”2023 gelmeden 500 milyar $ ihracat gerçekleştirilecek”

Bakan Çağlayan, ihracat ve sanayi üretim endeksinin her ay bir önceki aydan daha iyiye gittiğini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin ihracatına, üretimine, lojistik, siyasi ve coğrafi konumuna güvendiklerini belirterek, "Bunların hepsini, bu konudaki niyetleri alt alta koyduğumuzda, iddia ederek söylüyorum ki, 2023 gelmeden Türkiye, 500 milyar dolar ihracatı gerçekleştirecektir" dedi.

Çağlayan, DHL Express'in, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile birlikte başlattığı, gönderilerin üzerinde "Türkiye'den mal satın almak için daha iyi bir zaman olmadı" yazılı çıkartmalarının yer almasını içeren projeye ilişkin düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, projenin bir sosyal sorumluluk projesi olmakla birlikte, "milli sorumluluk" olarak da değerlendirebileceğini, bundan dolayı DHL'e iki kez teşekkür etmek istediğini dile getirdi.

Türkiye'nin şu anda dünyada mal alımı yapılacak en önemli zaman ve zemine sahip ülke olduğunu vurgulayan Çağlayan, günümüzde ihracatçıların çok önemli bir makas değişikliğine geçtiğini söyledi.

2008 sonunda yüzde 90'ı sanayi mamullerinden oluşan 132 milyar dolarlık ihracat rakamının, Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en yüksek rakam olduğunu hatırlatan Çağlayan, şöyle devam etti:

"6 yılda 36 milyar dolardan 132 milyar dolara ihracatını çıkaran Türkiye, yeterli desteği alırsa, ihracatçıların önleri yeterli biçimde açılırsa, iyi projeksiyon yapılırsa, özellikle Dış Ticaret Müsteşarlığının hedef ülkeler, hedef sektörler konusundaki çalışmaları ihracatçıların önüne konursa, komşu ve çevre ülkeler başta olmak üzere bütün ülkelerle siyasi münasebetlerimizi artırırsak, 2023'te 500 milyar dolar ihracat hedefleyen Türkiye, iddia ediyorum ki 2023'ten evvel 500 milyar dolar seviyesini yakalar. İhracatımıza, üretimimize, ülkemizin lojistik ve siyasi konumuna güveniyoruz. Bunların hepsini, bu konudaki niyetleri alt alta koyduğumuzda, iddia ederek söylüyorum ki, 2023 gelmeden Türkiye, 500 milyar dolar ihracatı gerçekleştirecektir."

Zafer Çağlayan, 500 milyar dolarlık ihracatın, kiminle, nasıl yapılacağına dair bir strateji eylem planının söz konusu olduğunu belirterek, bütün gayretlerinin, bu yıl ihracatı 100 milyar doların altına düşürmeme yönünde olduğunu ifade etti.

Eylül ve ekim aylarını kapsayan 2 aylık süre içinde 12 ülkeye gitmeyi planladıklarını, bunların içinde Çin, Ekvator, Mozambik, Güney Afrika, Senegal ve Katar'ın da bulunduğunu anlatan Çağlayan, yaptıkları çalışmalar çerçevesinde 14 hedef ülke ve 25 öncelikli ülke tespit ettiklerini, bu ülkeler başta olmak üzere, yeni bir sistem oluşturduklarını, buna göre de her ülke için masa ve uzmanlar belirlediklerini kaydetti. Çağlayan, "Ben her işi yaparım sistemi artık bitmiştir" dedi.

"Çin'in fırsat ülke olarak değerlendirilmesi daha doğru"

Devlet Bakanı Çağlayan, dünya ekonomisinde Çin'in önemine işaret ederek, Çin'e geçen yıl 1,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini, bazı kişilerin Çin'i tehdit olarak görmesine rağmen, kendisinin tehdit değil fırsat ülke olarak gördüğünü vurguladı.

Çağlayan, dünyadan 1,3 trilyon dolarlık ithalat gerçekleştiren Çin'in fırsat ülke olarak değerlendirilmesinin daha doğru olacağını ifade etti.

Ülkelere, belirlenmiş sektörlerle gideceklerinin altını çizen Çağlayan, bu kapsamda ülkelerin davranış biçimine, damak tadlarına, ürünleri kullarım şekillerine göre strateji belirlediklerini anlattı.

