'Rusya'da 2 milyar dolarlık proje imzaya hazır'
Rusya ile ilişkilerin normalleşme sürecine girmesi birçok sektörde umut yarattı. Bunların arasında en kısa zamanda en somut yararı sağlayacak sektör olarak müteahhitlik öne çıkıyor. İlk aşamada 2 milyar dolarlık sözleşme raftan inebilir.
Mehmet FİLOĞLU
Müteahhitler Rusya’da büyük kayıp yaşadı. Sektörün global iş hacmi 30 milyar dolar seviyelerinden 10 milyar dolara gerilemişken Rusya krizi patladı. Sadece bu ülkede 5 milyar dolarlık iş kaybı oldu. Ancak şimdi krizi bitiren gelişmeler var. Sektör yeniden büyük pazarına dönüş heyecanı yaşıyor. Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün, “2 milyar dolarlık işimiz imzaya hazır. Bunlar krizden önce bu aşamaya gelmiş işlerdi ve hepsi beklemedeydi. Şimdi bunlar yeniden masaya gelecek. Bu yıl bitmeden imzalanmalarını bekliyoruz” dedi.
Müteahhitlik sektörü ‘en kötü yılını’ yaşıyor. 2016 ilk çeyrekte alınan yurtdışı projelerin bedeli yalnızca 1.4 milyar dolar! Yılın geri kalanında aynı tempoyla gidilirse 6 milyar dolar, en iyimser tahminle 10 milyar dolarla kapanacak. Oysaki bu sektör, 2013’te 30 milyar doları görmüştü. Bu düşüşte Rusya’nın rolü büyük. Çünkü toplam iş hacminin yüzde 25’ini (5 milyar dolar!) oluşturan bu ülke pazarı, 2016’da adeta sıfırlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Putin’e gönderdiği mektubun sektörde büyük bir iyimserlik yaratmasının nedeni de bu büyük kayıp. Bu mektuptan hemen sonra görüştüğümüz TMB Başkanı Mithat Yenigün, “Rusya ile ilişkilerin düzelmesiyle ilk etapta 2 milyar dolarlık sözleşme imzalanabilir. Bazı projelerde tüm süreçler tamamlanmış, imza aşamasına gelinmişti. Uçak krizinin ardından askıya alındı. Sadece bir firmanın 1 milyar dolarlık işi son aşamada gerçekleşmedi. Bunun gibi başka projeler de var” dedi.
Müteahhitlerin son dönemde en fazla sıkıntı yaşadıkları konu Türkiye’nin bölge ülkelerle yaşadığı siyasi gerilimler. Yeni hükümet dönemde ‘Dostları artırma, düşmanları azaltma’ olarak tanıtılan yeni dış politika süreci ilk meyvelerini Rusya ve İsrail ile verdi. Mısır’la da ilişkilerin yakındanormalleşmesi bekleniyor. Normalleşme sürecini en fazla isteyenler arasında iş dünyasının olduğunu belirten Yenigün, “Politikayı belirleme lüksümüz yok ama sonuçları bizi etkiliyor. Zaten riskli ülkelerde çalışıyoruz. Siyasi sıkıntının olması bizim elimizi kolumuzu bağlıyor” dedi.
Irak zor, Libya’da ışık görünüyor
Sektörün, Rusya gibi diğer iki önemli pazarından Irak’ta henüz bir düzelme ışığı görülmüyor. Türk müteahhitlerin (1972-2016 arasında) yurtdışında üstlendikleri 325 milyar dolarlık işin yüzde 7.3’ü Irak’ta gerçekleşmişti. Ancak son yıllarda bu oran sert biçimde düştü. Geçen yıl payı yüzde 1.9’a geriledi. Bunda ülke ekonomisinin çökme noktasına gelmesi önemli paya sahipken, ikili ilişkilerin kopma noktasına gelmesi de belirleyici oldu. Öyle ki Irak’ın bir önceki başbakanı Maliki, açık bir şekilde Türk firmalarına proje verilmemesi talimatı verdi. Mithat Yenigün ise Irak’ın Türk müteahhitler için en büyük pazar olmamasına karşın en karlı pazarlar arasında yer aldığını söyleyerek, mazot, kum ve çakıl dışında her şeyi Türkiye’den götürerek projeler tamamladıklarını kaydetti. Libya’da ise ışık ihtimali var. BM’nin desteğiyle kurulan Ulusal Mutabakat Hükümeti ile iyi ilişkileri başladı. Bu hükümet eğer ülkenin geri kalanına hakim olabilirse durmuş projelerin başlama şansı olacak. Mithat Yenigün, “Türk şirketlerinin 19 milyar dolarlık bekleyen sözleşmesi var. Çözmek için yoğun uğraşlar veriliyor ama sonuç alınabilmiş değil” dedi.
Alternatif pazar var ama...
