2009 vergi beklentisi 202 milyar TL
Bakan Unakıtan, 2009 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe tasarısını anlattı
ANKARA - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2009 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nı sunan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, kurlardaki artışın, Türkiye'nin avantajına olduğunu ileri sürdü. 2009 bütçesinin küresel mali krize karşı ekonomimizin dayanıklılığını artıracağını söyleyen Unakıtan, 2009'da 202,1 milyar TL vergi geliri, 46,7 milyar TL de vergi dışı gelir beklendiğini kaydetti. Yeni Gelir Vergisi Kanunun yazım çalışmalarının tamamlanma aşamasında olduğunu belirten Unakıtan, yeni düzenlemede, küçük esnaf ve sanatkarın cüzi bir harç alınmak suretiyle gelir vergisinden muaf tutulacağını söyledi.
Unakıtan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 41 sayfadan oluşan konuşma metnini, 1 saat 20 dakikada tamamladı.
Kemal Unakıtan, bugüne kadar mali disiplinden en ufak bir taviz vermediklerini belirtti. Unakıtan, seçim dönemlerinde de mali disiplinden ayrılmadıklarını dile getirerek, "Bugün, bütün dünyayı sarsan küresel mali krizden asgari şekilde etkileniyorsak bu, 6 yıldır uyguladığımız piyasa dostu önlemlerin, uyguladığımız akılcı bütçe politikalarının ve mali disiplinin, köklü yapısal reformlar ve özelleştirmeler ile güçlü bankacılık sistemi ve mali sistemin bir sonucudur. Doğru bildiğimiz yoldan şaşmadık" dedi.
Küresel ekonomide istikrar bozuldu
Sunuş konuşmasında dünya ekonomisindeki gelişmeleri de değerlendiren Unakıtan, 2007 yılının 2. yarısından itibaren ABD konut piyasasında yaşanan olumsuz gelişmeler nedeniyle küresel finans piyasalarında uzun zamandan beri var olan istikrar ortamının bozulduğunu kaydetti.
Unakıtan, son yıllarda küresel sistem ile hem ticari hem de finansal açıdan entegre olan Türkiye'nin dünyadaki bu büyük dalgalanmadan etkilendiğini ifade etti. Unakıtan, Türkiye'nin küresel krizden iki açıdan etkilendiğine işaret ederek, "Birincisi, kredi imkanlarının daralmasıyla borçlanma daha maliyetli hale gelebilir. İkincisi, büyüme hızımızın düşmesiyle birlikte işsizlik artabilir" tespitinde bulundu.
Kamu olarak üzerlerine düşeni yaptıklarını ancak finansal piyasaların ve reel sektörün durumunun da önemli olduğunu belirten Unakıtan, bu süreçte, kamu, reel ve finans sektörlerini birlikte uyum içinde işletecek politikaları takip etmeyi hedeflediklerini söyledi. Unakıtan, ekonominin bir bütün olduğunu, kamu ve özel sektörün birlikte yer aldığını vurgulayarak, önlemlerin de birlikte alınmasının önemine işaret etti.
Borsada yerli yatırımcıdan alınan vergi '0'a inecek
Ekonomik tedbir olarak hayata geçirdikleri istihdam paketiyle getirilen düzenlemeleri anlatan Unakıtan, yurt dışındaki mevduatları ülkede değerlendirmek amacıyla "Varlık Barışı" adı altında bir düzenleme yaptıklarını anımsattı. Kişi ve kurumların yurt dışında bulunan şirketlerindeki kazançlarını Türkiye'ye transfer edebilmeleri için, herhangi bir şarta bağlı olmayan vergi istisnası getirmeyi düşündüklerini ifade eden Kemal Unakıtan, bununla ilgili düzenlemenin Bakanlar Kurulunda tamamlanarak, önümüzdeki hafta TBMM'ye sevk edileceğini bildirdi.
