Bağış değil borç veriyoruz
Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, 4 yılda 100 bin kadınımıza destek olmayı hedeflediklerini söyledi.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İSTANBUL - Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, "Ekonomiye Kadın Gücü" projesiyle 4 yılda 100 bin kadınımıza destek olmayı hedeflediklerini belirterek, "Daha güçlü Türkiye için kadınlarımızın güçlü olması çok önemli" dedi.
Turkcell'in, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) işbirliğiyle hayata geçirdiği "Ekonomiye Kadın Gücü" projesinin gala gecesinde konuşan Ciliv, Turkcell'in, sosyal sorumluluk projelerine çok önemi verdiğini söyedi. Destekledikleri projelerde kadınrı hep odak noktasında olduğunu ifade eden Ciliv, "Turkcell global bilgide çalışanların yüzde 60'ı kadın. Yine grubumuzda 600 tane yönetici çalışıyor. Erzurum'da çağrı merkezini açmadan önce kadınların çalışma oranı yüzde 8, çağrı merkezimizde çalışan kadınların oranı yüzde 48" bilgisini verdi.
Girişimciliğin de çok önem verdikleri bir proje olduğunu anlatan Ciliv, şunları kaydetti:
"Hem ekonomiyi kalkındırmak ve hem de kalkınmasına katkıda bulunmak, sosyal sorumluluk projesi olarak kadınlara destek vermek bu projede bir araya geliyor. Bu gerçekten Türkiye'ye, dünyaya örnek bir proje. Teknoloji ile girişimci genç kızlarımıza bağış yapılmıyor, borç veriliyor. 5886'ya 'FON' yazan müşterilerimiz 5 lirayı girişimci kadınlara bağış olarak değil, borç olarak veriyor.
Turkcell, 1 sene sonra bu borcu verenlere geriye dönük soracak 'siz verdiğiniz krediyi 1 sene daha uzatmak istiyor musunuz, yoksa 5 lirayı size geri iade edelim mi?'. Bu güzel projede hedefimiz 4 yılda 100 bin kadınımıza destek olmak, hayallerini gerçekleşmesinde yardımcı olmak. Daha güçlü Türkiye için kadınlarımızın güçlü olması çok önemli, kadınlarımız biz insanları dünyaya getiren çok özel insanlar ve aynı zamanda geleceğimiz olan gençleri yetiştiren insanlar. Güçlü kadınlar demek daha güçlü Türkiye demek. 37 milyon kadından sadece yüzde 20'si çalışıyor. Önümüzdeki yıllarda kadınlarımızın da ekonomiye katkısını arttırırsak son 10 yıldaki hızlı büyümenin önümüzdeki yıllarda da artarak ivme kazanacağını söyleyebiliriz."
"3 milyon kadınımız ekonomik potansiyel içinde değil"
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) Başkanı Aziz Akgül de, mikro kredinin Türkiye'de bilinir hale geldiğini ifade ederek, "Fakat mikrokrediyi verecek finansman durumumuz yok. Teknoloji demek bir manada çığır açmak demek. Turkcell de bugün itibariyle Türkiye'de mikrokredi alanında yeni bir çığır açılmasına öncülük yaptı. Bizi hayal edemediğimiz bir noktaya getirdi. 63 bin mikro üyemiz var. Mikro kredi alan 53 bin civarında mikrokredi kullanıcısı var. Arada yaklaşık 10 bin kişi mikro kredi bekliyor" şeklinde konuştu.
TÜİK verilerine göre yaklaşık 3 milyon ailenin yoksulluk sınırı altında bulunduğunu anımsatan Akgül, "Bu, 3 milyon kadınımız ekonomik potansiyel içinde değil demek. Bu 3 milyon ailenin yoksulluk sınırı üzerine çıkartılması gerek. Dolayısıyla hükumetimizin Türkiye'nin önüne koyduğu 2023 vizyonuna yakışır bir biçimde Turkcell'in ekonomide kadın gücü projesi ve teknolojik katkılarıyla biz 2023 yılında hayal ettiğimiz dünyada yoksulluğun olmadığı bir ülkeyi hep birlikte oluşturabiliriz. Bunu da tek kuruş kamu kaynağı kullanmadan Turkcell'in desteği ile yapacağız" değerlendirmesini yaptı.
Yoksulluğu fakirlerin oluşturmadığını belirten Akgül, "Yoksulluğun sebebi sistemin bizatihi kendisidir. Turkcell sayesinde kağıt kullanmayan bir mikrokredi sistemine doğru gidiyoruz" dedi.
