Axa, kötü imaja karşı kendini sigortalıyor

Axa, kötü imaja karşı kendini sigortalıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İnsanların en sevmediği meslek grupları hangileridir diye soracak olsanız, birçok kişi siyasetçiler, bankacılar, hukukçular diyebilir. Dünyanın en büyük sigorta şirketlerinden Axa'nın CEO'su Henri de Castries'e göre, sigortacılar da bu kara listenin üst sıralarında yer alıyor. Axa'nın önüne agresif büyüme bir planı koyan de Castries, bu planları hayata geçirmek için öncelikle sektörün kötü imajını yıkmaya karar verdi. Sigortacılık sektörünü sevilmeyen imajından kurtarmak için kolları sıvayan de Castries, "İnsanlar bir sigorta poliçesi aldığında, kendilerini, zorunlu olarak vergi ödeyen mükellefler gibi hissediyor. Ödeme talebinde bulunduklarında ise sigorta şirketlerinin kendilerine dolandırıcı gibi davrandığını düşünüyorlar" diyor. De Castries, bunun sadece imaj açısından kötü olmadığını, şirketinin gelişmesinin önünde ciddi bir engel olduğunu söylüyor. Yeni müşteri yetmez eskilerini korumak lazım Axa, 2012 yılına kadar satışların ikiye katlanmasını ve hisse başına gelirin yılda ortalama yüzde 15 artmasını öngören bir büyüme planı hazırladı. de Castries, bu hedefin yakalamak için Axa'nın faaliyet gösterdiği pazarlardaki payını sadece yeni müşteri kazanarak artıramayacağını, mevcut müşteri portföyünü de koruması gerektiğini belirtiyor. Bunu sağlayabilmek için şirket, 120 bin kişilik işgücünün üçte kisini kapsayan geniş bir araştırma sonucunda, sigortacılık ürünlerini satma ve pazarlama metodları için yeni bir yaklaşım benimsemeye karar verdi. Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren De Castries, "Müşteriler genellikle ne aldığını tam olarak bilmiyor, çünkü yeterince net açıklamalar yapılmıyor. Bu, yatırım enstrümanları için de geçerli. Sonuç olarak çoğu kimse bekledikleri kazancı elde edemediği için hayal kırıklığı yaşıyor. Böylelikle, sigortacılar verdikleri sözleri tutmuyor" gibi bir imaj oluşuyor" diyor. Sigortacı her zaman ulaşılabir olmalı De Castries'e sigortacılara yapışan 'güvenilmez' etiketinden kurtulmanın reçetesi şöyle; şirket ve çalışanları her zaman ulaşılabilir, dikkatli ve güvenilir olmalı. Fransız sigortacılık grubu, müşteri dostu yaklaşımında bir adım daha öteye giderek, müşterilerine paralarının boşa gitmediğini gösterecek taahhütlerde bulunuyor. Örneğin araba sigortası yapan bir kişinin sigortası, kazadan sonra kendisine araç yollanmasını da içeriyorsa, 1 saat içinde aracı gelmeyen müşteriye belli bir para ödeneceği tahhüt ediliyor. De Castries, sigortacıların verdikleri sözleri tutmaması halinde, silahın geri tepeceği ve kendilerini avlayacaklarını söylüyor.