Ayakkabı sanayicileri "hileli" ithalattan şikayetçi
TASD Başkanı Hüseyin Çetin, haksız rekabete yol açan ayakkabı ithalatı uygulamalarını ve yerli sanayiciyi koruyan çözüm önerilerini düzenlenen basın toplantısında açıkladı.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İSTANBUL - Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Hüseyin Çetin, 2012 yılında ithal edilen ayakkabıların 38 milyon çiftinin profesyonel oyunculara yönelik "özel teknoloji ihtiva eden ayakkabı" statüsünde Türkiye'ye sokulduğunu belirterek, "Zannedersiniz ki Türkiye'de 38 milyon NBA basketbolcusu var. İthalatçılar,vatandaşın giydiği sıradan ayakkabıyı korunma önlemlerinden kaçırmak için bu statüde göstererek, ekonomimize 681 milyon dolarlık zarar verdi" dedi.
TASD Başkanı Hüseyin Çetin, haksız rekabete yol açan ayakkabı ithalatı uygulamalarını ve yerli sanayiciyi koruyan çözüm önerilerini düzenlenen basın toplantısında açıkladı.
90'lı yıllarda Türkiye'nin ayakkabı ihracatının ithalattan yüksek olduğunu anlatan Çetin, "Korunma önlemlerine rağmen 2006 yılında 237 milyon dolar ihracata karşılılık 515 milyon dolar ithalat, 2010 yılında 396 milyon dolar ihracata karşılık 660 milyon dolar ithalat, 2012 yılında da 546 milyon dolar ihracata karşılık 864 milyon dolar ithalat gerçekleştirdik" diye konuştu.
Çetin, ayakkabı sektöründe 1994 yılında yüzde 566 olan ihracatın ithalatı karşılama oranının 2012 yılında yüzde 63 olduğunu ifade ederek, 2003-2012 arasındaki döneminde de ihracattaki artışın yüzde 196, ithalattaki artışın yüzde 352 olduğuna dikkati çekti.
60 milyon dolarlık vergi kaybı
Korunma önlemlerinin uygulamaya konduğu 2006 yılında Türkiye'nin 35 milyon çift ayakkabı ithalatının yüzde 7'sinin korunma kapsamı dışında ithal edildiğini, 2012 yılında ise 50 milyon çift olan ayakkabı ithalatının yüzde 77'sinin korunma kapsamı dışında geldiğine işaret eden Çetin, şöyle devam etti:
"2012 yılında korunma önlemlerinin uzatılması sırasında yapılan bir uygulama ile 'özel teknoloji ihtiva eden ayakkabılar'a bir muafiyet sağlandı. 2012 yılında ithal edilen ayakkabıların 38 milyon çifti profesyonel oyunculara yönelik 'özel teknoloji ihtiva eden ayakkabı' statüsünde Türkiye'ye sokuldu. Zannedersiniz ki Türkiye'de 38 milyon NBA basketbolcusu var.
İthalatçılar, vatandaşın giydiği sıradan ayakkabıyı korunma önlemlerinden kaçırmak için bu statüde göstererek, ekonomimize 681 milyon dolarlık zarar verdi. Buradaki vergi kaybı da bizim hesaplarımıza göre 60 milyon dolar. 2012 yılında bu oranın maksimum yüzde 10-12 olabileceğini düşünüyoruz. Yüzde 77 olması burada haksızlığın ve hileli ithalatın olduğunu gösteriyor."
Özel teknoloji ihtiva eden ayakkabıların hepsinin Türkiye'deki ayakkabı sanayicileri tarafından üretilebileceğini ifade eden Çetin, bu baskının sektörün Ar-Ge, inovasyon ve ek yatırım yapmasına önemli derecede engel olduğunu dile getirdi.
İthalatçı firmaların kendi antrepolarını kurarak "İhtisas Gümrükleri Uygulaması"nı delmelerinin sektörde rahatsızlık yarattığını vurgulayan Çetin, ithal edilen ürünlerin gerçekte hangi vergi dilimine ait olduğu tam olarak bilinemeden işleme tabi tutulduğunu savundu.
Ek vergi ve ihtisas gümrükleri talebi
Ayakkabı sektörünün 2023 yılı için ihracat hedefinin 1,5 milyar dolar olduğunu kaydeden Çetin, bu hedefe ulaşmak için tekstil ve diğer sektörlerde olduğu gibi ayakkabıcılıkta da bir ek vergiye ihtiyaç olduğunu belirtti.
Çetin, haksız ithalata yol açacak her türlü uygulamanın kaldırılması için sınırlı sayıda ihtisas gümrüklerine geri dönülmesi gerektiğini de söyledi.
Emek yoğun bir sektör olan ayakkabıcılıkta kapasite oranının artmasıyla en az 90 bin kişiye ek istihdam yaratabilecek potansiyel bulunduğunu ifade eden Çetin, Türkiye'de genel ihracat yüzde 12,6 artarken, ayakkabı sektöründeki ihracatın yüzde 23,8 arttığını bildirdi.
İşletme kapasitesi 22 bin 500, üretim kapasitesi 500 milyon çift ve yarattığı istihdam 240 bin kişi olan Türkiye ayakkabı sektörünün ülke ekonomisine katkısının 5,2 milyar dolar olduğunun bilgisini veren Çetin, Türkiye'nin yıllık ayakkabı tüketiminin 150 milyon çift olduğunu ve Avrupa'nın 3'üncü, dünyanın ise 9'uncu büyük üretim merkezi konumunda bulunduğunu söyledi.
Çetin, en çok ihracat yapılan ülkenin Rusya olduğunu, Türkiye'den çıkan 5 çiftten birinin Rusya pazarına gittiğini, bu ülkeyi Irak, Almanya, Özbekistan, Kırgızistan ve İtalya'nın takip ettiğini de sözlerine ekledi.