'İthalatı 40 milyar dolar düşürebiliriz'

Bakan Zeybekci, yurtiçinde üretilebildiği halde ithal edilen ürünlerle ilgili çalışma yaptıklarını, ithalatı azaltmayı hedeflediklerini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

FERİT PARLAK

ANKARA - Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, toplam yıllık ithalatın 40 milyar dolarlık bölümünde, Türkiye'nin üretim kabiliyeti ve kapasitesi olduğunu tespit ettiklerini belirterek, "Bunun 8 milyar dolarlık kısmını zaten üretebiliyoruz. 32 milyar dolarlık kısmında içeride üretilmesi için çalışma başlattık" dedi. Gazetelerin Ankara temsilcileri ile bir araya gelen Zeybekci, döviz kuru ve dış ticaretteki son gelişmeleri değerlendirdi. İSO Başkanı İbrahim Çağlar'ın, "Merkez Bankası 2.70'ten dolar satsın. Halkbank sıfır faizli kredi kullandırsın" şeklindeki önerisini, "Tam tersi bir durumla karşı karşıya olsaydık ne yapacaktık? O tartışmaya girmeyeyim. Türkiye'nin gündeminde böyle bir söz olmamalıydı" diye değerlendiren Zeybekci, döviz kurundaki hareketin spekülatif olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Cari açıkta iyileşme var. Dünyanın en iyi bütçe gerçekleşmelerinden birine doğru gidiyoruz. Açıklanan en son ikinci çeyrek büyümesi, dünyanın en iyi 7. büyümesini gösteriyor. Dış ticaret dengesinde, ihracatın ithalatı karşılama oranında tarihi zirvelere doğru gidiyoruz. Yıl sonu itibariyle net rakamlardan sonra bu oranın üzerine serbest bölgeler ve bavul ticaretini eklediğimizde yüzde 80'leri göreceğiz. İçinde de hizmet ihracatı olmayacak. Bu da üzerine bindiği zaman Türkiye, ilk defa dış ticarette denge ışığını görecek. 'Bankalarımızın yapısı mı bozuldu?', 'Kamu borçlanma araçlarının yapısı mı bozuldu?', 'Yabancı para cinsinden borçlanma mı arttı?' sorularını sorduğumuzda, aksine birçok konuda iyileşme olduğunu görüyoruz."

Dövizde pozitif ayrışma seçimden sonra

"Yapısal anlamda Türkiye'nin hiçbir negatif arızası olmadı. Bu nedenle pozitif anlamda gelişmeler olacak" diyen Zeybekci şöyle devam etti: "Döviz, mayıstan itibaren ayrışmaya başladı. 7 Haziran seçimlerinin sonuçları net olarak görülmeye başlayınca TL'nin değerinde düşme başladı. O zamana kadar yabancı para birimleri yüzde 22, 23'lerde değer kaybetmişken, TL'de yüzde 21'di. Hükümet kurulamayacağına yönelik senaryolar görülünce biraz daha ayrıştı. 7 puan daha olumsuz ayrıştık. Bu fark kapanır. 1 Kasım seçimleriyle ilgili resim ortaya çıkmaya, görüntü alınmaya başladığında muhtemelen bu da ekimin ilk haftasından sonraki bölümde olur, aradaki spekülatif marjın hızlı bir şekilde ortadan kalması gerekir. Türkiye'yi toplam bir şirket olarak gördüğümüz zaman mükellefiyetini üzerine koyduğumuz zaman 3 ay sonra yandım bittim diyecek bir görüntüsü yoktur. Doların bu şekilde olmasını gerektirecek bir konum da yoktur. TL'nin değer kaybının maksimum değeri oluşturacak para birimleri kadar değer kaybetmesidir. Bu tolere edilebilir. Ondan sonrası bizim için sunidir."

Döviz kurunda gelişmekte olan ülkeler ile aradaki farkın ekim ayında kapanacağını, seçimlerden sonra ise diğer gelişmekte olan ülkelere göre pozitif ayrışmanın başlayacağını dile getiren Zeybekci, "İstikrarlı, güçlü bir hükümet kurulduğu andan itibaren pozitif anlamda ayrışmamız başlar" dedi.

MB oyuna gelmemeli

Kurda yaşananlar için 'fırtına' demeyi çok büyük haksızlık olarak gördüğünü dile getiren Zeybekci, "Bütçe disiplininden, kamu mali disiplininden ayrılmadık. Son zamanlarda zamlar oldu ama Türkiye bunu tolere edebilir. Burada Merkez Bankası'da oyuna gelmemeli" diye konuştu.