Oram davasında İngiliz aile suçlu bulundu

İngiltere İstinaf Mahkemesi, Kıbrıslı Rum Meletis Apostolides'i haklı buldu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

LONDRA - İngiltere İstinaf Mahkemesi, Oram davasında nihai kararı vererek, Kıbrıslı Rum Meletis Apostolides'i haklı buldu.

Yaklaşık 6 yıldır süren, en son geçen Kasım ayında İngiliz İstinaf Mahkemesinde ele alınan davanın bugünkü karar duruşmasında, davacı Meletis Apostolides avukatlarıyla birlikte hazır bulunurken, Linda-David Oram çifti yer almadı.

Kararın açıklandığı mahkeme salonunun oldukça kalabalık olduğu dikkati çekti. Apostolides ve avukatlarının karara ilişkin bugün basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor.

KKTC'de, 1974 öncesinde Rum malı olan Lapta'daki arsa üzerine villa inşa ettikleri gerekçesiyle, eski mülk sahibi Meletis Apostolides tarafından haklarında dava açılan İngiliz David-Linda Oram çiftiyle ilgili alınan bu kararın emsal oluşturabileceği ve KKTC'de emlak sahibi olan çok sayıda yabancıyı etkileyebileceği belirtiliyor.

İngiliz İstinaf Mahkemesinde geçen Kasım ayında iki gün boyunca görüşülen, üç yargıcın baktığı davada Oram çiftinin, aralarında Birleşik Krallık'ın eski Başbakanı Tony Blair'in eşi Cherie Blair'in de olduğu avukatları, Avrupa Toplulukları Adalet Divanı (ATAD) Başkanı Yunanlı hakim Vassilios Skouris'in Oram davasıyla ilgili verdiği kararın "yanlı bir karar" olduğunu savunmuş ve bu konuyu ATAD'a sormasını istemişti.

Apostolides'in avukatları ise Oram çiftinin aleyhine alınabilecek bir kararın, adada devam eden barış müzakerelerini olumsuz etkilemeyeceğini, tam tersine toprak hakkı iddia etme konusunda birçok sorunu çözeceğini savunmuştu.

Oram davası süreci

Dava süreci, İngiliz Linda-David Oram çiftinin 2002 yılında Lapta'da eski bir Rum arsasını satın alarak üzerine havuzlu bir villa yapmalarıyla başladı.

Bu malı, 1974'ten sonra ailesinden devralan Kıbrıslı Rum Meletis Apostolides, "malını kendisinden izin almadan kullandıkları" gerekçesiyle, 2004'te güney Lefkoşa'da kaza mahkemesinde Oram çiftini dava etti. Rum kaza mahkemesi, Ekim 2004'te Oram çiftinin gıyabında karar verdi. Mahkeme, "arazi üzerine yapılan evin derhal yıkılması, ayrıca Apostolides'e, mala verilen zarar ve kullanım bedeli olarak faiziyle birlikte tazminat ödenmesi" kararını verdi.

Bu kararın bozulması için Oram çifti, Güney Kıbrıs'ta temyize başvurdu. Nisan 2005'te bu talep reddedildi. Çift, Yüksek Mahkemeye başvurdu, ancak oradan da Aralık 2006'da ret kararı çıktı.

Bu arada, daha Güney Kıbrıs'taki mahkeme süreci devam ederken, Rum Apostolides, Ekim 2004'te İngiltere'de mahkemeye başvurdu ve AB üyesi ülkeler arasında "medeni ve ticari" konularda mahkeme kararlarının karşılıklı tanınması ve uygulanmasını öngören 2001 tarihli tüzük uyarınca Güney Kıbrıs'ta alınan kararın İngiltere'de uygulanmasını talep etti.

AB Bakanlar Konseyi tarafından çıkarılan ve iç hukukun üstünde bağlayıcı düzenlemeler içeren bu tüzük uyarınca İngiliz Yüksek Mahkemesi, Güney Kıbrıs'ta alınan mahkeme kararını duruşma yapmadan otomatik olarak kaydetti, yani tanıdı. Bu kez Oram çifti İngiltere'de temyize başvurdu. Temyiz başvurusunun sonucu 2006'da açıklandı ve Oram çifti haklı bulundu.

Rum Apostolides de Eylül 2006'da temyize gitti. İngiliz İstinaf Mahkemesi, davanın AB hukukunu ilgilendirmesinden dolayı nihai kararını vermeden önce, ilgili AB müktesebatının nasıl yorumlanacağı konusunda ATAD'dan görüş istemeye karar verdi.

ATAD ise 28 Nisan 2009'da, Rum mahkemesinin 2004 yılında Apostolides lehine aldığı kararın tüm AB ülkeleri tarafından dikkate alınması yönünde tavsiye kararı verdi. ATAD'ın bu tavsiye kararına ilişkin nihai kararı ise bugün alınan kararla İngiltere İstinaf Mahkemesi vermiş oldu.