"Gençlere ilham verirseniz, gelişmeler ışık hızıyla ilerler"
Mikrokredi kavramını bularak hayata geçiren Nobel Ödüllü Ekonomist Prof. Muhammed Yunus ise, mikrofinans'ın küçük kapsamlı bir program olarak Diyarbakır'da başladığını anımsattı.
Yunus, "Kimse bu seviyeye geleceğini düşünemezdi. Mikrofinans gerçekten çok önemli bir mesafe kat etti. 65 bin kişinin hayatını nasıl değiştirdiğini görüyoruz. Türkiye'de 3 milyon potansiyel mikrofinans alıcısı söz konusu. Daha da ileriye gidebiliriz diye düşünüyoruz" yorumunda bulundu.
Okan Üniversitesi'nde açılan Uluslararası Mikrofinans ve Sosyal Girişimcilik merkezi hakkında da bilgi veren Yunus, şunları aktardı:
"Türkiye ekonomisi kalkınması ve büyüme oranlarıyla kendinden oldukça söz ettiriyor. Genç nesiller de gerçekten temel önem taşıyor. Eğer öfkelenirlerse bir ülkenin elinde hiç bir şey kalmaz. Eğer gençlere ilham verecek olursanız, o zaman gelişmeler ışık hızıyla ilerler.
Sonuçta gençlerin, yaşlılarla kıyaslandığında farklı etkinliklerle zaman geçirdiğini görüyoruz. Yemek yerken, sofradayken bile gençlerle iletişim kurmak artık kolay değil, kulaklıkları kulaklarında oluyor. Müzik dinliyorlar, teknolojik ürünlerle uğraşıyorlar. Onların ilgisini çekmek için onları böyle sallamalısınız. Çünkü bambaşka bir dünyada yaşıyorlar. Ama sosyal işletmecilik söz konusu olduğunda masada, sofrada sizinle oturan gençlerin ilgisini kolaylıkla çekebildiğini görüyorsunuz. Bir anda nesiller arasındaki uçurum kapanıyor."
"Clinton çifti hala tutkulu bir şekilde mikrofinans fikrini paylaşıyorlar"
Mikrofinans sistemiyle ilgili, "Bunu bir köyde iki köyde başarabilirsiniz fazlasını başaramazsınız, yaygınlaştıramazsınız" eleştirileri yapıldığını hatırlatan Yunus, şunları söyledi:
"Benzer ihtiyaçlar başka ülkelerde de söz konusu. Uluslararası olarak ilk kez Malezya hayata geçirdi, çok da başarılı oldu. Eleştirmenler daha sonra 'Bu sadece Müslüman ülkelerde işe yarayacaktır, İslamla ilgilidir' dediler. İkinci olarak bunu hayata geçiren ülke Filipinler oldu, Müslüman bir ülke değil. 'Buna ne diyeceksiniz?' dedik. Bu kez, "Asya ülkelerinde başarabilirsiniz, dünyanın başka bir yerinde yapmanız mümkün değil' dediler.
Kaderin cilvesi ki bunu batı dünyasında gerçekleştiren ülkelerin başında ABD geldi. Bill Clinton adındaki beyefendi, Arkansas valisi olduğu dönemde bizi davet etti. Bizim çalışmalarımızdan haberdar oldu. Grameen çalışmasını Arkansas'ta başlattık. Sonra Bill Clinton'un eşi Grameen fonun başına geldi. Bu deneyim onları o kadar heyecanlandırdı ki, o deneyimi hala sürdürüyorlar. Daha sonra Bill Clinton ABD Başkanı oldu. Sonra eşi Hillary Clinton Dişişleri Bakanı oldu. Hala tutkulu bir şekilde mikrofinans fikrini paylaşıyorlar. Her yerde yayıyorlar."
Muhammed Yunus kimdir
"Mikrokredi" kavramını bulan ve geliştiren Muhammed Yunus, Grameen Bankası'nı da kurdu. Bangladeşli ekonomi profesörü Yunus, 2006 yılında sosyal ve ekonomik gelişim yönünde yaptığı katkılardan ötürü Nobel Barış Ödülü'ne layık bulundu. 2008 yılında hazırlanan "Dünyanın ilk 100 Entelektüeli" listesinde 2. sırada yer alan Yunus, "Banker to the Poor" (Fakirlerin Bankacısı) kitabını da yazdı.