Atilla Benli: Sigortacılık sektörünün potansiyeli çok büyük

TSB Başkanı Atilla Benli, “Sigorta sektörümüzün ulaştığı yüzde 2,2’lik sigortalılık oranı önemli bir başarı olmakla birlikte, daha yürünecek yolumuz olduğunu da işaret ediyor. Bize, Türkiye’nin sigortalılık oranının potansiyel seviyesinin altında olduğunu ve daha yüksek seviyelere çıkarılabileceğini söylüyor” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye Sigortalar Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli, Türkiye 2023 Zirvesi ve Para Sohbetleri kapsamında gerçekleştirilen Keynote'da yaptığı konuşmada, sigorta sektörünün, farklı sektörler üzerindeki dolaylı etkileriyle Türkiye'nin sürdürülebilir ekonomik büyümesine en fazla katkıyı sağlayan sektörlerin başında geldiğini söyledi.

Ekonomiye bankacılıktan sonra en yüksek katkıyı sağlayan sektör olduklarını aktaran Benli, "Bunu biliyorduk, ancak bir kez de bilimsel olarak ortaya koymak ve belli aralıklarla yapacağımız ölçümlemelerle güncellemek üzere Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi ve Ekonometri Araştırma Merkezi ile ortak bir çalışma başlattık" dedi.

Benli, sektör olarak çalışmalarını bu doğrultuda güncelleyebilmek için Peter Drucker'ın "Ölçmüyorsan yönetemezsin" sözünden yola çıktıklarını ifade ederek, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi ve Ekonometri Merkezi’nden akademisyenlere birlikte "Türkiye Sigortacılık Sektörü Ekonomik Etki Analizi"ni hazırladıklarını bildirdi.

"Sektörün potansiyeli çok büyük"

Bu analizle, makroekonomik unsurlar, devletin rolü, kültürel koşullar, piyasa altyapısı, branşlar, dağıtım kanalları ve mevzuat başlıklarındaki çeşitli senaryolarla sektörün güvenli ve sürdürülebilir büyümesine rehberlik edecek bir araştırma sunmayı amaçladıklarını aktaran Benli, şunları kaydetti:

"Türkiye Sigortacılık Sektörü Ekonomik Etki Analizine göre; gelişmiş ülkeler için ortalama sigortalılık oranı yaklaşık olarak yüzde 8-9 seviyelerinde iken, gelişmekte olan ülkelerin ortalama sigortalılık oranı yaklaşık olarak yüzde 2,5-3 seviyelerinde. Bu istatistikler sigorta talebinin gelir ve varlık seviyesi ile doğrudan ilişkili olduğunu göstermesi bakımından son derece önemli. Geçmiş yıllarda güçlü bir büyüme kaydeden sigorta sektörümüzün ulaştığı yüzde 2,2’lik sigortalılık oranı önemli bir başarı olmakla birlikte, daha yürünecek yolumuz olduğunu da işaret ediyor. Bize, Türkiye’nin sigortalılık oranının potansiyel seviyesinin altında olduğunu ve daha yüksek seviyelere çıkarılabileceğini söylüyor.

Bu bilgiler ışığında, etki analizi çalışmamızda sektörümüzdeki büyümenin milli gelire nasıl etki edeceğini de araştırdık. Ortaya koyduğumuz potansiyel ayrışma senaryosuna göre; Türkiye sigortacılık sektörü sigortalılık oranının mevcut yüzde 2,2 oranından yüzde 1’lik bir gelişme ile muadil ülkelerde gözlemlenen ortalama yüzde 3,2 seviyesine çıkması durumunda ülkemizin GSYH'sinde yüzde 3,51’lik artış sağlayacağı ortaya konmaktadır. Bu sonuç sigorta sektörünün ülkemiz ekonomisi için ne kadar önemli bir potansiyeli olduğunu açıkça göstermektedir. Buna göre, sigortalılık oranının yüzde 2,2 oranından, muadil ülkelerde gözlemlenen ortalama yüzde 3,2’ye çıkması, sektörel bazda yaklaşık yüzde 45’lik büyümeye karşılık geliyor."

Benli, bununla birlikte sigortalılık oranının yüzde 2,2’den yüzde 4,5’e yükseldiği öngörülen Pozitif Ayrışma Senaryosu’nda ise Türkiye'nin GSYH'si üzerindeki toplam etkinin yüzde 7,46’lık büyümeyle 421 milyar TL’lik artış sağlayabileceğinin öngörüldüğünü ifade etti.

2022'nin 3. çeyrek verilerine göre sektörün aktif büyüklüğünün 616 milyar lira olduğuna değinen Benli​​​​​​​, "Ekim ayı itibarıyla sektörümüzün toplam prim üretimi 170 milyar liraya ulaştı. Bireysel Emeklilik Sistemimizde biriken fon tutarı devlet katkısı dahil 410 milyar liraya erişti ve katılımcı sayısı 14,5 milyonu aştı" şeklinde konuştu.