Temsa Global, Paris'te showroom açtı
Temsa Hedef kitlesi Fransa çapındaki otobüs işletme şirketleri, otobüs tur operatörleri ve devlet ulaşım şirketleri olan 10 bin metrekarelik showroom açtı.
PARİS - İlk showroomunu Adana'da açan Temsa Global'in, otobüs showroom konsepti, Paris'te 10 yıldır iş ortağı olan Fransa distribütörü Dietrich Carebus tarafından açıldı.
Hedef kitlesi Fransa çapındaki otobüs işletme şirketleri, otobüs tur operatörleri ve devlet ulaşım şirketleri olan ve 4,5 milyon avro yatırım yapılan 10 bin metrekarelik showroomun açılışına, Türkiye'nin Paris Büyükelçiliğinden Ticaret Ataşesi Aylin Bebekoğlu, Fransa Otobüsçüler Federasyonu Başkanı Michel Seyt, Dietrich Carebus Yönetim Kurulu Başkanı Pierre Reinhart ve Temsa Global Üst Yöneticisi Mehmet Buldurgan katıldı.
Buldurgan, burada yaptığı konuşmada, heyacanlı ve gururlu bir an yaşadıklarını ifade ederek, son 10 yılda bir başarı hikayesi yazdıklarını ve bu yeni showroomun "mücevher parçası" gibi olduğunu söyledi.
Buldurgan, şirketin ilk pazarı olan Fransa'da 10 yıllık geçmişe sahip bulunduklarını ve 10 yılın bir işin başarısını ölçebilmek için önemli süre olduğunu belirterek, yatırımın distribütör tarafından yapıldığını söyledi.
Buldurgan, bu güçlü distribütörü kendilerinin de desteklediğini kaydederek, "Üretici firmayla dağıtıcı firmanın gücünü birleştirdiğiniz zaman, hakikaten 1 artı 1, 2'den büyük oluyor. Biz bunu Fransa'da gördük" dedi.
Son 5 yılın istatistiklerine bakıldığında, Fransa pazarında yerli üretici firmanın ardından ikinci veya üçüncü sırada bulunduklarını, pazar paylarının yüzde 10 civarında olduğunu anlatan Buldurgan, kriz döneminde, Avrupa ülkelerinde yerli firmaları destekleme yönünde gelişmeler yaşandığını dile getirdi.
Buldurgan, Fransa'da şehir içi sınıfında bu yıldan itibaren bulunduklarının altını çizerek, "Tahmin ediyorum bu yılın son çeyreğinden itibaren toplu taşımada da Fransa'da ve diğer tüm Avrupa ülkelerinde daha etkin olacağız. O yüzden 2010 ve sonrası için önümüz açık. Çünkü ürün gamını tamam hale getirmiş durumdayız, bir eksiğimiz kalmadı" diye konuştu.
Dietrich Carebus'un bütün Fransa'ya yayıldığını vurgulayan Buldurgan, marka oluşturma konusuna değinerek, şöyle devam etti:
"Sadece ihracat yapmak için dış pazarlara açılmak değil, kalıcı başarı için açılmak gerekirse, o zaman odaklanılacak iki tane nokta var. Bir tanesi, değer zincirinin ilk halkası olan, tasarım. Yani, kendi ürününüzü kendiniz tasarlayacaksınız. Bunun için bağımsız olmanız gerekiyor, Ar-Ge yatırımı yapmanız gerekiyor. Değer zincirinin son halkası da pazarlamadır. İnovasyon, Ar-Ge ile pazarlamaya vakit, para ayırdığınız, odaklandığınızda, arkadan markanız geliyor zaten. Şu anda Temsa tam bu noktada. İnovasyonla pazarlama at başı gittiği zaman krizden de çıkış kolay olur, dış pazarlara açılmak da kolay olur, kalıcı başarı elde etmek de kolaylaşır. Bizim Fransa'daki konumumuz da budur."
"Avrupalı yerliyi tercih ediyorsa neden biz de onlar gibi yapmayalım"
Mehmet Buldurgan, Temsa'nın Adana fabrikasındaki üretimin yaklaşık yüzde 75'inin ihraç edildiğini, 1.000 adetlik bu otobüs ve midibüs ihracatının aşağı yukarı 400 adedinin Fransa'ya gönderildiğini belirterek, bu pazarlara destek vermek için bundan 4 yıl önce Belçika'da bir şirket kurduklarını, İtalya ve Avusturya'da güçlü bayileri bulunduğunu anlattı.
Şu anda geldikleri konumda 46 ülkenin 2'sinin Temsa tarafından, 44'ünün de distribütörlük sistemiyle yürütüldüğüne işaret eden Buldurgan, şu bilgileri verdi:
"İç pazara baktığınız zaman, bir ülkedir, halbuki dış pazara baktığınız zaman 46 ülkedir. 1 yerine biz şu anda 47 ülkeye hizmet veriyoruz. Böyle yıllarda da bunun faydasını görüyoruz. Temsa'nın ilk 6 aydaki ihracat rakamları, geçen yıl ile aynı.
Türkiye'nin ihracatı iki haneli rakamlara küçülüyor. Özellikle otomotivde yüzde 40-50'li küçülmeler var, fakat biz bağımsız bir marka olarak canımızı dişimize takıp, yılın ilk yarısını aşağı yukarı aynı rakamla bitirdik. İkinci yarıdan biraz daha ümitliyiz. Belki bir hareket olacak.
Özellikle gelişmekte olan ülkelerde kriz biraz yorgun düşüyor gibi, yavaş yavaş hızı azalıyor. Bu kriz, eninde sonunda bir yorulacak ve duracak. Ama biz koşmaya devam edeceğiz. İkinci yarıyı da aynı tempoyla yaparsak, inşallah geçen yılki ihracat rakamımızı yakalarız."
Buldurgan, iç pazarda binekte hareketlenme olduğunu, ancak "ekmek teknesi" dedikleri ticari araç sınıfında pek hareketlilik olmadığına değinerek, bu nedenle iç pazarda, "bu haliyle" çok fazla hareket olacağını sanmadıklarını, yeni bir adım atılması gerektiğini söyledi.
Bu yıl Yeni Avenue'nün iç pazara hazır olmasının kendilerini umutlandırdığını ifade eden Buldurgan, yılın son çeyreğinde Avenue'nün İngiltere ihracatının başlayacağını bildirerek, "İçeride ve dışarıda toplu taşımacılığın 12 metrelik, büyük, en lüks modeli olan Avenue'sünü sunacağız. Bundan sonra Türkiye'de çıkacak her ihalede, cesurca biz varız. Avrupalı yerliyi tercih ediyorsa, neden biz de onlar gibi yapmayalım?" dedi.
"İstihdamı korumak, bisiklete binmek gibidir. Düşerseniz, geri binmek zordur" görüşünü vurgulayan Buldurgan, "Pedalın yavaşlayarak da olsa, çevrilmesi lazım. O yüzden toplu taşımacılıkla belki iç pazarda bir canlılık getirilebilir diye düşünüyoruz Temsa olarak. Şu ana kadar ticaride pazarı ve sektörü canlandıracak önemli ve cesur bir adım atılmadı" diye konuştu.
"Krizde yürütülecek mekanizma"
Temsa Global Üst Yöneticisi Buldurgan, krizde yürütülecek bir mekanizma bulunduğuna işaret ederek şunları kaydetti:
"Krizde mesela, bizim hak ettiğimiz Ar-Ge teşvikleri var, sırada beklediğimiz. Dosya oluşmuş, tahakkuk etmiş, sıra bekliyor. Bunlar ödenebilir mesela. Çok büyük rakam değil ama 'damlaya damlaya göl olur' hesabı. Bir Ar-Ge teşvikleri var, bir de Turquality teşvikleri var. Bunlar biraz hızlandırılır, tahakkuklar öne çekilir, daha çabuk kaynak aktarılır buna... İkincisi, bunlarda biraz daha cesur olunabilir. Hem Ar-Ge'nin hem Turquality'nin direkt sektöre etkisi olması lazım. Her ikisi de çok önemli başlık diye düşünüyorum. Temsa'nın birikmiş Ar-Ge alacaklarıyla ve bizim gibi diğer tüm hak edenlerin tabii, aynı zamanda yine birikmiş Turquality alacaklarının hızlandırılarak ödenmesi, kriz için şahane anahtar çözüm olur. Küçük ama etkili..."