İşte mini Gaziantep rehberi

Gaziantep, geçtiğimiz haftasonu TÜYAP Kitap Fuarı'na da ev sahipliği yaptı… Gazianteplilerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlik, sevdiğim kenti üç gün boyunca bir kez daha gezip dolaşmam, hiç unutmadığım lezzetlerini yeniden tatmam için bir fırsat oldu…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Binlerce yıldır pek çok kültür ve medeniyetin kaynaştığı Gaziantep, geçtiğimiz haftasonu TÜYAP 2. Kitap Fuarı'na da ev sahipliği yaptı… Gazianteplilerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlik, sevdiğim kenti üç gün boyunca bir kez daha gezip dolaşmam, hiç unutmadığım lezzetlerini yeniden tatmam için bir fırsat oldu…
Kale etrafındaki mahalle ve sokaklardan geçen "Tarih ve Kültür Yolu" üzerindeki camiler, müzeler, hanlar, çarşılar, hamamlar, pazarlardan oluşan 40 mekân; mozaik müzesi, sedef kakma, yemeni ve bakır ustaları, kutnu dokumacıları uğradığım yerler arasındaydı…
Zeugma antik kentine, Karkamış ve Dülük antik şehirlerine, Rumkale'ye, Yesemek'e, Türkiye'nin en büyük hayvanat bahçesine, Zooloji ve Doğa Müzesi'ne bu kez gidemedim, ama çok sayıdaki yemyeşil parklarında iğde ve akasya çiçeklerinin kokusunu kısa bir süre için de olsa soluma fırsatı buldum… Gastronomi alanında UNESCO'nun Yaratıcı Şehirler Ağı'na Türkiye'den giren ilk kent olan Gaziantep'in 500'ü aşkın yemek çeşidinden tadabildiklerim ise yine heyecan vericiydi…
Ödüllü yol
Önce Kültür Yolu ile başlayalım… Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan, kale çevresinden başlayan Kültür Yolu Projesi'ne Gaziantep Kalesi'nden katılmak mümkün. 25 metre yükseklikte dolgu bir tepe üzerine kurulan kalenin geçmişinin 6 bin öncesine kadar gittiği düşünülüyor. Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde de geçen yapının 36 burcundan bugün 12'si ayakta…
Nerelerden geçiyor?
Kültür Yolu Keçehane Caddesi, Uzun Çarşı, Hamdi Kutlar Caddesi, Boyacı Camii'ni de içine alarak Gümrük Caddesi, Alaüddevle Sokak, Meyvacı Çarşısı ve Eski Saray Caddesi'nden Bakırcılar Çarşısı'na, Buğday Arastası'na, Almacı Pazarı'na, Şire Han ve Yemiş Han'a kadar uzanıyor. Bu aks üzerinde 18 han, 9 cami, 4 hamam, 1 mevlevihane ve daha birçok taşınmaz kültür varlığı ile birlikte toplam 40 eserin yanı sıra birçok da tescilli sivil mimari örneği yer alıyor. Bu yol projesinin Tarihi Kentler Birliği'nin 2007 yılı Prof. Dr. Metin Sözen Koruma Büyük Ödülü'nü kazandığını da hemen belirtmek isterim.
Hediyelikler, hediyelikler…
Kültür Yolu'nda önünüze çıkacak yapılardan biri olan bir zamanlar kasapların mekânı Zincirli Bedesten, baharat alışverişleriniz ve hediyelik eşya için iyi bir seçenek… Bakırcılar Çarşısı'nda ustaların çekiç sesleri arasında mutfak gereçleri, süs eşyaları arasından tercih yapabilir, neredeyse bin yıllık Almacı pazarında fıstıklar, salçalar, şire türleri, baharatları tadarak alabilirsiniz; kuru sebzeler, muska tatlıları tabii ki çeşit çeşit biberlerle yerel ne ararsanız bulunan bir mekândır. Şehirde uğradığınız bütün dükkânlar mutlaka çay veya zahter çayı ısmarlayacak, ürünlerinin tadına bakmanız için ısrar edeceklerdir…
Hanlar…
Yine yol üzerinde karşınıza gelecek olan Şirehan, Paşahan, Tuz Hanı, Emir Ali Hanı, Mecidiye Hanı, Kürkçü Hanı, Yüzükçü Hanı, Büdeyri Hanı, Millet Hanı sözünü ettiğim 18 handan birkaçı…
Şehrin merkezindeki 500 yıllık Bey Mahallesi'nin taş evlerini de mutlaka görmenizde fayda var…
Gaziantep'te ziyaret edebileceğiniz müzelerden birisi olan Atatürk Anı Müzesi ile Oyun ve Oyuncak Müzesi de orada…

