”Rusya kavgayı seçti”

TİFLİS - Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili, Rusya'nın, Gürcistan'ın Batı yanlısı demokrasisini yok etmek için kavgayı seçtiğini bildirdi. 

Saakaşvili, Wall Street Journal Gazetesi'nde bugün yayımlanan makalesinde, Rusya'nın eski Sovyet cumhuriyetlerindeki denetimini genişletmek istediğini yazdı. Bu anlaşmazlığın Avrupa'daki özgürlüğün geleceğiyle ilgili olduğunu ifade eden Saakaşvili, Rusya başarılı olduğu takdirde eski Sovyet cumhuriyetlerindeki Batı etkisinin sona erebileceğini kaydetti. Rusya'da şimdiki yönetimin, bir zamanlar Moskova'nın idare ettiği yerlerde sömürgecilik benzeri denetimi yeniden sağlamak istediğini yazan Saakaşvili, Rusya'nın aylar süren kışkırtmasının sonucu düşmanlığın geçen hafta tırmanışa geçtiğini ve bu kışkırtmanın ilk olarak Abhazya ile olduğunu ifade etti. Makalesinde,  Kremlin'in Abhazya'da başarılı olmayınca dikkatini Güney Osetya'ya verdiğini belirten Saakaşvili, hükümetinin buna tek taraflı ateşkesle karşılık vermesine rağmen ayrılıkçıların sivillere saldırmaya ve Rus tanklarının Gürcistan sınırını aşmaya başladığını belirtti. Saakaşvili, sivilleri korumaktan ve anayasal düzenlerini sağlamaktan başka seçenekleri olmadığını vurguladı. Süregelen ayrılıkçı anlaşmazlıkların, Rusya'nın saldırganlığının bir bahanesi olduğunu ifade eden Saakaşvili, bunun aslında bağımsızlık ve Gürcistan'ın geleceğiyle ilgili bir savaş olduğunu yazdı. Saakaşvili, aslında bunun çocuklarının yaşayacakları bir tür Avrupa için savaş olduğunu belirterek, "Samimi olalım; anlaşmazlık, Avrupa'daki özgürlüğün geleceğiyle ilgili" dedi. 

Eski Sovyet cumhuriyetlerinden hiçbirinin demokrasiyi sağlama, yolsuzluğu ortadan kaldırma ve bağımsız bir dış siyaset oluşturma konusunda bu kadar ilerleyemediği için Gürcistan'ın hedef alındığını belirten Saakaşvili, Rusya'nın kesinlikle bunu yok etmek istediğini yazdı. Gürcistan'ın, Abhazya ve Güney Osetya'yı, vatandaşlarının çıkarlarının ve haklarının tamamen korunacağı şartıyla bünyesine barışçı bir şekilde almak için çok çalıştığını ifade eden Saakaşvili, ancak Rusya'nın bu çabalarına Abhazya ve Güney Osetya'yı ilhak ederek zarar verdiğini kaydetti. Abhazya ve Güney Osetya halkına ortak gelecek çağrısında bulunduklarını, ancak Moskova'nın bu ayrılıkçı rejimler üzerindeki denetimini artırdığını ifade eden Saakaşvili, Kremlin'in hatta bu rejimleri silahlandırmak ve idare etmek için Rus güvenlik subayları atadığını belirtti. Saakaşvili, Gürcistan'ın düşmesinin tüm eski Sovyetler Birliği ve ötesindeki Batı'nın düşmesi anlamına geleceği görüşünü dile getirdi. 

