesinden yana olduğu kaydedildi.

Açıklamada, olayların Kırgızistan'daki durumun daha da istikrarsızlaşmasına, ülkedeki sosyal ve ekonomik durumun daha da kötüleşmesine yol açabileceği belirtilerek,  bunun ayrıca devlet yönetimini zorlaştıracağı, komşu ülkelerle sınırlarda sorun çıkmasına neden olabileceği bildirildi.

Bakanlık açıklamasında, olayların, Özbekistan'ın Kırgızistan sınırındaki yerleşim birimlerine olumsuz etki etmesinin önlenmesi amacıyla Kırgızistan ile mevcut sınır güvenliğinin daha da güçlendirilmesiyle ilgili geçici tedbirler alınacağı da duyuruldu.

Kırgızistan geçici hükümetinin içişleri bakanlığı, başkent Bişkek'teki durumun sakin olduğunu ve emniyet birimleri tarafından kontrol altına alındığını açıkladı.

İçişleri Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi, dün gece asker, polis ve gönüllü korumalar tarafından yapılan ortak çalışmalar sonucunda Bişkek'in gece yarısından sonra yağmacılardan temizlendiğini duyururken, bu çerçevede yapılan operasyonda birkaç gencin yakalandığını bildirdi.

Öte yandan, Kırgızistan'ın da üyesi olduğu Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ)'nün, Kırgızistan'da meydana gelen olaylardan tedirgin olduğu bildirildi.

"Bakiyev Amerikan üssünü kaldırmadı"

Üst düzey bir Rus yetkili, Kırgızistan Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev'in bu ülkedeki ABD üssünü kapatma sözünü yerine

getirmediğini ve Moskova yönetiminin yeni Kırgız liderlerinden bunu yapmalarını  isteyeceğini söyledi.

Adının açıklanmasını istemeyen Rus yetkili, Prag'da gazetecilere yaptığı  açıklamada, Kırgızistan'da tek bir üssün olması gerektiğini, bunun da Rus üssü olacağını belirterek, "Bakiyev, Amerikan üssünün kaldırılmasına ilişkin sözünü  yerine getirmedi" diye konuştu.

ABD Başkanı Barack Obama ve Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev, bugün Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'da nükleer silahların azaltılmasını öngören yeni START anlaşmasını imzalamıştı.  

Amerikalı yetkililer:"Darbe Amerikan karşıtı değil"

Amerikalı ve Rus yetkililerin, Kırgızistan'daki gelişmelere ilişkin ortak bir tutum takınmak için müzakerelerde bulundukları bildirildi. ABD Başkanı Barack Obama ve Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev ile  Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'da bulunan diplomatik heyetlerin, ortak tutum üzerinde çalıştıkları bildirildi. Amerikalı yetkililer, Obama ve Medvedev'in Kırgızistan konusunu, START antlaşmasını imzalamadan önce görüştüklerini belirttiler. Ancak bu görüşmede, "Kırgızistan'daki ABD üssünün kapatılması ihtimali" ile ilgili bir konunun ele  alınmadığı kaydedildi.

Obama'nın Rusya ile ilişkilerden sorumlu danışmanı Michael McFaul, bu konuda ortak bir açıklama yapılıp yapılmayacağının da Rus tarafıyla değerlendirilmekte olduğunu ifade etti.

Kırgızistan'da yönetimin kimin elinde olduğunun belli olmadığını belirten  bir yetkili, "Durumu değerlendirmeyi sürdürüyoruz" dedi. Yetkili, ABD'nin  tutumunun, iktidarı ele geçirebilecek olan muhalefetin "demokratik bir yönetim" kurup kurmamasına da bağlı olacağını kaydetti.

Amerikalı yetkililer, Kırgızistan'daki gelişmeleri, "Rusya yanlısı darbe" olarak değerlendirmediklerini, gelişmelerin bir "Amerikan karşıtı darbe" de olmadığını belirttiler.