Çevre ülkelerde yaşanan sıkıntılar müteahhitlerin dikkatini de yeni pazarlara çevirdi. İlk gündeme gelenler hükümetin de öncelik verdiği sahra altı Afrika ve Latin Amerika. Şili ve Kolombiya gibi ülkelerde yüksek rekabete rağmen büyük kamu yatırımı projeleri Türk firmaları için önemli fırsatlar yaratıyor. Ancak her iki bölgedeki ülkelerin de güçlü bir alternatif olup olmayacağı konusunda soru işaretleri var. İlk endişe hem Afrika hem de Latin Amerika ülke ekonomilerinin doğal kaynaklara, çevre ülkelerde olduğu gibi, aşırı bağımlılığı. Düşen emtia fiyatları yüzünden pek çok Latin Amerika ülkesi resesyonda. Afrika ülkeleri de eski büyüme oranlarını yakalayamıyor. Riskli ve gelişmiş sermaye piyasaları olmayan Afrika ülkelerine gidecek yatırımcılar kendi sermayelerini de bulmak zorunda. Çin, bu işi yıllardır özel olarak kurduğu kalkınma bankaları ile çok iyi yapıyor, şirketlerinin ihaleleri kazanmasını sağlıyor. Türk firmalarının böyle bir destekten yoksun. Yenigün, bu sorunun çözümü konusunda yakın zamanda atılan Eximbank adımının olumlu sonuçlar vereceğine inanıyor. Geçtiğimiz nisanda Türk Eximbank ile ABD Eximbank arasında, Türk ve ABD firmalarının 3. ülkelerde ortak üstlendikleri projelere işbirliği anlaşması imzalandı. Yenigün bu anlaşma ile sınırsıza yakın bir kaynağa erişim sağlayacaklarını belirterek, “2017’de yürürlüğe gireceğine inanıyorum. Yanımızda ABD’li firmalar olacak. İşi biz yapacağız. ABD firması parayı getirecek” dedi.
“Bankalar daha anlayışlı olabilir”
TMB Başkanı Mithat Yenigün, yurtdışında yaptıkları projelerde krizlerden kaynaklı yaşanan ödeme sıkıntılarında bankaların ve ilgili kuruluşların şirketlerin daha fazla yanında olması gerektiğini söyledi. Rusya’da krizin hemen öncesinde bitirdikleri AVM projesinin ödemelerini hala alamadıklarını söyleyen Yenigün, “Projenin kredisi konusunda Eximbank anlayış gösteriyor. Bu tarz olaylarda müteahhit tek başına kalmamalı. Arzu ettiğimiz gibi olmadı tam. Bankaların bir kısmı anlayış gösteriyor bazıları göstermiyor. Bankanın da burada beni yaşatması lazım. Yoksa kendisi de zarar eder. BDDK’nın da burada gerekli desteği vermesi gerekiyor. Ağır kaldık bu krizde. Libya’da teminatlar için işler durduğu halde 50 milyon dolar faiz ödüyoruz. Bunun için düzenleme olabilirdi” dedi. Irak’ta müteahhitlerin 2.5 milyar dolarlık alacağı var. Yenigün, “petrol karşılığı ödeme” öneriyor. Eğer gerçekleşirse 2 milyar doları çok kısa bir süre tahsil edilebilecek. Irak hükümetinin tahville ödeme planı ‘kırdırma’ maliyetinin yüzde 30’lara kadar çıkması nedeniyle ilgi görmedi.
Her sektörde heyecan yarattı
Turizmde hızlı toparlanma zor
Rusya ile yaşanan krizde en fazla etkilenen alan kuşkusuz turizm oldu. Rus turist sayında yaşanan düşüş yüzde 80’leri aştı. Anlaşmayla birlikte ilk etapta seyahat kısıtlamaları kaldırıldı. Bu gelişme sektöre olumlu yansıyacak. Ancak uzmanlar bu sezon çoktan kaybedildiğini, toparlanmanın ancak seneye gerçekleşebileceğini belirtiyor. Bu yılın geri kalanı için ise iyimser senaryo Rus turist sayısını artışa geçmesi değil, azalış oranın daha makul bir seviyeye gelmesi. Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’den Rus turistlerin güvenliği için kapsamlı önlemler alınmasını beklediklerini duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamada “Tur operatörleri ve Rus turistler Türkiye seyahatlerini planlarken sorumlu davranmalılar ve objektif olarak bakıldığında bu ülkede hâlâ var olduğu görülen terör tehdidini dikkate almalılar” ifadeleri yer aldı.
Gözler dev projelerde
Türkiye ile Rusya arasındaki ticaretin önemli bir bölünü enerji oluşturuyor. Ancak bu alan krizden en az etkilenen alan oldu. Rusya Başkanı Putin’in ifadesiyle krizin en kötü zamanlarında bile gaz akışı durmadı. Ancak iki ülkenin enerji alanındaki tek işbirliği gaz ticareti değil. Türkiye’nin ilk nükleer santralini Akkuya’da Rus fi rması Rosatom yapacak. Proje, krizden kağıt üstünde etkilenmemekle birlikte, süreç boyunca fi ilen askıda kaldı. Krizden bağımsız olarak geleceği tartışmalı olan Türk Akımı Projesi’nde de aylarca bir ilerleme yaşanmadı. Her iki projenin de normalleşme sürecinde raftan inmesi bekleniyor. Ancak zamanlama belirsiz. Kremlin’den yapılan açıklamada “Türk Akımı boru hattı projesinin devamını konuşmak için şu an erken” denildi.
Sezonu gelenler için fırsat var
Yaş meyve-sebze sektörü büyüklük olarak diğer sektörlerin yanında küçük kalmasına rağmen etkilediği kişi bakımından krizden en fazla etkilenen sektör oldu. Başta Akdeniz bölgesindekiler olmak üzere üreticiler zor günler geçirdi. Rusya’ya gönderilemeyen ürünlerin yurtiçinde piyasaya verilmesi de enfl asyon üzerinde sürpriz düşüşe yol açtı. Üreticilerin ilk şoktan sonra bir şekilde Rus pazarına girmeyi başardığı söylense de bu herkes için geçerli olmadı. Birçok üründe sezonun bitmiş olması da bundan sonra açılacak ticaret kanalının etkisinin ancak gelecek sene görülmesine imkan sağlayacak. Ancak hala sezonu gelmemiş ürünler sektörde heyecan yaratıyor.