Lübnan'da iki bakan istifa etti

Lübnan'da Ketaib Partisi üyesi ekonomi ve çalışma bakanları görevlerinden istifa etti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Lübnan'da uzlaşı hükümetinde görev yapan Ketaib Partisi üyesi çalışma ve ekonomi bakanlarının istifa ettiği bildirildi.

Ketaib Partisi Genel Başkanı Sami el-Cemayel, Çalışma Bakanı Sican Azzi ve Ekonomi Bakanı Alan Hakim ile başkent Beyrut'taki parti merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Çalışma Bakanı Azzi ve Ekonomi Bakanı Hakim'in görevlerinden istifa ettiklerini belirten Cemayel, "Bu hükümette devam etmemiz için bir neden kalmadı. Hükümet geçici bir liderlikten, başarısızlık ve bu ülkedeki yanlışların tümünü temsil eden kabineye dönüştü" dedi.

Ülkedeki işlerin bu şekilde devam edemeyeceğini ve olumlu bir etki için istifa mekanizmasını kullandıklarını dile getiren Cemil, "Bizler, hükümetin şüpheli anlaşmalarına katılmayı reddediyoruz" diye konuştu.

Cemayel ve partisi, Temmam Selam liderliğindeki hükümet ile geçen yıl yaz aylarında yaşanan çöp krizi dolayısıyla ters düşmüştü. Ketaib Partisi, çöp krizinin çözümünde hükümeti çıkar odakları lehine kararlar almakla suçlamıştı.

Benzer şekilde, hükümetin yapımına karar verdiği Lübnan Dağı'nın Biblos bölgesi yakınlarındaki Cennet Barajı projesi de Ketaib Partisi ve kabine arasındaki anlaşmazlığı artırmıştı.

Eski Adalet Bakanı Eşref Rifi, hükümeti dış politika, yargı ve yönetim gibi birçok konuda eleştirerek şubat ayında istifa etmişti. Ülkede cumhurbaşkanı koltuğunun boş olması ve yeni bakan atanamaması nedeniyle adalet bakanlığının vekaletinin kabine içindeki bakanlardan birine verilmesiyle soruna çözüm bulunmuştu.

Üçüncü yılına giren cumhurbaşkanlığı krizi

Lübnan’da şu anda başbakanlık görevini, dedesi de Osmanlı Meclisi'nde vekillik yapmış olan bağımsız Sünni politikacı Temmam Selam yürütüyor. Nisan 2013'te hükümet kurmakla görevlendirilen Selam, yeni hükümeti ancak 11 ayda kurulabildi. Bu hükümet de siyasi partiler arasındaki görüş farklılıkları nedeniyle karar almaktan aciz bir durumda.

Suriye savaşının yol açtığı bölgesel kutuplaşmadan etkilenen Lübnan'da parlamento üç yıldır cumhurbaşkanını seçemiyor.

Lübnan'da 1943 yılındaki milli mutabakata göre, parlamentodaki koltuk dağılımından en küçük memur atamalarına kadar her şey mezhep temelli kotalarla belirleniyor. Meclis tarafından seçilen cumhurbaşkanının "Maruni Hristiyan" olması gerekirken, meclis başkanının "Şii", başbakanın ise "Sünni" olması gerekiyor.

Cumhurbaşkanı yasamanın başında bulunuyor. Bakanlar kurulunun, cumhurbaşkanının imzası olmadan karar almak için oy birliğine ihtiyacı var. Bu fiili durum hükümetteki tüm bakanlara cumhurbaşkanı düzeyinde veto hakkı sağlıyor. Hükümette oy birliğinin sağlanmaması ise yasama ve yürütmeyi kilitleyerek, parlamento ve hükümetin meşruiyetine gölge düşürüyor.

Öte yandan, cumhurbaşkanı seçilememesi ülkedeki genelkurmay başkanlığı, emniyet genel müdürlüğü, merkez bankası başkanlığı, büyükelçilik gibi kritik görevlere yeni isimlerin atanmasını bile imkansız hale getiriyor.

Aynı şekilde, cumhurbaşkanı seçilememesi anayasal olarak mevcut hükümetin istifasını veya yeni bir hükümetin kurulmasını da engelliyor.