Unakıtan, borsada işlem gören hisse senetlerinin alım satımında yerli yatırımcılardan alınan yüzde 10 oranındaki vergiyi sıfıra indireceklerini söyledi.
Bakan Unakıtan, son dönemde yaşanan küresel gelişmeler sonucunda Türkiye'yi daha avantajlı bir konuma getiren konuları da anlattı.
Kurlardaki artışın avantajı
Türkiye'nin ihracat yaptığı ülkelerin değiştiğini, ABD ve AB ülkelerine olan ihracatın, toplam ihracat içindeki payının azaldığına işaret eden Unakıtan, şöyle konuştu:
"Kurlardaki artış, bir diğer önemli avantajımızdır. Dolar ve euro, Türk Lirasına karşı son dönemde büyük değer kazandı. Döviz kurlarının yükselmesi ihracattaki rekabet gücümüzü daha da artıracaktır. Petrol fiyatları da düşmektedir. Petrol fiyatları 150 dolar seviyesinden 70 doların altına indi. Bu, 45 milyar doları bulan yıllık enerji ithalatının azalmasını da beraberinde getirecektir.
Kurlardaki bu yükselme ve aldığımız yapısal önlemler, yıllık 150 milyar doları bulan ara malı ithalatımızı da düşürecektir. Bu gelişmeler, ülkemizin ara malı üretimini artırmak suretiyle ihracattaki rekabetçi yapımızı ve katma değerimizi artıracaktır. Ayrıca, son yıllarda yüksek seyreden cari açığımızın düşürülmesi yönünde de önemli bir katkı sağlayacaktır."
Mali disiplin sürüyor
Maliye Bakanı Unakıtan, küresel gelişmelerin bir sonucu olarak birçok ülkenin harcama artışlarına gittiğini belirtti.
İngiltere'de 2002 yılında yüzde 1,7 oranında olan bütçe açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya oranının 2009 yılında 4,6 olacağını kaydeden Unakıtan, "Dünya kesenin ağzını açarken, biz hala mali disipline riayet ediyoruz" dedi.
Bakan Unakıtan, 2002'de yüzde 11,5 olan bütçe açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içindeki payını, 2007 yılında yüzde 1,6'ya getirdiklerini ifade ederek, 2008 yılını daha da az bir bütçe açığı ile kapatacaklarını, 2009'da da bu rakamın yüzde 1,2 olacağını söyledi. Unakıtan, bütçe açığındaki iyileşmelerin, Türkiye'nin önemli bir avantajı olduğunu ifade ederek, "Dünyadaki mali krize bütçe açıklarıyla yakalansaydık, Türkiye'nin durumu daha vahim olurdu" diye konuştu.
Büyüme, enflasyon ve borç
Kemal Unakıtan, Türkiye'nin, 2002-2007 yılları arasında yüksek oranlı büyüme hızlarına ulaştığını ve ekonominin son 6 yılda ortalama yüzde 6,8 oranında büyüdüğünü bildirdi.
Göreve geldiklerinde 230 milyar dolar büyüklüğünde olan ekonomiyi 5 yılda 657 milyar dolara ulaştırdıklarını, 2009'da ise 788,4 milyar dolar seviyesine getireceklerini dile getiren Unakıtan, tarım dışı sektörlerde yaklaşık 2,5 milyon kişilik istihdam artışı sağladıklarını söyledi.
1993–2002 döneminde ortalama yüzde 70'lerde seyreden enflasyonun, 2007 yılı sonunda 8,4'e düştüğünü ifade eden Unakıtan, 2008'de, küresel piyasalardaki olumsuz gelişmelerin tüm dünyada olduğu gibi ülkede de enflasyonun artmasına yol açtığını kaydetti.
Kemal Unakıtan, 2002'de yüzde 10 olan Kamu Kesimi Borçlanma Gereğinin Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya oranının, 2007'de yüzde 0,10'a gerilediğini; 2009 yılında bu oranı yüzde -0,02'ye düşürmeyi hedeflediklerini bildirdi.
