'Kadın girişimci sayısını artırmak için mentörlük sistemi kurulmalı'
Mersin Girişimci İş Kadınları Derneği Onursal Başkanı Cavidan Demirağ, mentörlük sistemi ile işteki başarının yüzde 90’lara kadar çıktığını söyledi.
Belma BAĞRIK
MERSİN – Sadece maddi destek ve pozitif ayrımcılığın kadın girişimci sayısını artırmak için yeterli olmadığını söyleyen Mersin Girişimci İş Kadınları Derneği Onursal Başkanı ve Türk Irak Sanayici ve İşadamları Derneği Başkan Yardımcısı Cavidan Demirağ, tecrübeli iş kadınlarının deneyimlerini paylaştığı bir mentörlük sistemi kurulması gerektiğini vurguladı. Demirağ, “Mentörlük sistemi ile yüzde 40-50’lerde olan iş başarısı yüzde 80-90’lara çıkıyor” dedi.
Mersin Girişimci İş Kadınları Derneği'ni kurdukları 2006 yılında kadın girişimci oranının yüzde 6’larda olduğunu ifade eden Cavidan Demirağ, şimdi ise ancak yüzde 8’lere gelinebildiğini vurguladı. Kadın girişimci sayısının istenen düzeyde artmadığını aktaran Demirağ, “Kurumlar da kadın girişimciyi destekliyor ancak yeterli değil” dedi. Girişimci olmak isteyen kadınların ekonomik hedefinin olması gerektiğinin altını çizen Demirağ, girişimci eğer ilk birkaç yıl kendi kendini sirküle edemiyorsa, karlılığı yoksa veya zarar ediyorsa işin aynı şekilde devam ettirilmemesi gerektiğini anlattı.
Demirağ, “O işin iyileştirme politikaları öğrenilmeli, destekler alınmalı. İflas etmenin literatürden kaldırılması gerekiyor. Bir kadın işyeri açtığı zaman acaba ne yapacak diye bütün gözler onun üzerinde oluyor. Çünkü o kadın ve zarar edebilir mantığı var” şeklinde konuştu. Bu noktada mentörlüğün çok önemli olduğunu dile getiren Demirağ, kadın girişimcilerin artması ve işlerinin devamını sağlayabilmesi için mentörlük sistemi kurulmasının yararlı olacağının altını çizdi. Demirağ, şöyle devam etti.
“Bir dönem KAGİDER’in bir projesi olan Avrupa Kadın Girişimciler Mentörağı projesinde mentörük yaptım. Bu projede uzun yıllar iş hayatında olan kadın mentörler en az bir veya iki yeni kadın girişimciye yol göstericilik yaptı. İlk önce girişimcilerin iş analizi yaparak eksikliklerini tespit ettik. Sonrasında ne yapmaları gerektiği konusunda yol gösterdik. Bir yıl süren bu projenin sonunda yüzde 40-50’lerde olan iş başarısı yüzde 80-90’lara çıktı. Bunun her kadın girişimciye yapılması gerekiyor. Hem kadın girişimcilerimizin oranının artması hem de iş kuranların başarısının ilerlemesi ve hedeflerine ulaşabilmesi için önemli. Sadece maddi destek yetersiz kalabiliyor, tecrübe paylaşımı bu anlamda çok etkili oluyor. Mentörlüğün eksik olduğu bir ülkeyiz. Bu sistem Türkiye’de de uygulanabilir.”
‘Kadının öncelikli işi evidir’ mantığı değişmeli
Kadın girişimcinin yeterli seviyeye ulaşabilmesi için kadının çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini de vurgulayan Demirağ, “Kadınlar çalışsın diyenler bile hala önce evi, çocuğu, eşi sonra işi diyor. Kadın hepsini bir arada nasıl yapabilir ve başarı beklenebilir?” dedi. ‘Kadının öncelikli işi evidir’ geleneksel düşünce tarzının hala devam ettiğine dikkat çeken Demirağ, bu anlamda özellikle erkek çocukların yetiştiriliş tarzının değişmesi gerektiğine işaret etti.
‘Kadından inşaat mühendisi olmaz’ yaklaşımını kırdım
İş hayatına 1980’li yıllarının ortalarında atıldığını ifade eden Demirağ, ilk önce kardeşi ile birlikte Ilgın Mimarlık-Mühendislik firmasını kurduklarını, sonrasında eşinin Demirağ Çelik Konstrüksiyon firması ile birleşerek şirketleştiklerini anlattı. Sonrasında büyüyerek bir grup firması haline geldiklerinin altını çizen Demirağ, bugün Demirağ Group olarak faaliyetlerine devam ettiklerini dile getirdi. İş yaşamının ilk yıllarında kadın olduğu için bazı zorluklar yaşadığını ifade eden Demirağ, Mersin’in ilk kadın inşaat mühendislerinden olduğunu ve bu anlamda kadın olarak kendini kabul ettirmenin zaman aldığını dile getirdi.
Demirağ, o dönemde ‘kadından inşaat mühendisi olmaz’ yaklaşımının hakim olduğunu aktarırken, yaşadığı birkaç anıyı şöyle anlattı: “Bir müşteri büroya girdiğinde patron beyle görüşmek istediğini söyledi. Ben olduğumu söyleyince, mühendis beyle görüşeceğim dedi. Yine ben olduğumu söyleyince bir şok yaşadı. Piyasadaki ilk kadın mühendislerden olduğum için ilk etapta alışmak biraz zor oldu. Proje yaptıracak bir başka müşterim ise fiyatı konuşurken, ‘Boşver ücreti eşin versin sana’ dedi. Kadına kocası bakar, parasını o verir zihniyeti vardı. Sektörde kendimi kanıtladıkça artık bu olaylar yaşanmamaya başladı. Artık kadının çalışma algısı kabullenildi. İşinizi iyi yaptığınız zaman çok ciddi saygı görüyorsunuz. Ben her zaman işimi, eşimi, çocuklarımı ve sosyal sorumluluk alanlarını birlikte götürdüm.”