'Külleme hastalığı fındıkta ciddi tehdit'

Fındık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akar, fındık bahçelerinde görülmeye başlanan külleme hastalığıyla mücadelenin yalnızda şimdi için değil gelecek yıllar için de çok önemli olduğunu, hastalığın fındık için ciddi tehdit oluşturduğunu söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Fındık Araştırma Enstitüsü Müdürü Aysun Akar, fındık bahçelerinde 2014'ten itibaren görülmeye başlanan külleme hastalığının, sadece mevcut yılın ürünü değil gelecek yıllardaki hasat için de tehdit olduğunu söyledi.

Akar yaptığı açıklamada, bir tür mantar hastalığı olan küllemenin, fındık üretim sahaları olan Doğu ve Batı Karadeniz'de çok yaygın şekilde görülmeye devam ettiğini belirtti.

Bu hastalığın ilk olarak bahçelerde 2014 yılında baş gösterdiğine işaret eden Akar, küllemenin ortaya çıktığı andan itibaren enstitü olarak gerekli tedbirlerin alınması ve mücadelenin ortaya konulması için yoğun çalışmalar yürüttüklerini vurguladı.

Akar, o dönemde bu hastalığa karşı zirai mücadele için gerekli çalışmaları başlattıklarını dile getirerek, "Şu anda da piyasada geçici olarak ruhsatlandırılmış ilaçlar mevcut. Yine kimyasal mücadele için üreticilerimize bilgi aktarımı da yapıyoruz." dedi.

"Külleme hastalığı mutlaka ciddiye alınmalı"

Fındıkta külleme hastalığının mutlaka ciddiye alınması gerektiğine dikkati çeken Akar, "Halen birçok üretici tarafından bu hastalığın öneminin kavranamadığını gözlemliyoruz. Üreticimizin bir kısmı külleme hastalığına karşı nasıl mücadele yapacağını bilmiyor. Bazı üreticilerimiz ise bazı nedenlerden dolayı kültürel ve kimyasal mücadelesini tam olarak yapmıyor. Mücadele yaptığını ifade edenlerin de baktığımızda ya yarım ya da eksik yaptıklarını görüyoruz. Böyle olduğu için de bahçelerimizde halen hastalık bulaşık durumda." diye konuştu.

Akar, külleme hastalığının sadece mevcut yılın ürünü değil gelecek yıllardaki hasat için de tehdit olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Doğu Karadeniz'deki bahçeler oldukça yaşlı. Külleme hastalığının etkisi buralarda daha fazla olmakta. Kökleri yaşlanmış, dolayısıyla topraktan besin elementini yeteri kadar alamayan, verimi birim alandan oldukça düşmüş fındık bahçeleri bir de küllemeden olumsuz etkilenmekte. Yıllık gelişen sürgünler, külleme ile bulaşık bahçelerde daha kısa oluyor. Ayrıca yıllar itibarıyla sürgünler kısaldıkça bitkinin yaşlanması da kaçınılmazdır. Hal böyle olunca da önümüzdeki 3-5 yıl sonra bahçelerimiz daha küçülmüş, yaşlanmış görünümüne bürünmüş olacaktır. Kısa kalan sürgünlerin üzerinde de tabii ki meyve oluşumu daha az oluyor."

"Hastalıkla mücadele şart"

Külleme hastalığına karşı hem kültürel hem de zirai mücadele yapılması gerektiğini vurgulayan Akar, fındık üreticilerinin bol ve kaliteli verim almaları için sonbahar döneminden itibaren bu hastalıkla mücadeleye başlamalarının kendi yararlarına olacağını belirtti.

Akar, sonbaharda yapraklar döküldükten sonra hastalıkla bulaşık yaprakların ve dalların fındık bahçesinden uzaklaştırılması gerektiğini kaydederek, "Bahçelerde gerekli bakımlar özenle yerine getirilmeli. Yine çotanak bağlama dönemi olan ilkbahardan itibaren de zirai mücadele 10 günde bir bahçeye uygulanmalı. Çotanak bağlama döneminden hasada kadar 5-6 kez kimyasal mücadele yapmamız gerekiyor. Belki zahmetli iş gibi görünebilir ama bahçelerimizi korumak, daha bol verim ve kaliteli fındık elde etmek için bu mücadelenin mutlaka yapılması gerekiyor." ifadesini kullandı.