Rusya, yabancı yatırım liginde Çin ile yarışıyor

Komşumuz Rusya, küresel doğrudan yabancı yatırım liginde yıldızı parlayan ülkelerden. Ernst and Young'un yaptığı cazibe anketi, Rusya'nın dünyanın en cazip yatırım adresleri arasında yer aldığı ve bu konuda Çin'e rakip olduğunu ortaya koyuyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Evrim KÜÇÜK
DIŞ HABERLER

Birleşmiş Milletler ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) 2012'de küresel doğrudan yabancı yatırımların önceki yıla göre yüzde 18 azalarak 1.3 trilyon dolara indiğini tahmin ediyor. 2010 ve 2011 yıllarında artıktan sonra geçen yıl yabancı yatırımlardaki düşüş, makroekonomik ve siyasi istikrarsızlıkların yatırımcı güveninin sarsmasına bağlanıyor. Düşüşte en fazla yük gelişmiş ülkelerin omzuna bindi. Doğrudan yabancı yatırımda meydana gelen toplam 294 milyar dolarlık düşüşün yüzde 90'ı gelişmiş ülkelere yapılan yatırımdan eksildi. Gelişmekte olan ülkelere yatırım da hız kesti fakat bu yüzde 3'lük ılımlı bir düşüştü.

Gelişmekte olan ülkelere güçlü yatırımların sürdüğü bu ortamda en önemli fırsatları sunan ülkelerin arasında Rusya dikkat çekiyor. Ernst and Young'un yaptığı cazibe anketi, birçok sektörde büyüme fırsatları barından Rusya'nın dünyanın en cazip yatırım adresleri arasında yer aldığı ve bu konuda Çin'e rakip olduğunu ortaya koyuyor. Ülkenin büyük ve genişlemeye devam eden tüketici pazarı, refah düzeyinin artması yatırımlar açısından en büyük avantajı. İyi gelişmiş telekom altyapısı, ekonomik büyümenin temeline oturan büyük petrol ve doğalgaz kaynakları, dünyanın en büyük taze su kaynaklarına sahip olması, iyi eğitimli ancak çok pahalı olmayan işgücü, girişimci ortamı, ulaştırma ve lojistik altyapısının yenilenmesine yönelik çabalar ülkenin cazibesini artırıyor.

Ernst & Young'un Avrupa Cazibe Anketi 2013'e göre Çin, şu an dünyanın en cazip yatırım destinasyonu. Bu yıl ankete katılanlar arasında Çin'i en önemli yatırım adresi olarak gösterenlerin sayısı yüzdesel olarak 1 puan azaldı ancak Çin'de güçlü iç pazar, fiyat açısından cazibenin korunması Çin'in yatırım liginin zirvesinde tutuyor. Katılımcıların yüzde 43'ü Çin'in önemli yabancı yatırım açısından en önemli pazar olarak nitelerken, yüzde 37'lik kesim tercihini Batı Avrupa'dan yana kullandı. Kuzey Amerika yüzde 29'luk kesimin ilk destinasyonu olurken, Doğu ve Orta Avrupa'yı işaret edenlerin oranı yüzde 28.

En önemli 6'ncı yatırım adresi

Yüzde 28'lik kısım Brezilya derken, Rusya yüzde 20 ile dünyanın en cazip altıncı yatırım destinasyonu olarak gösteriliyor. Hindistan'a verilen destek yüzde 19. Bu ankette Rusya'nın skoru 2006 yılının dört kat üzerine çıktı. Yatırımcılara göre doğrudan yabancı yatırım cazibesi açısından Rusya'nın en büyük rakibi Çin. ABD ve Almanya da Rusya'nın önemli rakipleri olarak gösteriliyor. Çin, dışında gelişmekte olan ülkeler içinde Rusya'nın fazla rakibi yok. Rusya ve Çin arasındaki yarış, bazı ortak özellikler taşımalarına bağlanıyor. Her iki ülkenin önemli bir ekonomik potansiyeli ve patlayan bir tüketici pazarı var.

Çin, nüfus büyüklüğü, iş ortamı ve düşük maliyetli üretim merkez olarak Rusya'nın önünde. Rusya'nın avantajı ise daha yüksek satın alma gücü ve halkının daha eğitimli olması. Hem Çin hem Rusya, dünya ticaretinden ve ihracat yönelimli imalat projelerinden daha fazla pay alma çabasında. Bu arada iki ülke arasında Orta Asya pazarlarındaki etkinliklerini artırma rekabeti son yıllarda kızışmış durumda. Moskova, Orta Asya'nın enerji-ihracat pazarında egemenlik kurmaya çalışırken, Pekin ise Türkmenistan, Kazakistan ve Özbekistan ile enerji bağlarını güçlendirmeyi umuyor.
Rusya'nın Batı ülkeleriyle rekabeti de kızışıyor. Ankete katılanların yüzde 10'una göre, Rusya'nın en önemli ikinci rakibi ABD. Yabancı sermaye açısından üçüncü önemli rakip ise Almanya. Ukrayna ve Hindistan diğer başlıca rakipler arasında sayılan ülkeler.

