Akgiray: Dünya banka finansmanına bel bağladı
SPK Başkanı Vedat Akgiray: "Dünya finans sistemi fazlasıyla banka finansmanına bel bağlamış durumda. Bunun hata olduğu son birkaç yıldır görülmüyorsa körüz"
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İSTANBUL - Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, dünya finans sisteminin fazlasıyla banka finansmanına bel bağlamış durumda olduğunu belirterek, "Bunun hata olduğu son birkaç yıldır görülmüyorsa körüz" dedi.
Akgiray, Türk-Arap Sermaye Piyasaları Forumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, IOSCO'nun Başkan Yardımcısı olduğunu ve IOSCO'nun Yükselen Pazarlar Komitesinin temsilcisi olarak da toplantıda bulunduğunu belirterek, IOSCO'nun üyelerinin zaten yüzde 80'inin yükselen piyasaları temsilen bulunduğunu kaydetti.
G-20 ülkelerinden 11'inin yükselen piyasaların temsilcileri olduğunu ifade eden Akgiray, refah ve zenginliğin bir kaç on yıldır batının büyük bir kısmından doğuya doğru kaydığını, 2020 tahminlerine göre, toplam mali varlıkların yüzde 40'ının yükselen pazarların elinde tutulacağını anlattı.
2009'daki küresel krizin neden olduğunun hala anlaşılmaya çalışıldığına dikkati çeken Akgiray, "Ben hala bunun nedenini açıklayabilecek bir yetkili bulamadım" dedi.
Akgiray, düzenleyiciler olarak bu tür krizlere çözüm bulmaya, gelecekte tekrarlanmasını önlemeye çalıştıklarını belirterek, krizin nedenlerinden birinin yasa dışı pazar olduğunu ifade etti.
2007'den bu yana düzenlememiş pazardaki ticaret hacminin genel olarak arttığını, bu trendin geriye çevrilmeye çalışıldığı ama bir değişim görülmediğini belirten Vedat Akgiray, "Dünya finans sistemi fazlasıyla banka finansmanına bel bağlamış durumdadır. Bunun hata olduğu son birkaç yıldır görülmüyorsa körüz. Bunların sonucunda bilanço düzeltmeleri sayesinde böyle birşey olmayacak. 2020'de hisse senedi uçurumuyla bu rakam küresel bazda 10 trilyon dolardan fazla olacak ki bu ciddi bir tehdit..." diye konuştu.
Özkaynağa veya tahvile olan ihtiyaca da değinen Akgiray, şöyle devam etti:
"Eski günlere, 1960-70'lere dönelim. Bu piyasanın finansmanının oyunun kuralı olduğu günlere dönelim. Yoksa dünya çapında refah artışında bir azalma olacak veya refah dağılımı yeniden yapılacak. Bunun dışında istenmeyen sonuçlar yaşanacak. Bu mali piyasa oyuncuları bu açıdan daha akılcı davranmalı. İş birliği gibi çabalar da neredeyse imkansız hale gelecek. Çünkü böyle bir ortamda küçük oyuncular ayakta kalamayacak. Bu sürdürülebilir bir model değil. İş birliğinin büyük oyuncular için de küçük oyuncular için de faydaları var. Ama iş birliği olmadığında hayatta kalamamak ölüm neredeyse kaçınılmaz bir şey. İş birliği için sosyal, siyasi birçok iyi neden var. İş birliği bizim açımızdan son derece önemli...
Sermaye piyasaları nispeten az gelişmiş. Likidite az, kurumsal yönetişim önemli ama biz bunu yapamıyoruz. Operasyonel iş birliği görülmüyor. İstanbul'da bir borsamız var. Yakın bir zamanda daha da büyük olacak. Muhtemelen ismi de Borsa İstanbul olacak. Her şey tek bir çatı altında toplanacak. Türkiye, 75 milyonluk nüfusa sahip bir ülke. GSYİH ise 1 trilyon dolar. Lübnan, Türkiye'ye göre çok küçük bir ülke oranın borsası da ancak o kadar büyük olabilir. Türkiye ile Lübnan arasında her türlü imkan mevcut. Bu herkesin lehine olacak bir durum. Düzenleyiciler açısından baktığımızda borsalar hepsi için önemli ama bilgi açısından verimlilik de çok önemli. Hem arz hem talep açısından anlaşılabilir olmalı."
Düzenleyici açısından bilginin verimli olmadığı durumda mali piyasaları geliştirmenin zor olacağını belirten Akgiray, "Bilgi, şeffaflık, kurumsal yönetişime önem verelim. Mantıklı bir bilgi piyasayı daha verimli ve şeffaf kılar, yatırımcı çeker. Piyasalar ancak bu sayede büyür" dedi.
Bu arada, forumun açılış konuşmalarının ardından, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) ve Libya Borsası arasında mevcut iş birliğinin geliştirilmesi amacıyla mutabakat zaptı imzalandı.
Bu konularda ilginizi çekebilir