Kredi derecelendirme kuruluşlarının ağırlığı tartışılıyor

AB Komisyonu Sözcüsü Tardio, "Standard & Poor's da kim?" diye eleştiride bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

NEW YORK - Avrupa borç krizinde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının ağırlığı tartışılıyor.

Kredi derecelendirme kuruluşları iyi yatırımları kötülerinden ayırırken bir kez daha finansal piyasalarda endişe yarattı. Avrupa borç krizinin geldiğini görmekte başarısız olan kuruluşlar, krizin içindeyken yatırımcılar için olası tehditler için uyarıda bulunuyor.

ABD'de finansal krize neden olan yüksek riskli tutsat (mortgage) yatırımlarına aynı kuruluşlar güvenli derecesi verdi. Bu başarısızlık, kredi derecelendirme kuruluşlarının değerinin ne olduğu konusundaki kuşkuları artırdı.

Standard & Poor's geçen Salı günü Yunanistan'ın kredi notunu "yatırım yapılamaz" seviyesine, Portekiz'in kredi notunu da iki basamak indirdi. Kredi notlarının indirilmesi, Londra'dan Hong Kong'a finansal piyasaları çalkaladı.

Yatırımcılar, bölgede yaşanan borç felaketine daha fazla Avrupa ülkesinin düşmesinden endişe ediyor. Standard & Poor's, İspanya'nın kredi notunu düşürünce, Salı günü ABD'de Dow Jones Sanayi Endeksi 213 puan değer kaybetti.

Kredi derecelendirme kuruluşlarının, merkez bankalarından emeklilik fonlarına kadar birçok kurumsal yatırımcı için etkili olmasında en büyük gerekçe bunların ülkelerin borçları, şirketleri ve yatırım yapılan varlıklar konusunda güvenli kredi notlarına ihtiyaç duyması.

S&P veya Moody's'in kredi notlarını düşürmesi, yatırımcılara, daha önce bilmedikleri birşey anlatmayabilir. Ancak bu düşüş merkez bankaları ya da yatırım fonlarını, notları düşen yatırımları ellerinden çıkarmaya zorlayabilir.

Eğer Moody's'i S&P izler ve Yunanistan'ın kredi notunu "yatırım yapılamaz" seviyeye indirirse, kurallarına göre, Avrupa Merkez Bankası Yunanistan'a borç verirken Yunan tahvillerini kabul etmeyi sürdüremez. Bu da borç krizi içindeki Yunanistan'ın yeni borçlanmaya gitmesini zorlaştırır ve borç krizinin yaygınlaşacağı endişeleri büyür.

"Onları tamamıyla yok sayıyorum"

Ancak bütün bunlar Wall Street'i kredi kuruluşlarının değerine boyun eğdiği anlamını taşımıyor.

Guggenheim Securities Gelişmekte Olan Piyasalar Başkanı Andy Brenner, "Bir dereceye kadar kredi derecelendirme kuruluşlarını tamamiyle yok sayıyorum" diyor.

Rating kuruluşlarının çok yavaş hareket etme eğiliminde olduklarını ifade eden Brenner, Yunanistan'ın haftalardır "yatırım yapılamaz" seviyeden işlem gördüğünü söylüyor.

Brezilya, Meksika ve Rusya'nın, Yunanistan ile kredi notlarının aynı seviyede ya da daha kötü olduğuna işaret eden Brenner, Brezilya, Meksika ve Rusya'nın 10 yıllık tahvillerinin getirisinin yüzde 5, buna karşılık Yunanistan'ın yüzde 10 olduğunu belirtiyor.

Bazı ekonomistler, kredi derecelendirme kuruluşlarının, tutsat (mortgage) varlıkları gibi daha karmaşık yatırımlara göre ülkelerin durumuyla ilgili konularda daha başarılı olabildiğini düşünüyor.

"Standard&Poor's da kim?"

BMO Capital Markets stratejisti Andrew B. Busch, kredi derecelendirme kuruluşlarının, bir ülkenin notunu düşürdüğünde nedenlerini anlamanın çok daha kolay olduğunu düşünüyor. "Bu ölçümler, bir ülkenin borcunu düşürmeye yarayan gelir vergileri, ekonominin ne hızda büyüdüğü olabilir" Busch'a göre, hala kredi derecelendirme kuruluşları bazı durumlarda yatırımcıları şaşırtabilir. Örneğin, S&P'nin Portekiz'in kredi notunu düşürmesi, Salı günü piyasalarda Yunanistan'ın notunun düşmesinden daha büyük bir etki bıraktı, çünkü yatırımcılar bunu beklemiyorlardı.

Avrupa Birliği yetkilileri, negatif kredi notlarından hoşnut değil. AB Komisyonu Sözcüsü Amadeu Altafaj Tardio, "Standard & Poor's da kim?" diye soruyor. 

Emerging Global Advisors yetkilisi Richard Kang, yatırımcıların, gelişmiş ekonomilerden dahi riskli borçları satın aldığını fark ettiğinde, kredi kuruluşlarının yatırımcılar gözünde kredibilitesini bir parça kaybettiğini düşünüyor. 

Kredi notu düştüğünde, çok geç olabildiğini ifade eden Kang, 2006 ve 2007 yıllarındaki milyarlarca dolarlık toksik tutsat yatırımları konusunda şirketlerin not düşüşlerindeki geçikmeye işaret ediyor. Kang, "Kredi derecelendirme kuruluşları bununla ünlü" değerlendirmesinde bulunuyor. 

S&P, ülkelerin kredi notlarının değerinin verilmesi konusunda kendilerinden emin olduklarını ifade ediyor.

Şirketin Sözcüsü Chris Atkins, S&P'nin, ABD'deki tutsat krizinin ardından notlarındaki kalite ve şeffaflığı artırdığını belirtiyor.

S&P'nin ilk çeyrek karı 451,5 milyon dolar oldu

Bütün bu eleştirilere karşın kredi derecelendirme kuruluşları, iyi paralar kazanıyor.

McGraw-Hill Cos'un sahibi olduğu S&P'nin bu yıl ilk çeyrek karı geçen yıla göre yüzde 15 artarak 451,5 milyon dolar oldu.

Moody's ilk çeyrek karı da geçen yıla göre yüzde 26 artarak 113,4 milyon dolara ulaştı. Warren Buffett'ın şirketi Berkshire Hathaway Inc hala şirketin en büyük hissedarı olsa da Mart 2009'dan bu yana hisse sayısı 48 milyon adetten 30,8 milyon adete geriledi.

Örneğin, S&P'ye ülkelerin her biri yılda 60 bin dolar ile 100 bin dolar arasında ücret ödüyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir