Bu topraklarda 5 bin yıldır balık yeniyor!

Her yönüyle zengin bir besin kaynağı olan balık, Anadolu uygarlıklarında kurulan sofraların vazgeçilmezlerinden olmuş. Balığın tarihi, başta levrek olmak üzere Anadolu'da 5 bin yıl öncesine kadar gidiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Her yönüyle zengin bir besin kaynağı olan balık, Anadolu uygarlıklarında kurulan sofraların vazgeçilmezlerinden olmuş. Balığın tarihi, başta levrek olmak üzere Anadolu'da 5 bin yıl öncesine kadar gidiyor.

Milas'taki Beçin Kalesi'nin duvarlarında balıklı bayrak figürleri yer aldığını belirten mutfak araştırmacısı Nedim Atilla, "Bir Türk beyliği olan Menteşe Beyliği'nin bayrağında balık figürü vardı. Beyliğin başkenti Beçin Kalesi'nde duvarlarda bununla ilgili çok materyal bulursunuz. Türkler de, Türklerden önceki Anadolu uygarlıkları da balıkla yakın ilişki kurmuş uygarlıklardı. Çünkü hareketli bir yaşam sürdüren insanların kaliteli proteine ihtiyaçları vardır, bu kaliteli proteinin alınacağı ürünlerin başında da balık gelir" diyor.

Haftada iki gün balık yiyen bebeklerde otizm, hiperaktivite, dikkat eksikliği gibi rahatsızlıkların etkilerinin azaltılabildiğinin bilimsel olarak kanıtlandığı bilgisini paylaşan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan ise protein kaynağı, omega-3 zengini balık tüketiminin daha sağlıklı nesiller yetiştirmek için önemli olduğunu vurguluyor.

Kutsal anlam da yüklenmiş!

Her yönüyle zengin bir besin kaynağı olan balık, bilinenin aksine Anadolu uygarlıklarının ve Türkler geldikten sonra Türk medeniyetlerinin değişmez bir besin kaynağı olarak sofraların hep baş tacı olmuş. Balığın tarihi, Başta levrek olmak üzere Anadolu'da 5 bin yıl öncesine kadar gidiyor.

Mutfak Araştırmacısı Nedim Atilla, Türklerden önce bu topraklarda yaşayan İyonyalılar, Karyalılar ve Likyalıların, yani kıyı bandında yaşayan milletlerin balık tüketiminin yanında ona kutsal anlamlar da yüklediğini söylüyor. Atilla, Bafa Gölü üzerinde, Milas içinden çıkılan Labranda Antik Kenti'nde Apollon rahiplerinin balık üzerinde fal baktığına, balık üzerinden kehanetlerde bulunduğuna dikkat çekiyor.

Levreğin adı nereden geliyor?

Bu rahiplerin levrek dediğimiz balığın hareketlerinden insanların geleceğine dair kehanette bulunduklarını mitoloji kitaplarından bildiklerini ifade eden Atilla, levrek balığının ismine dair de önemli bir anekdotu şöyle aktarıyor:

"Levrek balığı, adını Karyalılardan alır. Karyalıların, hem de Karyalıların daha sonra gidip uygarlık yarattıkları Girit Minoan Uygarlığı'nda labrix kültürü çok yaygındır. Labrix nedir, baltadır. Karyalıların baltası çift yüzlüdür ve ona labrix denir. Bugün dilimizdeki levrek sözcüğünün adı da buradan geliyor. Levrek balığının yüzü bu baltaya benzer. Labrix zamanla levreğe dönüşmüştür. Yani şunu rahatça söyleyebiliriz ki insanlar en azından 5 bin yıldır levrek'e levrek diyerek bu balığı tüketiyorlar."

Çupra, Kızıldeniz'den

Çupra'nın ise nispeten yeni bir balık olduğunu, aslında Kızıldeniz'den Süveyş Kanalı'nın açılmasıyla Akdeniz'e geldiğini ifade eden Atilla, "Aslında Akdeniz'in batısında, Barcelona Körfezi'nde var Çupra. Bu taraflara gelişi Süveyş Kanalı ile oluyor. O dönemde enteresan balıklar gelmeye başlıyor. Fakat Kızıldeniz balıkları Çupra haricinde Akdeniz'e uyum gösteremiyor. O zamandan beri de bizim sofralarımızın önemli bir konuğu konumunda çupra" diye konuştu.

Haftada iki gün balık

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, Türkiye'de 8 kilogram olan kişi başı balık tüketiminin 15 kilograma çıkması için çaba gösterdiklerini dile getiriyor. Kızıltan, "Haftada iki gün balık, yaşam boyu sağlık sloganıyla tanıtımlarımızı sürdüreceğiz. Vatandaşlarımızın fastfood yiyecekler yerine aynı paraya sağlıklı bir besin olan balığı tüketmesi Türkiye'nin yıllık 100 milyar lirayı bulan sağlık harcamalarını da aşağıya çekecektir" diyor.

Su ürünleri ihracatı

Türkiye, 2016 yılında 80 ülkeye 793 milyon dolarlık su ürünleri ihraç ederken Hollanda 160 milyon 175 bin dolarlık tutarla ilk sırada yer aldı. İtalya, 108 milyon 701 bin dolarlık su ürünleri ihracatı ile ikinci olurken, Almanya'ya yapılan su ürünleri ihracatı 86 milyon 866 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Bu ülkeleri İngiltere, Japonya, Rusya, İspanya, ABD, Lübnan ve Fransa izledi.