"Operasyon, Güney Osetya'nın ötesine geçmeyecek"

Bu arada, Rusya Genelkurmay Başkan Yardımcısı Anatoliy Nogovitsin, Rus Ordusu'nun askeri operasyonunun Gürcistan'dan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Güney Osetya sınırlarının ötesine geçmeyeceğini bildirdi. Nogovitsin, Moskova'da gazetecilere yaptığı açıklamada, Tiflis'in Rusya'nın tüm ülkeyi ele geçirmeyi amaçladığı açıklamasını kabul etmeyerek, "Biz sınırı (Güney Osetya ile Gürcistan arasındaki fiili sınır) geçmiyoruz. Bizim temel ilkemiz bu. Rus barış gücü askerlerine Gürcistan topraklarını işgal etmesi yönünde bir talimat verilmedi" dedi.  Tiflis'in Rusya'nın dün gece 50 savaş uçağıyla Gürcistan topraklarını bombaladığı iddiasıyla ilgili soru üzerine Nogovitsin, "50 mi? Söyledikleri bu mu? Gece nasıl saymışlar bu uçakları? Biz bunu yapmayız. Bizim gece uçan 50 uçağımız yok. Bu konuda yorum bile yapmak istemiyorum. Gece 50 uçakla ne yapmış olabiliriz? Söylemek istediğim; bunu kesinlikle doğrulamadığım" dedi. 

Rus general, "Gürcistan'ın Tshinvali'ye düzenlediği saldırıda 18 Rus barış gücü askerinin hayatını kaybettiğini, 52'sinin de yaralandığını" söyledi. 

AB dışişleri bakanları toplanıyor

Öte yandan, AB üyesi 27 ülkenin dışişleri bakanları, çarşamba günü, Brüksel'de olağanüstü AB Konseyi çerçevesinde bir araya gelecek. 

Kafkasya'daki çatışmaları yakından izleyen ve ateşkes sağlanmasında rol oynamak isteyen AB'nin bakanları, "tek sesli" bir irade ve yaklaşım sergilemek için uzlaşma arayacaklar. AB dönem başkanı Fransa'nın Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) dönem başkanı Finlandiya'nın Dışişleri Bakanı Alexander Stubb ile bölgedeki temaslarını sürdürüyor. Kouchner, konuya ilişkin açıklamalarında, "çatışmaların durdurulmasını, tarafların uluslararası topluluk tarafından belirlenmiş olan sınırlara geri çekilmesini önereceklerini" bildirmiş ve "Etkili olacağımızı düşünüyorum" demişti. 

Çarşamba gününe kadar kaydedilecek gelişmeler doğrultusunda, "gerekirse AB'nin Rusya'ya karşı ses tonunu yükselteceğini" ifade eden diplomatik kaynaklar, AB'de Rusya'ya karşı bir tavır değişikliği gözlemlendiğini, ancak bunun somutlaşması için 27 üye ülke arasında uzlaşma sağlanması gerekeceğini belirtiyor. Geçen hafta sonu "askeri eylemlerin devamının AB ile Rusya arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyeceğini" açıklayan AB, Kouchner'in temaslarının sonuçlarını değerlendirerek mesajlarını verecek. "AB'nin tek sesli ve kararlı bir tavır sergilemesi halinde Moskova'nın etkilenebileceği" ileri sürülürken, Rusya'nın enerji alanındaki ağırlığının, başta Fransa ve Almanya olmak üzere AB ülkelerini "temkinli olmaya zorladığı" da ifade ediliyor. 

Polonya ve Baltık ülkeleri gibi eski Doğu Bloku üyeleri, Moskova'yı Gürcistan'a karşı "emperyalist" tavır izlemekle suçluyor ve AB'nin sert tavır izlemesinden ve Rusya ile ilişkilerini gözden geçirmesinden yana görüşler savunuyor. Bu ülkeler, "Bu defa, AB'nin hiçbir anlamı olmayan açıklamalar yapmaktan kaçınması" gereği üzerinde durarak, geçen Nisan ayında gerçekleşen NATO zirvesinde Rusya'nın muhalefetini dikkate alarak Gürcistan'ın İttifak'a katılım adaylığına karşı çıkan Fransa ve Almanya'yı uyarıyor. Diplomatik kaynaklar, Kafkasya'da ağırlığı bulunmayan AB'nin tavır belirlerken ABD ile ters düşmemeye özen göstereceğine işaret ediyor. AB Konseyi'nin, Polonya'nın önerisi üzerine gelecek günlerde devlet ve hükümet başkanları düzeyinde olağanüstü bir toplantı düzenleyerek, Kafkaslar'daki durumu değerlendirme olasılığı da bulunuyor.