'Anadolu'nun Michelin'lerinin' yükselişi!
Michelin Rehberi, 1900'lerde Michelin müşterilerine mekân önermek amacıyla yola çıkmıştı... Şef Ömür Akkor da "Komili Lezzet Seyahatnamesi"yle Anadolu'nun bin yıllık yemek geleneğine, yani Anadolu'nun Michelin'lerine ışık tutuyor.
VOLKAN AKI
1900'lü yılların başında, Michelin lastiklerinin başındaki isim Andre Michelin, 100 yıl sonrasına etki edeceğini kesinlikle düşünmediği bir pazarlama stratejisi uygular. Andre, kardeşi Edouard ile birlikte müşterilerine fayda sağlamak için bir rehber yapmaya karar verir. Bu rehber, başta yolcular, daha sonraki yıllarda şoförler olmak üzere Michelin'in tüm müşterilerine konaklayabilecekleri, yemek yiyebilecekleri, araçlarını tamir ettirebilecekleri ve benzin alabilecekleri lokasyonları sıralar. İlk olarak Fransa'da 3 bine yakın araca bu rehberi ulaştırmayı başaran Michelin kardeşler, 1904 yılında aynı rehberi Belçika'da yayınlar ve yemek sektörünün yüzyıl sonrasını etkileyecek bir efsaneyi tetikler…
Michelin Rehberi, ilk yıllarında yalnızca lokasyonların bulunduğu bir rehberken, mekânların artmasıyla puanlama sistemine ev sahipliği yapmak durumunda kalır. Bu puanlama da ‘yıldız' usulüne göre yapılır ve toplamda 3 yıldız vardır. Kimliğini kimsenin bilmediği Michelin'in lezzet müfettişleri, yıldız almaya aday restoranları gizlice ziyaret eder ve hangi restoranın yıldız alması gerektiğine karar verir.
Şef Ömür Akkor da yazdığı "Komili Lezzet Seyahatnamesi" kitabı ile Anadolu'nun bin yıllık yemek geleneğine ve aslında bir anlamda Anadolu'nun Michelin'lerine ışık tutuyor. "Lezzet Müfettişi" de bizzat kendisi… Yeni yeni keşfetmeye başladığımız bu özel noktalar artık görünür hâle geliyor. Ömür Akkor, bu kitabı yazarken, 70 ili tek tek dolaşmış ve restoranları belirlemiş. Bunlar kendi doğallığı içinde, farklı lezzetleri gelenekleriyle sunan; gösterişten uzak; çoğu küçük; samimi lokantalar. balıkçılar, pilavcılar, pideciler, köfteciler, çorbacılar ve benzeri onlarca lezzet durağı…
Aslında Michelin yıldızı benzeri rehberler tarihimizi içinde de yer almış. Örneğin Ömür Akkor, kütüphane araştırmalarında "Seyyahlara Bursa Rehberi- Bursa'da altı saat, bir gün ve üç gün kalacaklara tertip edilmiştir" kitabına rastlamış. Biraz daha gerilere gidersek, Evliya Çelebi seyahatnamesinde örneğin Trabzon'da yediği hamsinin tarifini yapmış… Bu tarifi Ömür Akkor'un elinden tattığımı saklamayacağım… Zaten kitap, Akkor'un 15 yıllık emeği ile büyük seyyah Evliya Çelebi'nin anısına hazırlanmış ve Ege'den başlayan seyahatnamede; Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, İç Anadolu, Marmara ve Karadeniz bölgelerinden yöresel noktalar ve tarifl er yer alıyor. Eskiden Anadolu Michelin'lerini ancak bu illere giden pazarlamacılar, satıcılar iyi bilirdi. Şimdi bu çalışmalarla, herkes öğreniyor. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerine bile bu restoranlar göç edebiliyor. Ama yerinde görmek, lezzeti oraların suyu, tuzu, havasıyla tatmak çok özel… Şimdilerde yapılan lezzet turları için de bu kitap güzel bir rehber olacak. Michelin yıldızı almış yerlerin, malzeme kalitesi, hazırlama ve pişirme konusundaki ustalık, yaratıcılık, ödeme karşılığının alınması ve kalite standartlarındaki istikrar şeklinde uygulanan kuralları var.. Ayrıca genel ambiansın menüyle bütünlüğü, hizmet kalitesi, temizlik, restoranın butik ve yenilikçi olması, şefin restoran sahibi olması da bu kriterler arasında. İnanın Trabzon'daki Borda Mavi Balıkçısı'nın ya da çarşı içindeki Rüştü'nün Fırını'nın, Bursa'da Organize Sanayi içinde bir büfe olarak doğan Gökhan Aperatif'in, Rize'nin içindeki Liman Lokantası'nın tüm bu kriterlerden iyi not alacağını söyleyebilirim… Bu çalışmaya nerden mi ulaşırsınız… http://bit.ly/OmurAkkorileKomiliLezzetSeyahatnamesi linkinden e-kitap olarak indirmeniz mümkün… Hadi size iyi keşifl er…