Ağbal: Ar-Ge yatırımları üç kat artmalı
Maliye Bakanı Ağbal, Türkiye'nin Ar-Ge için ayırdığı kaynağı üç katına çıkarması gerektiğini söyledi.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, Bayburt Üniversitesi Baberti Külliyesi Eğitim Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen, "4. Sanayi Devrimi ve Teknoloji Odaklı Büyüme" konulu konferansa katıldı.
Ağbal burada yaptığı konuşmada, "Geldiğimiz nokta itibariyle bakıldığında artık bizim bildiğimiz klasik sanayi kolları önemini kaybederken, dijital ekonomi dediğimiz yepyeni bir sanayi veya ekonomi dalı da gelişiyor. Türkiye’yi 21. yüzyılda daha ileriye taşıyacaksak mutlaka bilimde, teknolojide, sanayide yepyeni bir atılımı yapmak durumundayız. Artık dünyada demir çelik endüstrilerine sahip olan, araba üreten ve biyoteknoloji alanında üretim yapan ülkeler değil, daha çok bilgiye, teknolojiye yatırım yapan ülkeler ve bölgeler kazanacak." dedi.
Dijital ekonomide dünyada güç merkezlerinin yeniden kurulacağını ifade eden Ağbal, son yüzyılda görülen Kuzey Amerika ve Avrupa eksenli üretim merkezlerinin hızla doğuya kaydığına işaret etti.
Ağbal, Çin, Hindistan, Endonezya, Pakistan, Malezya ve Singapur'un yeni dünyanın üretim ve bilgi merkezleri haline geldiği, batı arasındaki güç dengesinin gittikçe doğunun lehine geliştiğini söyledi.
Dünya üretimi içerisinde bugün Kuzey Amerika'nın ve Avrupa'nın aldığı payın, 1980'e göre daha düşük olduğunu anlatan Ağbal, "2030'a, 2050'ye geldiğimiz zaman Kuzey Amerika'nın ve Avrupa'nın aldığı pay daha da düşecek. Buna karşılık gelişmekte olan ülkeler Güney Amerika, Afrika, doğu çok daha fazla pay alacak, bilgiyi iyi kullanan, teknolojiyi geliştiren ülkeler kazanacak." diye konuştu.
"Bizim bulunduğumuz seviyeden üç kat daha ileri seviyeye gelmemiz lazım"
Ağbal konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Teknolojide çok farklı, yeni şeyler oluyor. Eğer Türkiye buna uyum sağlarsa dünya rekabet liginde üst sıralarda yer alacak, dünya üretiminden, bilgi ekonomisinden daha fazla pay alacak ama bu sıçramayı başaramazsak o takdirde geri sıralarda kalacağız. Türkiye bugün küresel jeopolitik içerisinde birçok meydan okumayla karşı karşıya ama kendimiz açısından bakacak olursak bizim en büyük meydan okumamız, değişen bu dünya düzeninde Türkiye'yi hem siyaset hem jeopolitik hem teknolojik hem de üretim olarak çok daha ileri sıralara taşımak. Onun için diyoruz ki Türkiye'de daha fazla demokrasi olsun, demokrasi, siyaset, siyaset sistemleri, yönetim sistemleri güçlensin ve böylelikle çok daha açık bir toplum, çok daha güçlü hükümet ve yönetim sistemi oluşsun istiyoruz."
Türkiye'de 2002 yılında 50'nin biraz üzerinde üniversite bulunduğunu anımsatan Ağbal, şu anda bu sayının 111'e çıktığını, eğitimi hem kapsam olarak genişlettiklerini hem de eğitime erişimi artırdıklarını söyledi.
Ağbal, Ar-Ge'ye Türkiye'nin bugün harcadığı paranın 2002'dekinin iki katı olduğuna dikkati çekerek, "Eğer Türkiye ekonomide, teknolojide ileriye gitmek istiyorsa geldiğimiz seviye, ulaşmamız gereken seviyenin 3'te 1'i. Dolayısıyla bizim bulunduğumuz seviyeden üç kat daha ileri seviyeye gelmemiz lazım. Bunu da inşallah ülke olarak başaracağız." dedi.