"7 aydır zarar eden yumurtacı kâra geçti"

Dünya Gazetesi - Yeşim Ardıç

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUMBİR) Yönetim Kurulu Üyesi Derya Pala, ocak ayından bu yana zarar eden sektörün, temmuzdan itibaren yeniden kâr etmeye başladığını söyledi. Yumurtanın üreticiden 37- 41 kuruş arasında çıkmasına rağmen marketlerde 1 liraya kadar satılabildiğini dile getiren Pala, “Marketler 20 kuruşluk yumurtayı da 60 kuruşluk yumurtayı da aynı kâr marjıyla satıyor” dedi. Ankara Sohbetlerine konuk olan Derya Pala, Ankara Temsilcimiz Ferit B. Parlak’ın sorularını cevapladı.

- Zaman zaman büyük sıkıntılar yaşadığını bildiğimiz sektörün mevcut durumunu değerlendirebilir misiniz?

Sektörde şu an konkordato ilan eden büyük bir tanesi dışında zorda olan çok fazla firma yok. Çünkü temmuz ayından itibaren nispeten piyasa iyileşti. Ancak bu iyileşmeyi beklemiyorduk. Normalde hava sıcaklığı ve talebe bağlı olarak mayıs ve eylül ayları arasında fiyatlar dip yapardı ama şimdilerde üretim sürdürülebilir koşullara geldi. He ne kadar turizm sektörü son yıllarda talebi artırsa da nereden bakarsanız bakın ülkemizin yatak kapasitesi 1 milyon ve günlük bunlar 5 tane yumurta tüketse bile piyasayı etkileyen bir seviyeye ulaşamıyor.

- Peki fiyat nasıl yükseldi o zaman?

Konkordato ilan eden firma kapasitesini ciddi miktarda azaltınca, mecburen kapasitede düşme yaşandı. Kâr etmemiz gereken ocak-nisan döneminde de bunu gerçekleştiremeyince bazı firmalar, yeni hayvan almadan mevcut hayvanlarla üretim yaptılar, verimlilik yanı sıra kapasitelerde de düşüş oldu. Böylece piyasadaki arzın azalması, fiyatın beklemediğimiz dönemde yükselmesine yol açtı.

- Uzun süre zarar ettiğinizi belirtiyorsunuz ama tüketicinin aldığı yumurta iki katına çıktı geçen seneye göre….

Fiyat artışı toptan satışlarda yaklaşık yüzde 35 arttı ancak perakendeye yansıması bazı yerlerde yüzde 100’ü buldu. Bir kere marketler hem bulundukları bölgeye göre de fiyatları, sosyo ekonomik çevreye göre değiştiriyorlar. Kâr marjlarını düşürmüyorlar. Yani 20 kuruşluk yumurtayı da 60 kuruşluk yumurtayı da aynı kâr marjı ile satıyor. Fiyat yükseldikçe bizden çıkan fiyatla, tüketiciye ulaşan fiyat arasındaki makas çok açılıyor. Dolayısıyla 1 liraya kadar çıktığı oldu. Arkasından döviz yükselişiyle sanki fiyat ondan kaynakla yükseldi diye algı oluştu. Ancak biz 22 kuruşa bile yumurta sattık. Bizim en büyük handikapımız bu. Maliyet istediği kadar artsın, arz-talep dengesi bizim fiyatı artıracağımız şekilde oluşmazsa, fiyatı yükseltmek mümkün değil.

- Tekrar kapasite sorununa dönersek, piyasadaki oyuncu sayısının azalması önümüzdeki sürece ilişkin değişim göstergesi olur mu?

Şu anda sektörde %30 kapasite fazlalığı olmakla birlikte, ihracatı da dikkate aldığımızda genel bir dengeden söz edebiliriz. Üretimin % 30’u ihracata gidiyor ancak ihracatta yaşanacak en ufak bir sıkıntı bile oluşacak arz fazlasına bağlı olarak fiyatı olumsuz etkiliyor. Bir ara 41 kuruşa kadar çıkan toptan fiyat, ihracatın neredeyse tamamını yaptığımız Irak’ta talep azalınca 37 kuruşa kadar indi. Kısa süre önce yeniden 41 kuruşa yükseldi.