Geçen yıl 128 yabancı yatırım projesi çekti

Rusya, 2012'de 128 doğrudan yabancı yatırım projesi çekti. Bu projelerin yarattığı iş imkanı 2008 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıktı ve geçtiğimiz yıl yabancı yatırımların yarattığı istihdam 13 bin 356 oldu. Bu artışta özellikle istihdam yoğun imalat sektörüne Almanya, İtalya, Japonya gibi üretim maliyeti düşük pazarlara yönelen Batı ülkelerinden akan yatırımın etkisi oldu. Rusya, geçtiğimiz yıl Avrupa'da doğrudan yabancı yatırım yoluyla en fazla iş imkanı yaratılan ikinci ülke oldu. 2012'de Türkiye, Avrupa'daki yatırım projelerinin yüzde 2.5'ini çekerken, Rusya yüzde 3.4'lük pay ile proje bazında en fazla ilgi gören sekizinci pazar oldu.

Faaliyet alanı olarak bakıldığında ülkede en fazla yatırım imalata yapıldı. Geçtiğimiz yıl bu alanda yapılan yatırımın toplam içindeki payı yüzde 46.9 oldu. Bunu yüzde 38.3 ile satış ve pazarlama, yüzde 4.7 ile lojistik ve yine yüzde 4.7 ile hizmetler izledi. Diğer yatırım alanları araştırma ve geliştirme, eğitim geliyor.

En fazla doğrudan yatırım otomotivde

Sektörel bazda ise en fazla doğrudan yabancı yatırım projesi otomotive yapılıyor. 2012'de otomotivdeki yabancı projenin toplam içindeki payı yüzde 21.1 olarak gerçekleşti. Ernst & Young, 2012'de Rusya'nın otomobil pazarının büyüklüğünün 77 milyar dolara ulaştığını tahmin ediyor. Adet olarak satışlar yüzde 10 artışla 2.94 milyona yani 2008 krizi öncesindeki seviyeye ulaştı.

Sektörün Avrupa'ya kıyasla çok iyi olan performansı yatırım miktarına da yansıdı ve 2011-2012 arasında yatırımlar yüzde 50 artış gösterdi. Otomotivin ardından proje bazında en fazla yatırım çeken sektörler iş hizmetleri, kimyasallar, yazılım, ulaştırma hizmetleri, bilgisayar, gıda, metalik olmayan mineral ürünleri, makine-ekipman, plastik-kauçuk olarak sıralanıyor. Yatırımların geri kalan yüzde 20'si diğer sektörlerde toplanıyor.

En fazla yatırımı ABD'li yapıyor

Rusya'ya en fazla yatırım yapanların tepesinde ise ABD'ler var. 2012'de ABD bu ülkede, toplam doğrudan yabancı yatırım projelerinin yüzde 22.7'sine denk gelen 29 projeye imza attı. Ülkedeki ikinci büyük yabancı yatırımcı Almanya. Ülkenin geçen yıl yabancı projelerdeki payı yüzde 21.9 civarındaydı. Continental, Volkswagen, Robert Bosch ve Leoni Rusya'daki yatırımlarda öne çıkan Alman şirketleri oldu. Fransa'nın yatırımları da yükselişte. Fransız yatırımcıların Rusya'da 14 projeye para koydu. Fransız yatırımları ağırlıklı olarak gıda ve ulaştırma sektörlerine gitti. Sucden, La Poste, Schneider Electric ve Porscher Industries öne çıkan Fransız firmalarıydı.

Ülkenin üçüncü büyük yatırımcısı Japonya'nın 2012'de dokuz önemli projede imzası var. Aralarında Toyota, Nissan, Mitsuba gibi devlerin olduğu Japon firmaları Rusya'ya yatırımı tercih edenler arasındaydı.
Rusya gelişmekte olan ülkelerden ise daha sınırlı yabancı yatırım çekti. 2007-2012 arasında Brezilya, Çin ve Hindistan'daki yatırımcıdan gelen proje sayısı 30 civarındaydı. Ortadoğulu firmalar da altı projenin içinde yer aldı. Rusya, gelişmekte olan ülkelerden gelen yatırımı artırmak ortak girişimleri teşvik etmeye çalışıyor. Örneğin Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF), Çin Yatırım Kurumu ile işbirliği içinde Rus-Çin Yatırım Fonu (RCIF) oluşturdu.

