Altında “sıfır KDV” sonrası 20 milyar dolarlık dış ticaret açığı

KDV’nin sıfırlandığı 1 Ağustos 2004’ten bu yana külçe altında 30.1 milyar dolarlık ihracata karşılık 50.5 milyar dolarlık ithalat yapıldı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Naki BAKIR

Altında KDV’nin sıfırlandığı 1 Ağustos 2004’ten bu yana geçen sürede Türkiye’nin 80.6 milyar dolara ulaşan “parasal olmayan altın” dış ticaretinde 20.4 milyar dolarlık dış ticaret açığı verildiği belirlendi.

16 Temmuz 2004’te kabul edilen 5228 sayılı kanunla, 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 17/4 maddesinin “g” fıkrasında yapılan değişiklikle, külçe altın, külçe gümüş ile elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik virconia gibi değerli taşlarda KDV yüzde 18’den sıfıra indirilmişti. Bu madde ile KDV’si sıfırlananlar arasında, döviz, para, damga pulu, değerli kâğıtlar, hisse senedi, tahvil, varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikaları, Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören sermaye piyasası araçları ile metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıklarının teslimi de yer alıyordu. 5228 sayılı Yasa 31 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımlandı ve ilgili maddedeki değişiklik 1 Ağustos 2004 itibariyle yürürlüğe girdi.

9 yılda 20.4 milyar dolarlık net ithalat

DÜNYA’nın belirlemelerine göre KDV’nin sıfırlandığı 1 Ağustos 2004’ten bu yılın ekim ayı sonuna kadar olan dönemde parasal olmayan altında toplam 80.6 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmine ulaşıldı. Bu dönemde 30.1 milyar dolarlık ihracata karşılık 50.5 milyar dolarlık ithalat yapıldı, böylece 20.4 milyar dolarlık açık verildi. Başka deyişle 20.4 milyar dolarlık net ithalat gerçekleştirildi. 2003 yılında 2.6 milyar dolar olan altın ithalatı 2012’de 7.6 milyar dolara, bu yılın ilk on ayında ise 12.9 milyar dolara ulaştı. 2003’te sadece 76.5 milyon dolar olan altın ihracatı ise özellikle 2008’den itibaren hızlandı ve anılan yıl 3.6 milyar, 2009’da 4.6 milyar dolara ulaştı. 2010 ve 2011’de gerileyen altın ihracatı 2012’de ise adeta patlama yaptı.

2012 yılında altın ihracatı, önceki yıla göre yüzde 804 artarak 13.3 milyar dolara ulaştı. Bu ihracatın 6.5 milyar doları İran ve 4.6 milyar doları da B.A.E. olmak üzere tamamına yakını iki ülkeye gerçekleşti. Ancak B.A.E.’ye yapılan ihracatın da gerçekte asıl adresinin İran olduğu, ambargoya karşı B.A.E’yi bir “ara istasyon” olarak kullanma yöntemine başvurulduğu belirtiliyor. İddiaya göre ABD’nin dikkatini çekmemek için altınlar önce B.A.E’ye ihraç edildi, oradan İran’ın hesabına geçirildi. B.A.E’den Türkiye’ye de aynı miktarda altın ithalatı yapıldığı kayıtlara girdi. Geçen yıl “parasal olmayan altın” kalemindeki ithalat da yüzde 22 artışla 7.6 milyar dolar oldu. Buna göre söz konusu fasılda “net” ihracat 5.7 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Kuzey Afrika’dan alıp İran’a aktarıldı

Başrolünde İran asıllı Reza Zerrab ve Türkiye’den bazı kamu görevlilerinin yer aldığı kamuoyunu sarsan son rüşvet ve yolsuzluk operasyonu ile İran-Türkiye arasında 2012’deki rekor altın ticareti gündeme geldi.

İran’a yapılan altın ihracatında geçen yıl yaşanan patlamada, bu ülkeye yönelik ABD ambargosunu delmek amacıyla başvurulan yöntemin etkili olduğu belirtiliyor. İddiaya göre İran’dan alınan doğal gazın bedeli karşılığı yapılan altınla ödeme, ihracat işlemi şeklinde yürütüldü. İran’dan alınan doğalgaz ve petrol bedelinin doğrudan Halkbank’a yatırıldığı ve İran’a altın satışında da yine aynı bankanın ödemeleri yürüttüğü belirtiliyor. Edinilen bilgiye göre Halkbank altın ihracatında bedelin peşin yatırılmasını istedi, sonra altının gitmesine izin verdi.

Bu arada 2012 başında saflık derecesi düşük “hurda” altınların da sıfır KDV kapsamına alınmasının etkisine de işaret ediliyor. Bu sayede kilo başına 100-200 dolar avantaj elde edildiği; dünyanın önde gelen altın ithalatçısı olan İran’ın bu konudaki talebinin Türkiye’ye yöneldiği belirtiliyor. Ancak Türkiye’de bu miktarda külçe altın stoku bulunmadığı için Polonya, İngiltere ve özellikle Kuzey Afrika ülkeleri başta değişik ülkelerden temin edilen yükle miktarlarda külçe altının, İran’a ihraç edildiği dile getiriliyor.

Altın ihracatında geçen yılki rekor artışta, 5 ülkedeki 61 uluslararası standartta altın rafinerisinin 3’ünün Türkiye’de olmasının da etkisi bulunuyor.

Değerle metal, değerli taşta rekor dış ticaret

Sıfır KDV sonrası değerli-yarı değerli taşlar, değerli metaller, taklit mücevherler, metal paralar fasılında, büyük bölümü altın olmak üzere toplam 103.6 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmine ulaşıldı Bunun 47.6 milyar dolarını ihracat, 56.1 milyar dolarını ithalat oluşturdu. Bu fasılda anılan dönemdeki toplam dış ticaret açığı 8.5 milyar dolar oldu.

tablo-057.jpg

tablo1-013.jpg

tablo2-022.jpg

Bu konularda ilginizi çekebilir