2002 yılında yüzde 61,4 olan Kamu Net Borç Stokunun Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya oranının 2007 yılı sonunda yüzde 29,1 seviyesine gerilediğini, bu oranın 2008 yılı sonunda daha da düşmesini beklediklerini kaydeden Unakıtan, 2007 yılının Mart ayından itibaren, 12 aylık ihracatın, ithalattan daha hızlı arttığını söyledi.
İhracat ve dış ticaret hacmi
Maliye Bakanı Unakıtan, ihracatın, Ocak-Eylül 2008 döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35,4 artış göstererek 102,5 milyar dolara ulaştığını belirterek, "12 aylık kümülatif verilere göre 132,8 milyar dolar olan ihracatın, bu artış trendini sürdürerek yıl sonunda 137,5 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz. 2002 yılında ihracatımız 36 milyar dolardı. 6 yıl içerisinde ihracatımızı 100 milyar dolardan fazla artırmayı başardık" diye konuştu.
İhracat gibi dış ticaret hacminin de arttığını vurgulayan Unakıtan, 2002'de 87,6 milyar dolar olan dış ticaret hacminin 2007'de 277,3 milyar dolara ulaştığını, 2008 yılı Ağustos ayı itibarıyla 12 aylık verilere göre 340,9 milyar dolar olarak gerçekleşen dış ticaret hacminin, yıl sonunda 355,5 milyar doları bulmasını beklediklerini bildirdi.
Ocak-Ağustos 2007 döneminde AB'ye yapılan ihracatın toplam ihracat içindeki payının yüzde 56,4 iken, 2008 yılının aynı döneminde yüzde 49,3'e gerilediğini belirten Unakıtan, ABD'ye yapılan ihracatın toplam ihracat içindeki payının da yüzde 4,2'den 3'e gerilediğini söyledi. Bakan Unakıtan, AB dışındaki Avrupa, Asya ve Afrika ülkelerine yapılan ihracat payının arttığını belirtti.
İthalat rakamları
Unakıtan, ihracatta olduğu gibi ithalat ve buna bağlı olarak cari açıkta da artışlar olduğunu söyleyerek, 2002'de 9,2 milyar dolar olan enerji ithalatının 2007'de 33,9 milyar dolara yükseldiğini, bu yılın ilk 8 ayında ise özellikle ham petrol fiyatlarının yüksek seyretmesiyle birlikte 34 milyar dolar olarak gerçekleştiğini bildirdi. Bakan Unakıtan, Merkez Bankası döviz rezervlerinin, son yıllardaki yüksek sermaye girişlerine bağlı olarak arttığını, 2002'de 26,8 milyar dolar olan Merkez Bankası brüt döviz rezervlerinin 2008 yılı Eylül sonu itibarıyla 76,6 milyar dolara ulaştığını belirtti.
Doğrudan yabancı sermaye girişinin, bu yılın ilk 8 ayında 11,2 milyar dolar olduğunu, bu rakamın bu yıl 15 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmesini beklediklerini vurgulayan Unakıtan, "Böylece son 6 yılda toplam 72 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye çekmiş olacağız" dedi.
Yurtdışı yatırımları
Türkiye'den yurt dışına 2007 yılında 2,1, bu yılın ilk 8 ayında ise 2,2 milyar dolar doğrudan yatırım yapıldığına işaret eden Unakıtan, özelleştirme konusundaki kararlılık ve ekonomide sağlanan istikrar sonucu, özelleştirme uygulamalarında çok yol katettiklerini vurguladı.