Yatırımların mıknatısı Moskova ve St. Petersburg

Rusya'nın yatırım mıknatısları ise başkent Moskova ve St. Petersburg. Kaluga ve Nizhny Novgorod gibi daha küçük şehirlere yapılan yabancı yatırımda da hareketlilik gözleniyor. Doğrudan yatırımların ülkenin batı kesimlerinde yoğunlaştığı göze çarpıyor; Moskova ve St. Petersburg, Kaluga ve Nizhny Novgorod 2007-2012 döneminde yabancı yatırımlardan yüzde 48.6 pay aldı. Sadece Moskova'nın yabancı projelerden aldığı pay ise yüzde 30'a yakın.

Özellikle yazılım ve finans yatırımlarının merkezi Moskova. İş ortamının giderek iyileşmesi ve eğitimli işgücündeki artış Moskova'nın cazibesini artırıyor. Yaşam koşullarındaki iyileşme, altyapının giderek düzelmesi, daha yüksek maaşlar şehri doğal olara daha çekici kılarken, 2018 FIFA Dünya Kupası'na hazırlık çalışmaları da yatırım fırsatlarını artırdı.

 

[PAGE]

 

Rusya'nın cazibesini artıran gelişmeler

Anket sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı raporda Rusya'nın küresel ekonomideki sorunlar ve Euro Bölgesi'ndeki krize gösterdiği direnç övülüyor ve ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 2.7, gelecek yıl ise yüzde 3.4 büyüyeceği tahminine yer veriliyor. Ülke ekonomisindeki gelişmelerle ilgili olarak da şu tespitlere yer verildi:

İş ortamı iyileşti

Rusya, Dünya Bankası'nın İş Yapma sıralamasında bu yıl sekiz basamak yükselerek 112'nci sıraya çıktı. Vergi ödemelerindeki ve sözleşmelerdeki kolaylıklar Rusya'nın sıralamada yükselmesine sağladı. Diğer yandan yaklaşık 20 yıl süren görüşmelerin ardından Rusya DTÖ'nün 156'ncı üyesi oldu. Bu da ülkenin küresel ekonomiyle entegrasyonunda önemli bir adım. Üyelik ithalat vergilerinin indirilmesini, teknik düzenlemelerin basitleştirilmesi, mülkiyet haklarının korunmasının hayata geçirilmesini öngörüyor. Tüm bunların iş ortamını iyileştirmesi, ticari faaliyetleri artırması, daha fazla yatırım çekilmesine yardımcı olması bekleniyor.

İnovasyon artıyor

Petrol ve doğalgaza bağımlılığını azaltması ve inovasyonu geliştirmesi gereken Rusya'da, başkent Moskova yakınlarında Skolkovo inovasyon şehri kuruluyor. Böylelikle araştırmacılar, girişimciler ve yatırımcıların IT, enerji etkinliği, biyotıp, uzay ve nükleer teknolojiler gibi alanlarda çabalarını yoğunlaştırabilecekleri bir platform oluşturulması umuluyor.

Uluslararası finans merkezi

Rusya, Moskova'nın uluslararası bir finans merkezi olması için çabalarını yoğunlaştırdı. Moskova'nın bir finans üssüne dönüşmesinin ülkedeki finansal yapının gelişmesine yardımcı olması bekleniyor. Şehir zaten BDT ülkeleri ve Doğu Avrupa'nın finans merkezi olma yolunda; bölgenin en büyük finans piyasası Moskova'da iken en fazla hisse senedi ve borç ihracı da yine bu şehirde yapılıyor.
Yolsuzluklar ve siyasi riskler nedeniyle Rusya'dan yaşanan sermaye çıkışı uzun süredir ülkenin gündeminde. Rusya Merkez Bankası'nın son tahminlerine göre 2012'de 54.1 milyar dolarlık özel sermaye ülkenin dışında yatırım yaptı. 2011'de bu rakam 80.5 milyar dolarla rekor seviyeye çıkmıştı. Bu gerileme, hükümetin yatırımların kaçmasını engelleme çabasının sonuç verdiğini gösteriyor. Banka 2013 yılında sermaye kaçışının süreceğini ancak miktarın 10 milyar dolarla sınırlı kalacağını tahmin ediyor.

Uzakdoğu teşviki

Ülkenin offshore kaynaklara bağımlılığını azaltmak için hükümet, bazı bölgelerde özel vergi uygulamaları hayata geçirmeyi planlıyor. Özellikle de 'yerel bir offshore bölgesi' olarak hizmet vermesi beklenen Uzakdoğu'da özel vergi rejiminin hayata geçirilmesi söz konusu. Bunun özel sermaye kaçışının önüne geçmesi ve ülkeye daha fazla yatırım çekilmesine de yardımcı olması bekleniyor.

Bu arada ülkenin demografik yapısında da iyileşme gözleniyor. Geçtiğimiz yıl doğan bebek sayısı 2011 yılına göre yüzde 5.7 artarak 1.8 milyon olarak gerçekleşti. Bu, 1990 yılından bu yana bebek doğumlarında görülen en büyük artış. Rusya'da 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana nüfus artışı yaşanmıyor.