Akçansa yeni fabrika için fırsat kolluyor

Akçansa yeni fabrika için fırsat kolluyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Uzun bir hukuki süreç sonucunda Ladik Çimento'yu bünyesine katan Akçansa, yeni fabrika almak için fırsatları değerlendirecek. Akçansa Genel Müdürü Mehmet Göçmen, "Önümüze bir fırsat çıkarsa bir fabrika daha almak için değerlendireceğiz. Bunun için iki şartın oluşması gerekiyor; birincisi rekabet hukukuna ve mevzuata uygun olması, ikincisi Akçansa networku ile sinerji yaratması. Bu şartları sağlayan satın alma yoluyla büyümede hâlâ varız. Çünkü bünyemiz kuvvetli, öz kaynaklarımız çok uygun. İleride borçlanma şansımız fazla. Bugün öyle bir şey yok ama olabilir. Ladik Çimento'yu nasıl aldıysak yeni fabrika da alabiliriz. Bugünlerde Türkiye'de çok fabrika el değiştirmeye başladı. Rekabet yapısında bir değişiklik var. Bize uygun bir alternatif çıkarsa biz de değerlendireceğiz" şeklinde konuştu. Şubat ayı içerisinde tamamı öz kaynaklardan karşılanan 100-110 milyon Euro maliyetli Çanakkale'deki ikinci fabrikalarının bu ay içerisinde devreye alınacağını belirten Göçmen, yeni yatırımla beraber 1,9 milyon ton olan kapasitelerinin 3.8 milyon tonlara çıkacağını söyledi. 2007 tarihimiz için en önemli yıl oldu 2007 yılının tarihlerindeki en önemli yıl olduğunu, kuruluş tarihleri 1996 yılından sonra ikinci dönüm noktası olduğunu belirten Göçmen, "Çanakkaledeki fabrikamızın sonuna geldik. Uzun ve Türkiye için de derslerin çıkartılması gereken hukuki bir sürecin sonunda Ladik fabrikasını 158 milyon dolar vererek 2007 yılında bünyemize kattık. Yerli ve yabancı yatırımcılar için Türkiye'de bu tür işlerin hukuk yoluyla da olabileceğinin göstergesi oldu. Ladik Çimento'da 1700 olan günlük kapasiteyi 2100 tona çıkardık. 6-7 milyon dolarlık bir yatırım yaptık. Bir yılda 400 bin ton üretim yapan fabrika, 7 ayda bu rakama ulaştı. Bu yıl sonu için Ladik'te 700 bin ton klinker üretmeyi hedefliyoruz" dedi. Akçansa'nın Çanakkale'nin tüm yıl çalışacağı varsayımıyla toplam klinker kapasitesinin 6.3 milyon tonun üzerine çıkacağını belirten Göçmen, bütün yatırımlarla toplam çimentonun 8 milyon tona ulaşacağını, bu yıl sonunda da 6,5-7 milyon ton iç ve dış satış yapacaklarını tahmin etti. Göçmen, pazar paylarının yüzde 13-14 civarında olduğunu, değişen rekabet koşullarında bu seviyeyi korumayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi. Kamyonları İstanbul trafiğine girmeyecek Karçimsa-Karabük fabrikasında yeni bir yatırım için ön araştırma yaptıklarını, kapasitelerini 60-70 milyon dolarlık yatırımla iki kat artıracaklarını belirten Göçmen, "Hazır beton ve agregada da projelerimiz var. Türkiye'nin en büyük agrega şirketi olmak istiyoruz. Öte yandan, İzmit Körfezi'nde bir limanla yaptığımız anlaşma çerçevesinde artık üzerinden Akçansa yazan kamyon İstanbul trafiğine girmeyecek, hizmetimizi direk limandan vereceğiz. Bu arada, otomasyon yatırımına da 370 milyon dolar harcadık" dedi. Geçtiğimiz yıl tüm bu yatırımlara 370 milyon dolar harcandığını dile getiren Göçmen, her sene rutin olarak 30-40 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını söyledi. Atıkta yabancılara destek veriyor Atık yönetimi konusunda Akçansa'nın Türkiye koşullarının ötesine geçtiğini, Büyükçekmece fabrikasında yakıtın yüzde 20'sini atıklardan sağlayabilecek bir altyapı oluşturduklarını söyleyen Göçmen, atık yönetimine Türkiye'nin de önem vermesi gerektiğini ifade etti. Türkiyede atık işiyle uğraşan şirketlerin oluşması gerektiğini ve bu piyasanın gelişeceğini kaydeden Göçmen, konuya yönelik şunları söyledi; "Şu anda Türkiye'ye ilgi gösteren Avrupa ve Amerika'da faaliyet gösteren dev şirketler bulunuyor. Bu konuda da ilk geldikleri kapı biz oluyoruz. Hepsine eşit mesafede durarak Türkiye'de yapacaklara tüm çalışmalara gücümüzün yettiği bütün desteği vereceğimizi söylüyoruz. Şu anda ciddi boyutta görüşüyoruz. Bizden bağımsız faaliyette bulunacaklar, biz de yakıt