Abdi İbrahim, Türk eczacılık tarihini gün ışığına çıkarıyor

İSTANBUL - Türk eczacılık tarihinin bilinmeyen yönleri, "Türk Eczacılık Tarihinden Çeşitlemeler" başlığı altında düzenlenen toplantılarla tanıtılıyor. 2008'de, toplam 10 ilde gerçekleştirilmesi planlanan sunumların 3'üncü ayağı, önceki gün gerçekleştirilen organizasyon ile İstanbul'da yapıldı. Abdi İbrahim Türk Eczacılık Tarihi Araştırmaları Danışmanı Mert Sandalcı tarafından gerçekleştirilen sunumlarla, Türk eczacılık tarihine ait ilginç belgeler, geçmiş dönemlerde eczacılar tarafından uygulanan farklı tedavi yöntemleri ve şans eseri ortaya çıkan ilaçlar, toplantılarda bir araya getirilen eczacılara tanıtılıyor. Toplantıda, eczacılık sektörüne ait 10 bin parçalık koleksiyondan seçilen, 70 parçanın hikayesi anlatıldı. Bu toplantılarla, mesleği ile tarihsel bağlarını koparmış eczacıları, mesleklerine yeniden aşık etmeyi amaçladıklarını söyleyen Sandalcı, eczacıların bilinçlendirilmesi sağlayarak, ellerindeki numunelerin ne tür sonuçlar verebileceğini göstermek istediklerini açıkladı. Sandalcı, İstanbul, Adana ve Gaziantep'te gerçekleştirilen toplantıların ardından; sunumların Ankara, Konya, İzmir, Denizli, Trabzon ve Bursa'da yapılacağını aktardı. Müze 2010'da açılacak Tanıtılan 10 bin parçalık koleksiyonun, 1988 yılından bu yana toplanan parçalarla bir araya getirildiğini söyleyen Sandalcı, bu parçaları 2010 yılında Vefa'daki eski Abdi İbrahim İlaç Fabrika'sında kurulacak müzede sergilemeyi planladıklarını açıkladı. Sandalcı, Abdi İbrahim ilaç firmasına ait fabrikanın restore edileceğini ve 2010 yılında kullanıma hazır olacağını anlattı. Kurulacak müzenin dünyada bir benzerinin olmadığını ifade eden Sandalcı: "Türk eczacılık tarihinde eczacılarımızdan geriye kalanlar Avrupa ülkelerindeki gibi değil. Türk eczacıları hiçbir zaman bir ampul formu bulmamışlar, bir şey icat etmemişler. Onlardan bize kalanlar, yazlı belgeler, reklamlar ve ürünler. Bu ürünlerin yüzde 50'sine yakınını toplayabildik. Geri kalan kısmı da hızla toplanıyor. Benim amacım Osmanlı'dan 1950 yılına kadar olan süreçte üretilen ilaçlardan birer numuneyi bir araya getirmek, eczacılar ile ilgili bilgileri bir araya getirmek" diye konuştu. Şu anda koleksiyonda Osmanlı döneminden kalma bir reçetenin yer aldığına değinen Sandalcı, ilk 7-8 yıl boyunca koleksiyon parçalarını tek başına topladığını aktardı. Sandalcı, şu anda koleksiyona ait parçaların şirketin eski bir işletmesinde saklandığını kaydederek, müze ile ilgili çalışmanın bir Türk firması bünyesinde yapılmasının önemine işaret etti.