- İhracat miktarını artıramıyor musunuz?

İhracatımızı artırmak çok mümkün değil. Yıllardır ihracatçı birlikleri olsun, tanıtım grupları olsun, pazarı genişletmeye, mevcut pazarı büyütmeye çalışıyoruz ama çok kolay değil. Dünyada ciddi yumurta üretimi var. Başka pazara giriş ancak fiyat düşünce oluyor. Daha önceden yumurta üreticilerinin kurduğu ortak bir şirket vardı ve herkes malını zararına buraya veriyor, ihracat da bu şirket üzerinden yapılıyordu. Bu şirket artık olmayınca artık iç piyasanın altına ihracat yapmak da çok mümkün olmuyor. Afrika’da fiyat iyi ama ciddi lojistik problemi var. Avrupa limanları üzerinden 60 günde ancak gidiyor ürünler.

- Üretim planlaması yapamıyor musunuz?

Aslında bizim yumurtayı dengede tutabilmemiz için tek enstrüman üretim planlaması. Birliğimiz kurulduğundan beri konuştuğumuz şey bu ancak üretim planlaması deyince herkesin aklına, üretimin azaltılarak fiyatın yükseltilmesi geliyor. Üretimi planlarken; nüfus, tüketim ortalaması, potansiyel tüketim artışı, ihracat gibi unsurların göz önüne alınması gerekiyor. Ana materyal tavuk ve anaç tavuk yurtdışından geliyor. Ne kadar ithal edileceğini ayarlamak çok kolay.

- Maliyetinizin önemli bir unsuru olan yemde de fiyat yönüyle sıkıntı yaşanıyor….

Ağustosta yemin maliyeti bin 350 liraydı ki maliyetimiz içinde yemin ağırlığı %70 ve bunun içinde de en önemli kalem mısır. Ağustos, hasat öncesi stokun tükendiği mısırın en pahalı olduğu zaman. Ay sonu itibarıyla hem döviz kurundaki artış, hem de mısır hasat edilmesine rağmen, mısır üreticilerinin yurtdışındaki mısır fiyatını dövizle çarparak, yurtiçinde satacakları fiyatı belirlemeleri maliyetleri uçurdu. Yurtdışında maliyeti 205 dolardı çarptılar, 7 ile bin 350 lira fiyat verdiler. Hasat öncesi stokların sıfır olduğu yerde, bin 100 liraya mısır alırken, hasat başladı 1350 liradan aldık. Soya, ayçiçeği küspesi, soya yağı, vitaminler, premiksler hep dövizle alınıyor. Bir ara mısır fiyatı bin 900 liraya kadar çıktı. Ama Toprak Mahsulleri Ofisi’nin devreye girmesiyle fiyatlar geriledi ve bu hafta bin 80 liraya kadar düştü. Bu noktada mısırı kullanan ve artıştan etkilenen birisi olarak ben, tarım üreticisi için fırsatçı tabirini doğru bulmuyorum. İnsanlar yarın kaç liraya mal edeceklerini ve kaça satacaklarını bilemiyorlar. Ancak eğer tüccar elinde stok tutup piyasaya mal sürmeyerek fiyatın artmasını sağlıyorsa o zaman duruma fırsatçılık diyebiliriz. Bu arada tarım sektörüyle ilgili özel bir politika kurulu oluşturulması gerektiğini düşünüyorum.

DÖVİZ DEĞİL, ARZ YÜKSELTTİ
Ferit B.PARLAK - Yumurta Üreticileri Merkez Birliği’nde bir dönem başkanlık da yapan Derya Pala ile enflasyona direkt etkisi olan tavuk ve yumurta üretimdeki son durumu konuştuk. Pala, yumurta ve tavuk fiyatlarının maliyetlerden çok daha fazla, arz ve talebe bağlı olduğunu vurguluyor.  Son fiyat yükselişlerinin nedenini ise döviz kurundaki yükselişe değil, üretimdeki yani arzdaki düşüşe bağlıyor. Sonuçta, kişi başı yumurta tüketiminin, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, yıllık 250-300 adete çıkabilmesi, yüksek kapasite, yüksek arz ve buna bağlı düşük fiyatla olabilir gibi görünüyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir