Kremlin Suriye'de inisiyatifi ele geçirme peşinde

Rusya Esad'ın ziyaretinin ardından Suriye'de diplomatik inisiyatifi ele almaya çalışıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Rusya, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın bu haftaki sürpriz Moskova ziyaretinin ardından Suriye krizine çözüm bulunmasında liderliği alabileceğini düşünüyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'daki krizden kolayca sıyrılmasını istemeyen ABD'de ise Moskova'nın Suriye'de başlattığı hava saldırıları ve Esad'ı resmi protokol ile kabulü sıkıntı yaratıyor. 

Buna karşılık hem Moskova'da hem de Batı ve bölge ülkelerinde hava saldırılarıyla birlikte Esad üzerinde nüfuzu artan Rusya'nın Suriye krizini çözme ihtimalinin diğer ülkelere kıyasla daha yüksek olduğuna dair kanı yayılıyor.

Moskova'da Stratejik Eğilim Çalışmaları Merkezi'nin başında bulunan Ivan Konovalov, "Şu anda bu süreci sonuçlandırma ihtimali en yüksek olan ülke Rusya" diyerek sözlerini sürdürdü:

"Elbette bunu tek başına yapamaz. Rusya Esad'ı da kontrol altında tutamıyor. Ancak müttefik olarak Esad ile anlaşabilir, yönlendirebilir ve akıl verebilir. Çok kapsamlı bir çalışma gerektirir, ancak Rusya'nın bunu becerebilmesi ihtimaller dahilinde."
              
Diğer uzmanlar gönülsüzce de olsa bu tespiti kabul ediyor, Rusya'yı sorunlu bir muhatap olarak görseler de Suriye krizinde yapıcı bir rol oynayabileceğini belirtiyorlar.
              
Suudi bir prense ait bir haber kanalının başında bulunan Jamal Khashoggi, aracılık konusunda Riyad'ın Rusya'ya İran'dan daha sıcak bakabileceğini söyledi.
              
Khashoggi, "İran ile din sorunu, Şii yayılmacılığı sorunu var. Ama Rusya açısından sadece jeopolitik ve çıkarlar söz konusu. Yani Ruslarla konuşabiliriz" dedi.
              
Rus uzmanlar, Moskova'nın Suriye'deki askeri gücünü etkin olarak kullanması ve Batılı ülkelerin Esad'ın görevini bırakması taleplerine karşı koyması nedeniyle Rusya'nın Suriye'de barış sağlama otoritesinin arttığını düşünüyorlar.
              
ABD boşlukta bıraktı
            
Batılı diplomatlarsa Putin'in diplomaside inisiyatifi ele geçirmek için fırsat ele geçirdiğini, ancak bunun başarılı olacağı anlamına gelmediğini belirtiyorlar.
              
Suriye ve Irak krizlerinde görev alan Batılı bir diplomat "Benim için konu Putin'in bunu neden yaptığından ziyade, nasıl oluyor da bunu yapabildiği. Bunun cevabı da, hoşunuza gitsin ya da gitmesin, ABD'nin (bölgeden) çekilmesiyle oluşan boşluğu doldurmasıdır" dedi.
              
Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Moskova'nın şu ana kadar pek taraftar bulamadığı İslamcı militanlara karşı geniş cepheli uluslararası koalisyon kurma önerisini bugün Viyana'daki toplantıda ABD, Türkiye ve Suudi Arabistan dışişleri bakanlarına sunacak.
              
Washington, Ortadoğu politikasına yönelik Rusya'nın dile getirdiği eleştirileri reddettiği gibi, Rusya'nın Suriye'deki askeri operasyonlarının İslam Devleti'ni zayıflatmaktan ziyade Suriye devletine ait mevzileri tehdit edenleri hedeflediğini belirtiyor.
              
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü John Kirby, bu haftaki açıklamasında, "Kerry, Esad rejimine askeri desteğin sürmesinden kaynaklanan derin endişelerimizi tekrar dile getirecek. Bize göre iç savaşa askeri bir çözüm bulunamayacak. Çözüm bulmaya yönelik çabalar, Esad'ı destekleyen çabalar, iç savaşı uzatacak, Suriye'de aşırıcılığı artıracak" dedi.
              
Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova, toplantının "Kapsamlı siyasi bir çözüm bulmak için çalışmaların
başlamasını sağlayacak yolu belirleyecek samimi ve nesnel fikir alışverişini" sağlayacağını umduklarını belirtti.
              
Putin'in Suriye krizinde baş aracı rolüne soyunması Batılı ülkelerde alaycı bir tebessüm yaratırken, bölgesel güçler de bunu kabullenmekte zorlanıyor.
              
Washington ve Ankara başta olmak üzere Esad'ın derhal görevini bırakmasına yönelik taleplerin yumuşadığı görülüyor. Ancak bu talepler tamamen ortadan kalkmadığı gibi, Esad'ın Suriye'deki meşru lider olduğunu savunan Rusya'nın görüşüyle taban tabana zıtlık arz ediyor.
              
Esad'a karşı savaşan bazı muhaliflere parasal destek veren Suudi Arabistan, Rusya'nın müdahalesini kabul edemiyor.
              
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adel al-Jubeir, gazetecilere yaptığı açıklamada Rusya'nın Suriye'ye müdahalesini "çok tehlikeli" olarak niteleyerek Moskova'yı savaşı tırmandırmakla, eli kanlı bir lideri desteklemekle ve mezhep çatışmasını hızlandırmakla suçladı.
              
Bakan, "Esad'ın gitmek dışında oynayabileceği bir rol yok" dedi.
              
Suriye'nin ve artık Rusya'nın başlıca destekçilerinden İran, Kremlin'in yaklaşımından memnun olduğunu ve Esad'ın Moskova ziyareti dahil olmak üzere Rusya'nın attığı tüm adımlar hakkında Kremlin tarafından bilgilendirildiğini belirtiyor.
              
Adının açıklanmasını istemeyen üst düzeyli İranlı bir yetkili, "Rusya'nın Suriye'deki adımlarını destekliyoruz. Rusya, İran ve Suriye hükümeti ortak çalışıyor" dedi.
              
Bölgesel güçler şüphe duyuyor

Türkiye ve Irak gibi bölgesel güçleri ikna etmek ise Moskova için çok daha zor olacak.
              
Esad'a karşı en yüksek sesle konuşan ülkelerden Türkiye bir taraftan Rusya'nın Suriye'ye müdahalesinin sadece iç savaşı uzatacağını belirtirken, diğer taraftan hava sahası Rus uçakları tarafından ihlal ediliyor.
              
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın makamından kaynaklar Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde Erdoğan'ın Suriye'nin kuzeyindeki Kürt gruplar PYD ve YPG'nin PKK bağlantılarına da dikkat çektiğini belirtti.
              
Irak'ta ise iki karşıt görüş bulunuyor. Bazı siyasetçiler Rusya'nın Irak'ta da İslam Devleti'ne karşı hava saldırısı başlatmasını isterken, diğerleri buna şiddetle karşı çıkıyor.
              
Iraklı güvenlik analisti Hisham al-Hashimi "Sünni ve Şii Araplar arasında Putin hakkında görüş ayrılığı var. Irak'taki Sünniler, Suriye'dekiler gibi Putin'i Esad'ı başta tutmaya çalışan bir katil olarak görüyor" dedi.
              
Hashimi bazı Şii Müslümanların ise Rusya'nın bölgede nüfuzunun artmasına sıcak baktıklarını, ancak kendi aralarında
da görüş ayrılıkları olduğunu ve Iraklıların çoğunun ülkeye başarısız müdahalesi nedeniyle ABD'yi suçladığını belirtti.
              
Ortadoğu'da çalışmış olan eski bir Rus diplomat ise Moskova ile Esad arasında özel bir bağ olmadığını belirtiyor.
              
Sovyet döneminde Moskova'nın Beşar Esad'ın babası Hafız Esad ile yakın ilişkileri olduğunu belirten diplomat, Beşar döneminde ise ilişkilerin gücünü kaybettiğine dikkat çekiliyor.
              
"Başka seçeneği kalmadı" diyen eski diplomat, Esad'ın ülkesindeki isyandan sonra Moskova ile yakınlaştığını belirtiyor.