ihtiyacımızın bir kısmını bunlarla beraber hareket ederek sağlayacağız. Yabancıların Türkiye pazarına girmelerini hızlandırmak istiyoruz. Özellikle Avrupaılar atık envanteri konusunda faaliyet de bulunmak istiyorlar. Bunların toplanması, tasnif edilmesi, geriye kazanılması, kazanılmayanların da yakıt haline getirmeleri ve bizim fabrikalarımızı teslim edilmeleri konusunda hizmet verecekler." Kyoto'ya gönüllülük başvurusunda bulunacağız Bu yıl içerisinde realizasyonuna başlayacakları atık ısılardan elektrik enerjisini üretmeye başlayacaklarını dile getiren Göçmen, atmosfere giden ısılardan 15-16 megavat enerji üreteceklerini söyledi. Göçmen, "Bu teknolojiyi üreten insanlarla nihai görüşmelerimiz sürüyor. Önümüzdeki bir ay içerisinde anlaşma imzalamış olacağız. Ortak olmayacağız, sadece teknolojiyi satın alacağız. Çanakkale'deki yeni kapasitemizle beraber 100 megavat civarında yıllık enerji kullanımımız var. Bizim toplam enerji tüketimimizin yüzde 16'sını Akçansa bünyesinde üreteceğiz. Avrupadaki karbondioksit ticaretinin bir parçası haline getireceğiz. Kyoto'ya gönüllülük başvurusunda bulunacağız. Aynı zamanda Çanakkale fabrikasına yönelik rüzgâr enerjisi ile ilgili geçen kasım ayında yapılan ihalede biz de vardık. 10 megavat da rüzgâr enerjisi hakkımız var. Doğru enerji politikası bizim gelecekteki en önemli stratejik odak noktamızdan bir tanesi. Rüzgâr enerjisinde çok daha fazla büyüyeceğiz. Atık yönetimini çok etkin yapacağız" dedi. Madenciliğe de giriyoruz "Dünyada madenciliğin son teknolojilerini inceliyoruz" diyen Göçmen, bu ekipmanları nasıl Türkiye'ye getireceklerini, kendi maden sahalarının şartlarına göre nasıl adapte edecekleri gibi konularda önemli yatırımlar yapacaklarını söyledi. Kasım ayından itibaren hava koşulları nedeniyle Rusya'ya ihracat yapamadıklarını, her sene olduğu gibi rus limanlarına ulaşamadıklarını anlatan Göçmen, Rus pazarın kış uykusundan nasıl uyanacağını ancak mart ayında göreceklerini, bu yıl oraya 300-600 bin ton satış yapacaklarını kaydetti. Ölümcül fiyat düşüşü beklemiyorum Sektördeki kapasite artışlarının fiyatlar üzerinde baskı yapıp yapmadığına yönelik olarak Göçmen, yeni kapasitelerin her zaman geldiğini, düşündürdüğünü ama ürkütmediğini ifade etti. Göçmen, "Önümüzdeki birkaç yıl Rusya'da bir fırsat var gibi görünüyor. Avrupa'da karbondiyoksitden gelen zorlukların yaratacağı Pazar avantajları var. Dolayısıyla bir şekilde bu denklemin içerisinden geçeceğiz. Kapasite artışlarının fiyatlarda ne kadar baskı yapıp yapmayacağı; iç talep nasıl gelişecek, ihracat pazarlarındaki performans nasıl gidecek, navlun piyasaları ne durumda olacak. Tüm bunların bileşkesi arz talep dengesinin oluştuğu yerde fiyatları oluşturacak. 2008 yılı için ölümcül bir fiyat gevşemesi beklemiyorum. Türkiye'nin her şeye rağmen büyüyeceğini, ihracat fırsatlarının canlı olacağını düşünüyorum" diye konuştu. "Türkiye cari açığını finanse ettiği müddetçe kurlar üzerinde büyük bir artış beklemiyoruz" diyen Göçmen, 1,18-1,25 arasında bir yerlerde oluşacağını söyledi. . Konutta talep sürecek Konutta ertelenmiş talebin karşılanıp karşılanmadığına yönelik olarak ise Türkiye'de konut ihtiyacının bitmeyeceğini belirten Göçmen, konut talebinin kredi faizleriyle ilgili olmadığını söyledi. Göçmen, sözlerine şöyle devam etti; "Yeterki talep yaratılan konutlar üretilsin. Şu anda Türkiye'de belirli bir gelir grubu için konut üretiliyor ve tıkanma var. Türkiye'nin yılda 800 bin konut ihtiyacı var. Bunun en az 500-600 bini nüfustan kaynaklanıyor, geri kalan da kötü yapı stoğumuzu yenilemekle ilgili..Bu talebin süreceğini düşünüyorum. Bu kadar çarpık kentleşme, şehirleşme, göç olgusu, genç nüfus Türkiye'de konut işi bitmez. Yatırım yapacak yarım puan faizi umursamaz. Yeterki siyasi ve ekonomik istikrarda suni gündemlerle geçerek insanların beklentileriyle oynamayın. Önemli olan beklentilerdir. Ne kadar olumlu beklentin varsa o kadar geleceği yatırım yaparsınız.."