Hristofyas: Kararın hukuki ve siyasi önemi var

Ayrıca Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, İngiltere İstinaf Mahkemesinin Orams davasıyla ilgili nihai kararının hukuki ve siyasi önemi bulunduğunu söyledi.

Rum radyosunun haberine göre, Atina'daki temaslarının ardından Güney Kıbrıs'a dönen Hristofyas, yaptığı açıklamada, "kararın, İngiliz mahkemesi AB kanunları ve insan hakları temelinde davrandığı için hukuki, hak sahibinin malını kullanma hakkını reddetmek isteyen tarafa yanıt verdiği için de siyasi önemi bulunduğunu" kaydetti.

İngiltere İstinaf Mahkemesi, Orams davasında Kıbrıslı Rum Meletis Apostolides'i haklı bulduğunu açıklamıştı.

Apostolides'in avukatı Konstantin A. Kandunas, İngiltere İstinaf Mahkemesinin aldığı kararın, Rum mahkemesinin Orams davasına ilişkin daha önce aldığı kararların Birleşik Krallık'ta da uygulamaya konulabileceği anlamı taşıdığını söylemişti.

Rum mahkemesi, daha önce aldığı kararda, "Lapta'daki arazinin Apostolides'e ait olduğuna" hükmederek, "Oram ailesinin Apostolides'e maddi tazminat ödemesi, arazinin sahibine iade edilmesi, Oramsların araziyi işgal ettikleri süre kadar kira ödemeleri, arazi üzerine inşa ettikleri villayı yıkmaları ve Apostolides'in mahkeme masraflarının karşılanması" kararına varmıştı.

KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca

KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca, Kıbrıs Türk tarafının, mülkiyet sorununun bireysel davalar yoluyla değil, ancak kapsamlı bir çözüm çerçevesinde çözülebileceği görüşünde olduğunu vurgulayarak, Rum tarafını, mülkiyet sorununu daha da karmaşık hale getiren girişimlerden vazgeçerek, müzakere masasında Birleşmiş Milletler parametrelerine uygun gerçekçi bir noktaya gelmeye çağırdı.

Erçakıca, yaptığı yazılı açıklamada, "İngiliz İstinaf Mahkemesi, 19 Ocak 2010 tarihinde almış olduğu kararda, Oramsların Avrupa Toplulukları Adalet Divanına (ATAD) yeni sorular havale edilmesine ilişkin taleplerini reddederek, Rum mahkeme kararının tanınıp tenfiz edilmesine hükmetmiştir. Karar detaylı olarak incelenmekte olup üst yargı yolu ve AİHM'ye başvuru imkanları değerlendirilmektedir" ifadesini kullandı.

Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulunmadan Rum tarafının Avrupa Birliğine (AB) tek yanlı olarak girmesine izin verilmesinin vahim bir hata olduğunun daha önce birçok kez vurgulandığını anımsatan Erçakıca, bugün alınan bu son derece haksız kararın da bunun yeni bir yansıması olduğunu kaydetti.

"AB ilkelerine ve güvenirliliğine gölge düşürmektedir"

Erçakıca, şöyle devam etti:

"AB'nin ve kurumlarının adadaki gerçekleri tamamen göz ardı ederek, Kıbrıs Rum tarafı lehine yürütmekte olduğu tek yanlı politikalar, AB'nin savunageldiği evrensel ilkelere bağlılığına ve güvenilirliğine büyük gölge düşürmektedir.

Kıbrıs Türk tarafı, mülkiyet sorununun bireysel davalar yoluyla değil, ancak kapsamlı bir çözüm çerçevesinde çözülebileceğine ilişkin görüşünü tekrar vurgulamakta yarar görmektedir. Bu amaca yönelik olarak Kıbrıs Türk tarafı, başta mülkiyet sorunu olmak üzere, Kıbrıs sorununun tüm yönlerine ilişkin yerleşmiş Birleşmiş Milletler parametreleri çerçevesinde müzakere masasında ortaya koyduğu görüşleri bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlılıkla savunmaya devam edecektir. Kıbrıs Rum tarafından beklenen ise, mülkiyet sorununu daha da karmaşık bir hale getiren bu tarz girişimlerden vazgeçerek, müzakere masasında Birleşmiş Milletler parametrelerine uygun gerçekçi bir noktaya gelmesidir."

KKTC devletinin tüm kurumlarıyla Orams çiftinin yanında bulunduğunu ve herhangi bir şekilde mağdur olmamaları için gereken tüm tedbirleri alacağını bildiren Erçakıca şunları belirtti:

"Cumhurbaşkanlığı, hükümetimiz ve ilgili tüm sektörlerle tam bir uyum ve işbirliği içerisinde ekonomimizin bu karardan en az şekilde etkilenmesi için gerekli tedbirlerin zaman kaybetmeksizin yürürlüğe sokulmasında kararlıdır."