ASKON: Nakit sıkışıklığı dönüşümü zorluyor

ASKON: Nakit sıkışıklığı dönüşümü zorluyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Anadolu Aslanları, nakit sıkışıklığının reel sektörün dönüşümünü zorlayacak noktaya ulaştığına dikkat çekti. Kandilli Cemile Sultan Korusu'nda gerçekleştirilen Anadolu Aslanları İşadamları Derneği'nin (ASKON) Başkanlar Kurulu toplantısında Konya, Gebze, Bursa, İzmit, Malatya, Trabzon, Burdur, Adıyaman, Samsun il temsilcileri, dünyada ve Türkiye'de yaşanan ekonomik gelişmeleri değerlendirdiler. Toplantı sonrasında yapılan basın açıklamasında, 2007 itibariyle dünyanın GSH'sinin 53.5 trilyon dolar olarak oluşması beklendiğine dikkat çekilerek "Eğer doğru ve adil bir dağılım olursa, insanlık dramları ortadan kalkar. Bu büyük gelirin haklı temellerde kazanılıp, harcanması en önemli ideal olmalıdır. Cari açık hiç şüphesiz önemlidir. Bu vesileyle yüksek faize razı oluyoruz. Bunun bir zorlama durumu olduğuna inanıyoruz. Sıcak para riskini bu yüzden üstleniyoruz. Uzun vadeye yayılmayacak tedbirlerin sistematik bir şekilde devreye alınması zorunludur" denildi. Mortgage kredilerinin, zaman içinde oluşturduğu türev piyasaları ile ABD'de oluşan stresin bütün dünyayı etkilemeye başladığına işaret edilen açıklamada, Türkiye'nin de bundan etkilenebileceği, bu nedenle ekonomiye ek yükler yüklenmemesi gerektiği vurgulandı. Bu yüzden İngiltere'de bir bankaya el konulmasının liberal ekonominin sonu olarak değerlendirildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Ülkemizde hızla gerçekleşen yabancılaşmanın bu perspektifte bir kez daha değerlendirilmesi doğru olacaktır. Artık daha kontrollü piyasa ekonomisi politikaları ön plana çıkarılmalıdır. Ülkemizde fiyat marjlarını yüzde 10-12 seviyelerinde görerek maliyet hesaplamaları yapmak gerekmektedir. Gerçeklerimiz bunlardır." Zorluklar kapımızı çalabilir Özel sektöre ait açıklanan 147.5 milyar dolarlık borcun önemli bir tehdit olduğunun altı çizilen basın açıklamasında, sosyal güvenlik açıklarının da hergeçen gün yükü artırdığı belirtildi. Yeni SGK kanununun çalışana olumlu katkı yapmasının beklenmediği, ancak açık tarafını kontrole alacağı da kaydedildi. Gelir dağılımındaki olumlu gelişmelerin beklenenden çok uzak olduğu ve dengede iyileşme olmadan sosyal barışın tesis edilemeyeceği dile getirilen açıklamada şu görüşler ele alındı: "Ülkemiz Masthricht kriterlerinde; faiz oranları, kişi başı gelir, enflasyon, bütçe açığı gibi konularda AB standartlarını yakalamıştır. Hatta daha iyi noktalar bile yakalanmaktadır. AB'nin diğer standartlarına da dikkat etmek gerekmektedir. Piyasadaki nakit sıkışıklığı reel sektörün dönüşümünü zorlayacak bir noktaya ulaşmıştır. Ülkemiz ekonomisi ile ilgili olarak ümit dolu bir potansiyele sahip olduğumuz açıktır. Ancak dünyadaki gelişmeler dolayısıyla zor zamanların kapımızı çalması muhtemeldir. Ekonominin sağlamlaştırılması önem arz etmektedir. Sınır ötesi operasyonların yapılması da, geri çekilme de ekonomiyi ciddi bir şekilde etkilememiştir. Bu durum, bazı eşikleri geçmişte bıraktığımızın önemli bir işaretidir. Ülkemizde kısmi de olsa özgürlük alanlarının açılması istikametinde atılan adımlara, anlaşılmaz tepkilerle karşı çıkarak kaos peşinde koşanlar, olumlu gelişme imajına ve normalleşme sürecine zarar vermektedirler."