Kemal Unakıtan, 2003'ten önce 20 yılda yapılan özelleştirmenin 8 milyar dolar olduğunu ifade ederek, "2003'ten bu yana yapılan özelleştirme ise 32,5 milyar doları Özelleştirme İdaresi tarafından olmak üzere, TMSF ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılan özelleştirmelerle birlikte toplam tutar 50 milyar doları aşmıştır" dedi. Unakıtan, özelleştirmeyi, ekonomide rekabetin önünü açmak, verimliliği artırmak, maliyet etkinliğini sağlamak ve hizmetlerin kalitesini yükseltmek açısından olmazsa olmaz gördüklerini söyledi.
Maaşlar
Çalışanlara ve emeklilere, hükümetleri döneminde sağladıkları mali imkanlarla ilgili de bilgi veren Unakıtan, Aralık 2002'de 392 YTL olan en düşük memur maaşının, Ekim 2008'de bin 118 YTL'ye çıktığını, artışın yüzde 164,9 olduğunu anlattı. Asgari ücreti de yüzde 147,2 artışla, 184 YTL'den 503 YTL'ye çıkardıklarını ifade eden Unakıtan, Aralık 2002'de 257 YTL olan en düşük SSK emekli aylığının da 2008 Ekim ayında 598 YTL'ye yükseldiğini bildirdi.
BAĞ-KUR esnaf emekli aylığı, BAĞ-KUR çiftçi emekli aylığı, memur emekli aylığı, 65 yaş aylığı, muhtar aylığında da artışlar yaşandığına dikkati çeken Unakıtan, "Bu oranlar ve maaş tutarları; çalışan, emekli ve dar gelirli vatandaşlarımızın mali durumlarının 2002 yılına göre iyileştiğini, gelirlerinde reel artışlar olduğunu açıkça ortaya koymaktadır" dedi.
Unakıtan, bunların yeterli olmadığını ancak ellerindeki imkanlara göre hareket etmeleri gerektiğini vurguladı.
Maliye Bakanı Unakıtan, 2008 yıl sonu itibarıyla, bütçe giderlerinin 229,5, gelirlerinin 215,4, bütçe açığının 14,1 ve faiz dışı fazla tutarının 40,4 milyar YTL olarak gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini kaydederek, "Hükümetimiz, önceki yıllar bütçe uygulamalarında olduğu gibi, 2008 bütçesini de Hükümetimizin ekonomi ve kamu maliyesi politikalarına uygun olarak tam bir kararlılık ve mali disiplin anlayışı içinde uygulamaya devam etmektedir" dedi.
GSYİH beklentisi ve maliye politikası hedefleri
Unakıtan, 2009 yılında Gayrisafi Yurtiçi Hasılanın (GSYİH) 1 trilyon 111 milyar 438 milyon TL şeklinde belirlendiğini bildirdi.
Önümüzdeki yıl büyüme hızının yüzde 4, kişi başına milli gelirin 10 bin 913 dolar, yıl sonu TÜFE'nin yüzde 7,5, ihracatın 149 milyar dolar, ithalatın ise 232,5 milyar dolar olarak öngörüldüğünü ifade eden Unakıtan, 2009 yılının maliye politikası hedeflerini de şu şekilde sıraladı:
-Tesis edilen mali disiplini devam ettirmek, enflasyonla mücadele politikasını desteklemek, etkin bir borçlanma politikası yoluyla faiz giderlerinin bütçe üzerindeki baskısını hafifletmek,
-Mali disiplin anlayışına uygun olarak kaynakların belirlenmiş temel politika öncelikleri doğrultusunda tahsisini, kamu harcamalarının kalitesinin arttırılmasını ve bu suretle halkımızın hayat standardının yükseltilmesini sağlamak,
-Sağlam gelir kaynaklarıyla harcama yapmak,
-Kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesini ve kullanılmasını temin etmek,
-Dışsal şoklara karşı ekonominin dayanıklılığını arttırmak,
-Makroekonomik istikrarla birlikte sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek,
-Hesap verilebilirliği ve mali saydamlılığı güçlendirmek,
-Yatırıma ayrılan kaynakların öncelikle ve kısa sürede sonuç alınabilecek projelere yönlendirilmesini temin etmek,
-Orta ve uzun vadede ekonominin verimliliğini ve üretken yapısını destekleyen alt yapı yatırımlarına ağırlık vermek,
-Verimliliği artırıcı ve üretimi teşvik edici bir tarımsal destekleme politikası oluşturmak,
_-Eğitim, sağlık ve sosyal nitelikli harcamalarla bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılmasına yönelik harcamalara daha fazla kaynak sağlamak,
-Kırsal kesimin altyapısını güçlendirmek."