Türkiye'nin özellikle son 6 yılda ihracatta ve ekonomide başarılı bir performans sergilediğini vurgulayan Çağlayan, "Eğer Türkiye, 2001'de böylesine bir küresel krize yakalansaydı belki de böyle bir toplantı yapamıyor olurduk, belki de Türkiye nakavt olurdu" diye konuştu.

Bakanlığı süresince birçok ülkeyi ziyaret ettiğini belirten Çağlayan, "Evliya Çelebi gibi tüm ülkeleri dolaşıyoruz çünkü satmak için bizzat alıcının ayağına gitmek lazım. Dünyadaki ticaret, ihracat pastası küçülüyor, Türkiye de dahil birçok ülkenin büyüme rakamları küçülüyor. Bu nedenle pastadan en fazla payı alacak şekilde koşturuyoruz" şeklinde konuştu.

"Her ay bir önceki aydan daha iyi gidiyor"

Bakan Çağlayan, gazetecilerin bugün açıklanan sanayi rakamlarına ilişkin soruları üzerine, küresel kriz nedeniyle en fazla küçülmeyi sanayi sektörünün yaşadığını, sanayi üretim endeksindeki düşüşün özellikle 2008'in Kasım ayında başladığını ve Türkiye'nin bu konuda 2009'un Mart ayı ile birlikte kötüye gidişten dönüş yaptığını belirterek, şöyle devam etti:

"Türkiye, mart ayından sonra, dönüş yapmıştır. Tabii ki geçmiş rakamlara dönüş zaman alacaktır. Gerek ihracat rakamları, gerekse sanayi üretim endeksi her ay bir önceki aydan daha iyiye gidiyor. Sanayi endeksindeki küçülme 2008 Ocak ayından 2009 Temmuzuna kadar sadece -2,41'dir. Bu rakam ABD'de -14,50'dir. Türkiye sanayi üretim endeksindeki küçülmede her geçtiğimiz ay bir önceki aydan daha iyi gittiği bir dönemle karşı karşıyadır. Temmuz verisi hazirana göre 0,9 puan iyileşme gösteriyor. Ağustos, eylül verileri açıklandığı zaman bu rakamların daha iyiye gittiğini göreceğiz. Ramazan Bayramının girmesi ve okulların açılmasıyla birlikte ticari piyasalarda, üretim ve tüketimdeki hareketlilik ister istemez endeksi ağustos ayında temmuzdan daha iyi, eylülü ağustostan daha iyi yapabilecek seviyededir. Projeksiyonlar ve eldeki bilgilerle bunu sizlerle paylaşmak istiyorum."

"İhracattaki gerileme miktar bazında yüzde 13"

Zafer Çağlayan, Türkiye'nin ihracatındaki düşüşe işaret ettiği konuşmasında, yüzde 30'luk küçülmenin değer bazında olduğunu, 2008'e göre miktar bazındaki gerilemenin ise yüzde 13 olduğunu söyledi.

Türkiye'nin ihracat rehberine de değinen çağlayan, bunun 51 bin 945 firmanın 2 bin 841 ürün kodunun ve 250 ürün bazında ihracat verilerinin bulunduğu bir güncel bilgi bankası olduğu anlatarak, rehberin 2008'de 291 bin 127 firma tarafından 2,5 milyon kez, 2009 Ocak-Temmuz döneminde de 170 bin 671 firma tarafından 1,5 milyon kez ziyaret edildiğini kaydetti.

Çağlayan, buna ilişkin web sitesinin DHL gönderilerin üzerindeki stikerda yer alacağını belirterek, gönderilerin gittiği ülkelerde firmaların bu bilgi bankasını görmesine olanak sağlayacağına dikkati çekti.

Türkiye'nin en büyük avantajlarından birinin lojistik olduğunu belirten Çağlayan, "Ayrıca, dünyanın en fazla komşu ülkesine sahip ülkeyiz. Ülkemiz, Uzak Doğu ülkelerine göre, daha az miktarlardaki üretim için de ideal. Hakkari'den Londra'ya bir malın gönderilmesi maksimum 4 saattir. Bütün bunları düşündüğümüzde Türkiye, bugün tam mal alınacak zamandadır" dedi.