Müzeler…

Kahramanlık Müzesi, Emine Göğüş Mutfak Müzesi, Ali İhsan Göğüş Müzesi, Mevlevihane Vakıf Müzesi, Hamam Müzesi, Bayazhan'daki Kent Müzesi, Zooloji ve Doğa Müzesi diğer ziyaret edebileceğiniz müzeler arasında.

Camiler, kiliseler, Zeugma antik kenti, Kırkamış ve Dülük antik şehirleri, Rumkale, Yesemek Açıkhava Müzesi, hayvanat bahçesi yine zaman yaratarak gezmeniz gereken yerlerden…
Zeugma Mozaik Müzesi, ayrı bir yazı konusu olacak denli önemli… Müze, alanında birinci… İçinde Roma ve antik dönemlere ait 13 renk armonisinden oluşan 2 bin yıllık mozaikler sergileniyor…

Gaziantep'te sedefçilik, bakırcılık, kutnuculuk (el tezgâhlarında dokunan ipekli bir dokuma türü), yemenicilik, kilim, halı ve aba dokumacılığı, kuyumculuk geleneksel el sanatları olarak halen sürdürülüyor…
Lezzet haritası…
Gelelim lezzetlere… Önce isimleri öne çıkan mekânları sayayım:
Kebapçı Halil Usta, kebapçı ve tatlıcı İmam Çağdaş, kebapçı Mustafa Usta, Köşk Lokantası, Âşina lokantası ve baklavası, baklavacı Zeki İnal, baklavacı Koçak, beyrancı Metanet Lokantası, Kelebek çorbacısı, dibek kahvesi içebileceğiniz 1600'lerden kalma Tahmis Kahvesi, Bayazhan, Ayıntap Baklavacısı, Çavuşoğlu Kebap-Baklava, ciğerci Mustafa, Orkide Pastanesi, katmerci Zekeriya Usta, Üçler Kebap-Lahmacun.
Bu gidişimde bir sabah kahvaltımı katmerci Zekeriya Usta'da, diğerini beyrancı Metanet Lokantası'nda yaptım. Katmerci Zekeriya bu mesleği babasından öğrenmiş, bugün kasada duruyor; oğlu Mehmet Özsimitçi işin başında. Kavaklı'da da havuzun hemen yanında ağaçların altında katmerin yanında kafeterya olarak çalışan bir şubeleri de var…
Tabii ki alinazik, kuru dolmalar, içli köfteyi de ihmal etmedim…
Bir akşam yemeğim, Köşk Lokantası'nda Sülbiye Hanım'ın elinden çıkan lezzetlerden oluşuyordu… Ciğer kavurmanın yanı sıra mangalda sucuk, ciğer, yürek, böbrek, köfte, kuşbaşı tattım; mumbarın keyfini çıkardım; hemen yanındaki Künefeci Ercan'dan ise billuriye ve kaymaklı hasır kadayıfla geceyi sonlandırdım…

Bir gökkuşağı gibi…

Kahvemi ve baharatlarımı Yemen'den aldım, Üçler'in Canan Karatay'a hak verdirecek besleyicilikteki sebze ağırlıklı sarımsaklı lahmacunlarını da ihmal etmedim… Gaziantep'te sabah kahvaltılarının vazgeçilmezlerinden dürüme sarılmış nohutu bu kez yiyemedim…
Son günün akşam yemeğini Kavaklık'ta 100. Yıl Atatürk Kültür Parkı içindeki Baro Lokali'nde yedim… Patlıcanlı peynir böreğinin tadı damağımda … İstanbul'a bütün Gaziantep seyahatlerimin ardından olduğu gibi güzel anılar, damağımda lezzetli tatlarla döndüm…