Bütçede açık beklentisi 13.4 milyar TL
Unakıtan, daha sonra 2009 Merkezi Yönetim Bütçesi hakkında bilgi verdi.
262,1 milyar TL harcamanın, 248,8 milyar TL'de gelirin öngörüldüğü 2009 yılında Merkezi Yönetim Bütçesinin 13,4 milyar TL açık vermesinin beklendiğini kaydeden Unakıtan, bütçedeki faiz dışı fazla rakamını da 44,1 milyar TL olarak verdi.
Unakıtan, bu şekilde 2008 yıl sonu gerçekleşme tahminine göre, bütçe giderlerinde yüzde 14,2, bütçe gelirlerinde ise yüzde 15,5 oranında artış olacağını belirtti.
2009 yılında bütçe açığının GSYİH'ya oranının da yüzde 1,2 olacağını anlatan Maliye Bakanı, faiz dışı fazlanın ise yüzde 4 şeklinde hedeflendiğini vurguladı.
Unakıtan'ın verdiği bilgiye göre, 262,1 milyar TL olarak belirlenen bütçe giderlerinin 57,2 milyar YTL'sini personel, 7,2 milyar TL'sini sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi, 26,1 milyar TL'sini mal ve hizmet alımı, 88,5 milyar TL'sini cari transferler, 16,6 milyar TL'sini sermaye giderleri ve 2,8 milyar TL'sini sermaye transferleri oluşturacak.
57,5 milyar TL faiz ödenmesi planlanan 2009 bütçesinde, borç verme kalemindeki ödenek tutarı 4,7 milyar TL, yedek ödenek ise 1,4 milyar TL olacak.
SGK'ya 46,7 milyar TL kaynak aktarılacak
Bu arada transfer kalemlerinden de Sosyal Güvenlik Kurumuna 46,7 milyar TL, mahalli idarelere 19,9 milyar TL, tarımsal desteklemeye ise 5,5 milyar TL aktarılacak. Yeni yılda fon ve paylar için 4,8 milyar TL'lik ödenek konulurken, öğrenci kredisi ve burslar için de bütçeden 2 milyar TL transfer yapılacak.
İadeler dahil 267,8, iadeler çıkarıldığında ise 248,8 milyar TL gelirin toplanacağı 2009 bütçesinde, vergi gelirleri 202,1 milyar TL, vergi dışı gelirler ise 46,7 milyar TL olacak.
Hazineye en fazla katkı da özel tüketim vergisinden sağlanacak. Bütçede, önümüzdeki yıl 49,4 milyar TL ÖTV tahsilatı beklenirken, bunu 38,5 milyar TL'si ithalde, 20 milyar TL'si dahilde alınan KDV olmak üzere 48,5 milyar TL ile KDV gelirleri, 45,3 milyar TL ile gelir vergisi, 20,1 milyar TL ile de kurumlar vergisi izleyecek.
Bütçe hedeflerine göre, yeni yılda Hazineye, Motorlu Taşıtlar Vergisinden 4,7 milyar TL, Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinden 4,1 milyar TL, Harçlardan 6 milyar TL, Damga Vergisinden de 4,7 milyar TL girecek.
