2,5 milyar dolar uçup gidiyor

İSTANBUL - Assan Alüminyum Üst Yöneticisi (CEO) Remzi Örnek, Türkiye'de birçok sektörde olduğu gibi alüminyum sektöründe de ilk malzeme sorunu bulunduğunu belirterek, "Yılda 500 bin tonu ülke içinde tüketilen, 500 bin tonu da ihraç edilen toplam 1 milyon tonluk üretimin hammaddesi için 2-2,5 milyar dolar civarında bir para yurt dışına gidiyor" dedi.

Remzi Örnek, Türkiye'nin alüminyum sektörü ile şirketlerinin pazar durumu ve yatırım planlarını AA muhabirine değerlendirdi.

 

Biri Dilovası'nda diğeri Tuzla'da bulunan iki işletmesinde yassı alüminyum üretimi yapan Assan'ın toplam yatırımının yaklaşık 800 milyon dolar olduğunu söyleyen Örnek, 2012 yılında cirolarının yaklaşık 700 milyon dolar, satılan ürün miktarının ise yaklaşık 205 bin ton olduğunu söyledi.

 

Üretimlerinin yüzde 75'inin dış pazar, yüzde 25'inin iç pazarda satıldığını ve ihracatlarının yaklaşık dörtte üçünü Kuzey Avrupa'ya gerçekleştirdiklerini aktaran Örnek, Avrupa'daki rakipleri satış kaybederken 2012 yılında önceki yıla göre yüzde 10'luk bir büyüme yakaladıklarını vurguladı. Örnek, daha önce fiyatlarla oynayarak bulunmaya çalıştıkları pazarlarda artık kendilerini kaliteyle kabul ettirdiklerini ve iyi durumda olduklarını ifade etti.

 

Avrupa'daki bütün alüminyum pazarında Assan'ın toplam pazar payının yüzde 5, faaliyet alanı olan yassı alüminyum segmentinde ise Avrupa pazar payının yüzde 25 olduğunu anlatan Örnek, yassı alüminyumun alt kategorileri olan folyo ve levha satışlarında Avrupa'da ilk sıralarda yer aldıklarını dile getirdi.

 

Yassı alüminyum ürünlerini boyamak üzere Dilovası'ndaki boyahane yatırımları hakkında da bilgi veren örnek, "32 milyon dolarlık bu tesisin hazırlıkları Mayıs ayında bitecek ve Avrupa'nın büyük boyahanelerinden biri olacak. Tesiste yıllık 60 bin ton alüminyum boyanabilecek. Türkiye, bu hizmeti alabilmek için her yıl 100 milyon dolar değerinde parasını yurt dışında bırakıyor. Söz konusu yatırımla bu ihtiyacın yarısı karşılanabilecek ve yılda 50 milyon dolar Türkiye'de kalacak" diye konuştu.

 

Alüminyumun yaşam kalitesiyle çok alakalı bir ürün olduğuna işaret eden Örnek, "İnsan yaşamının kalitesi ve şehirleşme arttıkça alüminyum ihtiyacı da artıyor. Doğu Avrupa bu konularda büyümeye çalışıyor ama Kuzey Avrupa en gelişmiş bölüm. Güney Avrupa bizim için iyi pazardı ama oralardaki sorunlar sebebiyle dikkatli gidiyoruz" ifadelerini kullandı.

Örnek, neredeyse tamamı geri dönüştürülebilir özelliğiyle alüminyumun çevre ve enerji açısından faydalı olduğunu, hafifliği dolayısıyla araçlarda kullanımı arttıkça da karbon salınımının azalmasına katkı sunduğunu anlattı.

 

Alüminyum imalatının yassı, profil ve döküm olmak üzere 3 grupta yapıldığı, Türkiye'de toplam alüminyum üretiminin ise yaklaşık 1 milyon ton olduğu bilgisini veren Örnek, bu üretimin 350 bin tonunun yassı alüminyum olduğunu, bunun da yarıdan fazlasının kendileri tarafından üretildiğini söyledi.

Örnek, "Türkiye'de birçok sektörde olduğu gibi alüminyum sektöründe de ilk malzeme sorunu var. Yılda 500 bin tonu ülke içinde tüketilen, 500 bin tonu da ihraç edilen toplam 1 milyon tonluk üretimin hammaddesi için 2-2,5 milyar dolar civarında bir para yurt dışına gidiyor. Biz genellikle ikincil üretimlere konsantre olan bir ülkeyiz. İlki olmadığı sürece hep bir bağımlılık var" değerlendirmesinde bulundu.

 

Alüminyum üretiminde hurda kullanımının Türkiye'de düşük olduğunu kaydeden Örnek, 2012'de yaklaşık 15 bin ton olan hurda alüminyum kullanımını bu yıl 25 bin tona çıkaracaklarını ve ilerleyen yıllarda bu rakamı artıracaklarını belirtti.

Assan Alüminyum olarak Ar-Ge çalışmalarına önem verdiklerini vurgulayan Örnek, "Ar-Ge'de otomotivle alakalı yapmak istediğimiz şeyler var. Oralarda nasıl bir pozisyon alabileceğimize bakıyoruz. Bir de daha çok ikincil dönüşümdeki malzemeleri kullanılabilecek yapının nasıl kurulabileceğiyle ilgili çalışıyoruz" dedi.

Bundan sonra otomotiv sektörüne yönelik üretime daha çok yöneleceklerini ifade eden Örnek, "Otomotivde radyatörde kullanılan bir malzeme var. Buraya bol miktarda malzeme satıyoruz. Otomotivde başka neler yapabiliriz diye araştırıyoruz. Endüstriyel müşterilerimizin sayısı çok arttı. Onlar daha uzun vadeli ilişkiler kurduğumuz firmalar. Otomotivde de böyle ilişkiler kurulabiliyor. O yüzden burayı önemsiyoruz" şeklinde konuştu.