Bakan Ergün'den, hurda teşvikine yeni öneri

"Bir taraftan hurda araçları teslim etsinler, diğer taraftan yeni araç almalarını teşvik edelim. Bunu yeni aracın peşinatı haline getirelim"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, hurda araç teşvikine ilişkin, "Bir taraftan hurda araçları teslim etsinler, diğer taraftan yeni araç almalarını teşvik edelim. Bunu yeni aracın peşinatı haline getirelim " dedi.

NTV'de katıldığı bir programda, yerli oto ve hurda teşvikine ilişkin soruya Ergün, Türkiye'de trafikte olmaması gereken çok eski araçlar bulunduğunu, bunların kamyon ve otobüs cinsinden olanlarıyla ilgili daha önce bir düzenleme yaptıklarını anımsattı.

Ergün, "Şimdi otomobil cinsinden olanlarıyla ilgili bir düzenlemeye ihtiyaç var. Bunu yaparken sektörü de güçlendiren adımlar atabilir miyiz diye hesap ediyoruz. Yani bir taraftan hurda araçları teslim etsinler, diğer taraftan yeni araç almalarını teşvik edelim ve ona uygun da finansman modelleri geliştirelim. Bunu yeni aracın peşinatı haline getirelim. Yeni aracı için de ona uygun finansman modelleri oluşturalım" değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Ergün, bu düzenlemenin tamamlanmadığını ifade ederek, şunları kaydetti

"Sadece 'hurdayı teslim et, al paranı' şeklinde olmasın. Bu sadece bir amacı gerçekleştirir, hurda araç piyasadan çekilmiş olur. Ama bir başka amacımız daha olsun sektörü güçlendiren bir finansman yöntemiyle ele alalım ki Türkiye'de otomobil sahipliği zaten düşük dünya ortalamasında, ancak Avrupa'dan çok gerideyiz. Otomobil sahibi olma arzusu yüksek onu yeni finansman modelleriyle piyasayı da hareketlendirecek bir hale dönüştürmek istiyoruz."

Ergün, bunun kaç civarındaki araçlara uygulanacağına ilişkin soruya Ergün, 20 ve 20 yaş üzerindeki araçlara uygulanacağını anlatarak, bunun 16 yaşın üzerindeki araçlara da uygulanması yönünde talep olduğunu ve zaten çalışmanın tamamlanmadığını ifade etti.

 

"Türkiye'de üretilen otomobil marka ve model olarak tatmin etmiyor"
Yerli otomobile ilişkin soruya da Ergün, "Yerli marka oluşturun. Bakın bu uygulamalar Türkiye'de otomotiv sektörünü iç pazarda da çok canlandıracak, Türkiye'de yerli markaya ihtiyaç var. Türkiye'de üretilen araçlar talepleri karşılamıyor, ithal oranı yüzde 78 oldu. Demek ki Türkiye'de üretilen otomobiller model olarak da marka olarak da bizim toplumumuzu tatmin etmiyor" değerlendirmesinde bulundu. 

Bunun neden gerçekleştirilemediğine ilişkin soruya yönelik Ergün, biraz ağırdan alındığını, ayrıca dünyadaki ekonomik gelişmelerin de kaygı yarattığını belirtti.

Ergün, bu konuda çalışma bulunduğu, kısa zamanda "biz yapıyoruz" açıklamasına yönelinmeyeceğini ve biraz daha beklenmesi gerektiğini dile getirdi. 

 

Anayasa Mahkemesi’nin kararı
Bakan Ergün, Anayasa Mahkemesi'nin tutukluluk süresini 10 yıla çıkaran düzenlemeyi iptaline ilişkin soruya da, tutukluluk süreleriyle ilgili tartışmanın uzun zamandır Türkiye'de devam ettiğini belirtti.

Nihat Ergün, şunları kaydetti:

"Aslında bu tartışma çok daha önceden yapılması gereken bir tartışmaydı. Terör suçlularının mahiyeti eskiden farklıydı. O zaman insanlar bu kadar tartışmıyorlardı. Madem ki yapmışlar, yatabildikleri kadar yatsınlar diye bakılıyordu. Ama sonradan tutukluluk süreleriyle ilgili tartışma, aktörlerin değişmesiyle değişti. Yani, darbe teşebbüsünde, Hükümeti devirme girişiminde bulunanlar, şu anda işte bir takım üst rütbeli askerler, gazeteciler, daha sonra milletvekili seçilenler falan da devreye girince daha tartışma hızlandı ve 'ya bir dakika bu süreler çok uzun' tartışmaları yoğunluk kazandı.

 Ama gerçekten de Türkiye'de tutukluluk sürelerinin uzunluğu herkes için konuşulması gereken bir şey, yargının hızlandırılması herkes için konuşulması gereken bir şey. Mümkün olduğu kadar mahkemeler hızlı karar vermeleri lazım ve mümkün olduğu kadar da tutuksuz yargılamaya özen göstermeleri lazım."

İnsanların çünkü suçu sabit olana kadar, hakkında hüküm verilene kadar o kişilerin o suçu işleyip işlemediklerinin belli olmadığını ifade eden Ergün, "Ama suçun mahiyetine, delillerin gücüne göre yargıçların kararı da değişiyor, tutuklu yargılamaya veya tutuksuz yargılamaya karar veriyorlar. Tutuklu yargılamaya karar verdikleri andan itibaren yargının mümkün olduğu kadar hızlanması ve karara çabuk ulaşılması beklenir. Yoksa 10 yıl boyunca bir yargılamanın devam etmesi, 10 yıl sonra da kişinin suçlu veya suçsuz olduğuna karar verilmesi çok doğru bir şey değil. Anayasa Mahkemesi de zannedersem bu açılardan konuyu değerlendirdi ve böyle bir karara ulaşmış oldu" ifadelerini kullandı 

Ergün, Mahkemenin kararına göre yeni bir düzenleme yapılacağını anlatarak, "Parlamento da gereğini yapacaktır. Gerekçeler önemli, yani yeni bir düzenleme yapmak için Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçeleri önemli. O gerekçeleri de dikkate alan bir düzenlemeye gidilecektir" dedi.