Konuşmasında bütçe harcamalarını karşılayacak en önemli kalemin vergi gelirleri olduğuna dikkat çeken Maliye Bakanı, "Vergi gelirlerini artırmadan bütçeyi ve dolayısıyla ekonomik yapıyı güçlendirmek mümkün değildir. Hükümete geldiğimizde 60 milyar TL seviyesinde olan vergi gelirleri tahsilatını bu yılın sonunda 175 milyar TL'ye çıkarıyoruz. 2009 yılında ise hedefimiz 202 milyar TL'dir" dedi.
Bütçenin özellikleri
Unakıtan, son yıllarda gelir ve gider politikaları arasında gerçekleştirilen uyum, bütçe giderlerinde sağlanan etkinlik ve tasarrufla, vergi gelirlerinde gösterilen yüksek performans sayesinde bütçe açığının azaltılması yönünde önemli bir başarı yakaladıklarını da söyledi.
Unakıtan, 2009 yılı bütçe ödeneklerinin de, uygulanan ekonomik programın ilke ve hedeflerine uygun olarak, kamu kesimi açıklarıyla, enflasyonun düşürülmesini, reel ekonomideki büyümenin sürdürülmesini ve dışsal şoklara karşı ekonomimizin direncini artırmaya katkıda bulunulmasını sağlayacak şekilde belirlendiğini kaydetti.
Bütçe yönetiminde saydamlığın artırılması ve Meclisin bütçe uygulamaları konusunda daha iyi bilgilendirilmesi amacıyla, bütçe gerekçesinde mahalli idareler ve sosyal güvenlik kurumlarının bütçe büyüklükleri, döner sermayeler ile bütçe dışı fonlara ve bütçeden yardım alan kuruluşlara ilişkin bilgilere de yer verildiğine işaret eden Unakıtan, 2009 bütçesinin bazı özellikleri hakkında da şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bütçenin uygulanmasında merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin inisiyatiflerinin artırılması amacıyla idarelerin, aktarma yapılacak tertipteki ödeneğin yüzde yirmisine kadar kendi bütçeleri içinde ödenek aktarması yapabilmelerine imkan tanınmaktadır.
Kural olarak 2009 Yılı Yatırım Programına ek yatırım cetvellerinde yer alan projeler dışında herhangi bir projeye harcama yapılamayacaktır.
Belirlenen sınırlar içinde memur ihtiyacını karşılayamayacak idare, kurum ve kuruluşlardan yükseköğretim kurumları için ilave 4 bin adet, diğerleri için ilave 21 bin adet atama izni verilebilecektir.
Yükseköğretim kurumlarının, öğretim üyesi dışındaki boş öğretim elemanı kadrolarına yapabilecekleri atamalara ilişkin hususlara ve bu sınırlar içinde öğretim elemanı ihtiyacını karşılayamayacak yükseköğretim kurumları için ise ilave 3 bin adet atama izni verilebilecektir."
Küçük esnaf ve sanatkara vergi muafiyeti
Unakıtan, konuşmasında, vergi politikası ve uygulamaları hakkında açıklamalarda bulundu.
Büyüme ve istihdam politikalarını destekleyici, etkin ve basit bir vergilendirme sisteminin oluşturulması için Türkiye'de vergi sistemini sürekli olarak geliştirip güçlendirdiklerini belirten Unakıtan, şöyle konuştu:
"Gelir Vergisi Kanununun baştan sona daha yalın ve anlaşılır bir dille yeniden yazılması çalışmaları tamamlanma aşamasındadır. Bu yeni kanunda, serbest piyasa ekonomisiyle uyumlu, gelişmiş ülke örnekleriyle paralel, yatırımları ve istihdamı teşvik edecek ve vergiye gönüllü uyumu sağlayacak geniş tabanlı bir vergi sisteminin oluşturulmasına yönelik düzenlemeler öngörülmektedir.
Esnaf ve sanatkârlara ilişkin vergileme rejiminin yeniden düzenlenerek, küçük esnaf ve sanat erbabının cüzi bir harç alınmak suretiyle gelir vergisinden muaf tutulması, diğer esnaf ve sanatkarların vergilendirilmesinde ise daha kolay uygulanabilir bir sistem oluşturulması da söz konusu Kanunda yer alacak düzenlemeler arasındadır.
