“2026 yapısal dönüşüm için kritik bir eşik” diyen Özdemir: Sadece ihracat değil iç pazar da tehdit altında
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Burhan Özdemir, hızla değişen küresel rekabet ve korumacılık önlemleri nedeniyle sadece ihracat değil iç pazardaki dinamikler ve üretimin de tehdit altında olduğunu dile getirdi. Özdemir, Türkiye, üretim ekonomisine dayalı yeni bir dönemin tam ortasında. 2026, bu yolculuğun önemli bir dönüm noktası olacak” dedi.
Nurdoğan ARSLAN ERGÜN
Üretim, istihdam, ihracat gibi göstergeler açısından 2025’in Türkiye ekonomisi için bir ‘test yılı’ olduğunu söyleyen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Burhan Özdemir, “2025 yılı, Türkiye ekonomisi açısından dezenflasyon sürecinin, mali disiplinin ve üretim kapasitesini tahkim eden politikaların öne çıktığı bir yıl oldu. Sıkı para ve maliye politikalarının devam ettiği, buna rağmen üretim-istihdam döngüsünün korunduğu, ihracatta dirençli bir performansın sürdürüldüğü bir dönem yaşadık. İş dünyamız, tüm zorluklara rağmen yatırım iştahını canlı tutarak ve üretime bağlı kalarak örnek bir duruş sergiledi” dedi.
“Sanayi kapasitesi güçleniyor”
MÜSİAD tarafından düzenlenen 6. MUST Sanayi ve Teknoloji Buluşması’nda konuşan Özdemir, hızla değişen küresel rekabet ve korumacılık önlemleri nedeniyle sadece ihracat değil iç pazardaki dinamikler ve üretimin de tehdit altında olduğunu dile getirdi. Bu nedenle 2026’nın yapısal reformlar açısından belirleyici bir yıl olacağına işaret eden Özdemir, “Türkiye, üretim ekonomisine dayalı yeni bir dönemin tam ortasında. Sanayicilerimizin emeği, girişimcilerimizin cesareti ve teknoloji ekosistemimizin olgunlaşması sayesinde Türkiye’nin sanayi kapasitesi her yıl daha da güçleniyor. 2026, bu yolculuğun önemli bir dönüm noktası olacak. MÜSİAD olarak bu sürecin yalnızca takipçisi değil, aktif bir paydaşı, çözüm üreticisi ve yön göstereni olmaya devam edeceğiz” dedi.
Beklentilerinin büyümenin daha dengeli, verimli ve sürdürülebilir bir zemine oturması olduğunu vurgulayan Özdemir, şöyle devam etti: “Mevcut göstergeler, 2026’da Türkiye’nin yüzde 3.5–4 bandında bir büyüme performansı sergileyebileceğini gösteriyor. Bu oranlar ilk bakışta ılımlı görünse de, uzun vadeli değer üretimini önceleyen politikaların bir yansıması. Esas hedef, 2027 ve 2028 yıllarında Türkiye’nin potansiyel büyümesine yaklaşacağı güçlü bir makro zemini bugünden hazırlamak.” Enflasyonla mücadelede kararlılığın 2026’da da ekonomi politikalarının merkezinde yer alacağını dile getiren Özdemir, ancak bu mücadele sürecinde iç pazarın da kaptırılmaması gerektiğini vurguladı. İstihdam başta olmak üzere sanayiyi koruyucu tedbirler almanın kaçınılmaz olduğunu ifade eden Özdemir, “Güven endekslerinde son aylarda görülen artış, 2026’da iç talebin daha sağlıklı bir zeminde toparlanacağına işaret ediyor. Büyümenin toplumun geniş kesimlerince hissedilmesi ve iç talebin daha dengeli dağılması en öncelikli hedefimiz. Esas hedef, 2027 ve 2028 yıllarında Türkiye’nin potansiyel büyümesine yaklaşacağı güçlü bir makro zemini bugünden hazırlamak” diye konuştu.
