”Ahmet Ertürk kan davası yürütmeye devam ediyor”

Toprak Holding, TMSF başkanın kendilerine ait 23 sanayi tesisini batırmak için elinden geleni yaptığını iddia etti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Toprak Holding A.Ş. Hukuk İşleri Grup Başkanlığı, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk'ün, eski Toprak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Halis Toprak'a karşı "kişisel garezi nedeniyle kan davası" yürütmeye devam ettiğini ileri sürerek, Ertürk, hakkında ceza ve tazminat davaları açacaklarını bildirdi.

Toprak Holding A.Ş. Hukuk İşleri Grup Başkanlığı yaptığı yazılı açıklamada, Toprak Grubu ile TMSF arasında yapılan ilk anlaşmada TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ün kendi el yazısı ve imzasıyla Toprak Grubu'nun borcunun 320 milyon ABD doları olarak belirtildiği kaydedildi. Daha sonra imzaladığı belgeyi devleti temsil eden kuruluşun yetkilisi olarak inkar edip borçlarını zorla 18 Aralık 2004 tarihinde imzaladıkları protokolle 450 milyon ABD dolarına çıkardığı ileri sürülen açıklamada, bunun 2016 yılına kadar ödenecek şekilde vadelendirildiği belirtildi.

Ertürk'ün bu anlaşmadan da cayarak bu tutarı peşin aldığı öne sürülen açıklamada, şöyle denildi:

"Buna göre şimdiye kadar nakden ödediğimiz 480 milyon ABD doları tutarla borcumuzu çoktan ödedik. Toprak grubu olarak borcumuzu ödemek konusunda göstermiş olduğumuz kararlılığa ve borcumuzu ödemiş olmamıza rağmen maalesef Ahmet Ertürk'den hak ettiğimizi düşündüğümüz iyi niyetli ve yapıcı tavrı görebilmiş değiliz. Tüm olumsuzluklara rağmen Yönetim Kurulu Başkanımız sayın Mehmet Toprak TMSF'yle uzlaşmak için her türlü yolu denemiş, hatta Sayın Halis Toprak hiç istemememize rağmen anlaşma zemininin sağlanabilmesini teminen Ahmet Ertürk'ün el koyma tehdidiyle gazete ilanlarıyla özür dilemek zorunda bırakılmıştır. TMSF'den aslında biz alacaklı olmamıza rağmen bize zorla kabul ettirdikleri bakiye borcumuzun yeniden yapılandırılması ve birtakım taşınmazlarımızın devriyle borcun tamamının tasfiyesi için 8 Nisan 2009 tarihinde TMSF'ye teklifte bulunduk. Ancak şu anda gelinen noktada Ahmet Ertürk uzlaşmak için hiçbir olumlu adım atmadığı gibi gayrimenkullerimizi de satışa çıkarmış, Toprak Grubu'nu mağdur etmek için elinden gelen her türlü gayreti göstermeyi sürdürmüştür. Ahmet Ertürk TMSF'deki görevinin sona ermesine aylar kala (Kaybedeceğim bir şey yok. Nasıl olsa tazminat davalarını kaybetsem bile devlet ödeyecek, benim cebimden bir şey çıkmayacak.) mantığıyla hiçbir kaygı yaşamadan Halis Toprak'a karşı kişisel garezi nedeniyle kan davası yürütmeye devam etmektedir. Ahmet Ertürk o kadar ileri gitmiştir ki Toprak Grubu'nun basın açıklamaları ve gazete ilanlarından sorumlu tuttuğu Avukatımız Sait Karataş ve Halis Toprak'ın özel Kalem Müdürü Zafer Beşir'i işlerinden kovdurmuştur. Ayrıca Halis Toprak'ın yönetimden ayrılması dışında Halis Toprak'ın Toprak Holding hisselerini devretmesi için baskı yapmıştır."

Açıklamada, içinde bulunulan kriz ortamında bankaların borçları yeniden yapılandırdığı, pek çok gelişmiş ülkenin istihdam yaratmak, üretimi korumak için karşılıksız krediler kullandırırken, "Ahmet Ertürk'ün kendilerine ait 23 sanayi tesisini batırmak için elinden geleni yaptığı ve yaptıklarının hesabının mahkemelerde sorulmaması için açtıkları davaları geri çekmeleri için 6 Nisan tarihinde kendilerine yazılı bir talimat gönderdiği" öne sürüldü.

TMSF nezdinde 7 Nisan 2009 tarihinde yapılan toplantıda Tahsilat Dairesi Başkanı Fahrettin Özyapar'ın haciz, ipotek, temlik vesair takyidatları zamanında kaldırmadıklarını ve bu yüzden Toprak Grubu'nun mağdur edildiğini Mehmet Toprak'la yüz yüze görüşmesinde belirttiği ve TMSF'nin bu yöndeki haksızlığını teyit ettiği kaydedilen açıklamada şu görüşlere yer veridi:

"Ceza ve tazminat davaları açacağız"

"TMSF 6 Şubat 2008 tarihli ek protokolden kaynaklanan ve 23 sanayi sitemizi ve yüzlerce taşınmazımız üzerindeki haciz, ipotek ve temlikleri kasıtlı olarak kaldırmayarak finans kuruluşlarından kredi temin etme olanağımızı ortadan kaldırmıştır. Bu nedenle fabrikalarımızda üretim durmuş ve binlerce işçimiz işini kaybetmiştir. Biz Toprak Grubu olarak üretimin aksaması nedeniyle oluşan zarar dolayısıyla İstanbul Ticaret Mahkemeleri'nde TMSF aleyhine 201 milyon 750 bin dolar tutarında bir tazminat davasını hazırladık ve mahkemeye sunuyoruz. Ayrıca TMSF'nin yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle Toprak Grubu'na uyguladığı tüm yaptırımlar aleyhine ve de İstinye Aslanlı Köşk dahil gayrimenkul satış işlemleri ve diğer tüm haksız işlemlerine karşı İdare ve Ticaret Mahkemeleri'nde her türlü iptal ve maddi ve manevi tazminat davalarını da en kısa sürede ilgili mahkemelerde açacağız. Ahmet Ertürk hakkında da ceza ve tazminat davaları açacağız.

Sonuç olarak, Türk yargısına güvenimiz sonsuz. Ancak yargıya başvurmak bizim son tercihimizdir. Biz tüm gücümüzle TMSF'le uzlaşmaya çalıştık. Fakat Ahmet Ertürk TMSF'de görev süresinin bitmesine aylar kala bizi çaresiz bıraktı. En üzüldüğümüz nokta da Toprak Ailesi dışında bu uzun yargı sürecinde binlerce işçimizin, Türk ekonomisinin, sanayisinin uğramış olduğu ve uğrayacağı zararlardır."