Gelir Vergisi Kanununda yapılacak bu değişikliklerle birlikte, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu yürürlükten kaldırılacaktır. Bu Kanunda yer alan ivazsız suretle vaki intikaller ise Gelir Vergisi Kanunu kapsamına alınacaktır.
1961 yılında yürürlüğe girmiş bulunan ve mükelleflerin vergi uygulamalarıyla ilgili hak ve yükümlülüklerini ve buna ilişkin süreçleri düzenleyen Vergi Usul Kanununu da gözden geçireceğiz."
Unakıtan, "Teknolojik altyapımızı VEDOP-3 yoluyla güçlendiriyoruz. Tüm vergi dairesi ve mal müdürlüklerinin elektronik ağ tabanlı yapıya geçmesiyle "e-Tahsilat" sisteminde sadece cari dönem tahakkukları değil, tüm tahakkuklar sorgulanabilecek. Ayrıca süresinden sonra yapılan ödemeler de banka ve PTT şubelerince alınabilecek" dedi.
Vergi beyannamelerinin de "e-beyanname" uygulamasıyla internetten alınmaya başlandığını hatırlatan Maliye Bakanı, bu şekilde vergi dairelerinin iş yükünün azaltıldığını, mükelleflerin vergi işlemlerinin basitleştirildiğini ve sunulan hizmet kalitesinin arttırıldığını vurguladı.
Vergi kaçağıyla mücadele
Vergi kayıp ve kaçağının asgari düzeye indirilmesi çalışmalarının sürdüğünü de ifade eden Maliye Bakanı, bu konuya ilişkinde şu bilgileri verdi:
-2 ayrı kuruma verilen 'muhtasar beyanname' ile 'aylık prim ve hizmet belgesi'ni elektronik ortamda birleştiriyoruz. Bu yolla, hem istihdama ilişkin ortak bir veri tabanı oluşturulacak, vergi ve sosyal güvenlik primi kayıp ve kaçağı ile kayıtdışı istihdam en aza indirilecek hem de mükelleflerin beyanname verme ve bildirimde bulunmaya yönelik iş yükü azaltılmış olacak.
-Mükelleflerce 2005 ve 2006 dönemleri için verilen Ba-Bs bildirim formlarından hareketle mal ve hizmet alım satımını bildirmeyenleri tespit etmiş bulunuyoruz.
-Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden alınan gayrimenkul alım-satım ve ipotek bilgilerinin analizi neticesinde riskli mükelleflerin önemli bir bölümü tespit edilmiş olup, ilk aşamada gayrimenkul alım satımında oluşan kayıtdışı hasılatın belirlenebilmesi konusunda çalışmalar yapılmıştır.
-KDV iadeleri bakımından riskli görülen mükelleflerin tespitine yönelik olarak KDV İadeleri Risk Analizi Projesi başlatılmıştır.
-Akaryakıt satışlarının kayıt altına alınması ve bu alandaki vergi kaybının önlenmesine yönelik olarak akaryakıt pompalarının ödeme kaydedici cihazlara bağlanmasına ilişkin uygulamaya yurt genelinde geçilmiştir."
Kamera sayısı Ergenekon'la yarıştı
Bakan Unakıtan'ın konuşmasını çok sayıda kamera ve basın mensubunun izlemesi, salonda esprilere yol açtı. CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, salonun küçük olmasına rağmen kalabalıklığına işaret ederek, "Ergenekon duruşma salonu gibi" dedi.
Bütçe ve Kesinhesap Kanun Tasarısının tümü üzerindeki görüşmeler, 31 Ekim Cuma günü yapılacak. Bütçe görüşmeleri, 3 Kasım Pazartesi günü TBMM, Sayıştay ve Cumhurbaşkanlığı bütçeleriyle devam edecek.