“SKDM sadece tehdit değil, büyük bir fırsat”
MÜSİAD tarafından İstanbul Teknik Üniversitesinin (İTÜ) katkılarıyla hazırlanan Türkiye’nin Sanayi ve Teknoloji Raporu’nun tanıtımını yapan MÜSİAD Sanayi Üretimi ve Politikaları Komisyonu Başkanı Abdullah Eriş ise Türkiye’nin sanayisinin yüksek katma değerli üretimle küresel rekabette daha güçlü bir konuma gelmesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Teknolojik dönüşümle birlikte, verimliliği esas alan bir üretim anlayışı mutlaka hayata geçirilmeli. Ülkemizin bölgesel kalkınma hedeflerine ulaşabilmesi için organize sanayi bölgeleri ve teknoparkların Anadolu’nun her köşesine dengeli şekilde yayılması gerektiğini belirtebiliriz. Raporun ortaya koyduğu önerilerin hayata geçirilmesinde kamunun yol gösterici, özel sektörün ise taşıyıcı güç olması gerektiğini inanıyoruz. Üniversite-sanayi işbirliklerinin derinleştirilmesi, yüksek teknolojili ürünlerde ihracat kapasitesinin artırılması ve beşeri sermayenin güçlendirilmesi, MÜSİAD’ın öncelikli gündeminde.” Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması sürecinin, sanayici açısından yalnızca bir uyum zorunluluğu değil aynı zamanda büyük bir dönüşüm fırsatı olduğunu söyleyen Eriş, “MÜSİAD olarak üyelerimizle birlikte bu dönüşümün sorumluluğunu üstleniyoruz. Türkiye’nin üretim gücünü korumanın yolu, bu süreci zamanında ve doğru yönetmekten geçiyor” vurgusu yaptı.
“Büyük ölçekte istihdam desteği 2026 yılında hayata geçecek”
MÜSİAD tarafından düzenlenen 6. MUST Sanayi ve Teknoloji Buluşması’nda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, büyük ve güçlü Türkiye için elini ve gövdesini taşın altına koymaktan çekinmeyen müteşebbislere ve yatırımcılara yeni yollar açmaya devam ettiklerini söyledi. Kacır, yatırımcı dostu uygulamalarla, sürekli güncelledikleri teşvik ve destek mekanizmalarıyla Türkiye’nin yüksek teknolojili üretim üssü rolünü perçinlediklerini anlattı. Mega endüstri bölgeleri geliyor
Samsun-Mersin, Mersin-Şırnak, Sivas-Iğdır ve Trabzon-Şırnak olmak üzere 4 yeni sanayi koridoru oluşturacaklarını aktaran Kacır, “Master Plan’ın ilk faz çalışmaları kapsamında Samsun-Mersin hattında 13 ilde 16 yeni yatırım alanı belirledik. Mevcut OSB’lerimizin ortalama 11 katı büyüklüğe ulaşan bu alanlarda mega endüstriyel bölgeler inşa edeceğiz. Altyapısı tamamlanmış, sosyal donatılarla zenginleştirilmiş, akıllı ve yeşil üretim üslerini yatırımcımızın hizmetine sunacağız” diye konuştu.
Geçen yıl başlatılan İstihdamı
Koruma Programı ile tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya gibi emek yoğun sektörlerde faaliyet gösteren KOBİ’lerde 416 bin kişilik istihdamı koruduklarını ve ilave 22 bin istihdam oluşturduklarını kaydeden Kacır, aylık destek tutarının 2026’da 3 bin 500 lira olacağını hatırlatarak programa büyük ölçekli firmaları da dahil ettiklerini açıkladı. Bakan Kacır, “1.1 milyon istihdamı korumayı hedeflediğimiz programımızla hem çalışanımızı hem de sanayicimizi desteklemeyi sürdüreceğiz. Bunun yanında bu sektörün özellikle batı illerinde istihdam maliyetlerinde yaşadıkları güçlükleri dikkate alarak, ülke içinde makul sürede yer değiştirmelerini hızlandırıcı adımlar atıyoruz” dedi.