Bakan Şimşek: Küreselleşme Türkiye için bir fırsat

Bakan Şimşek: Küreselleşme Türkiye için bir fırsat

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANTALYA - Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Araştırma Geliştirme Reformu'nun önemli olduğunu ve rekabet için katma değeri yüksek ürünlere geçilmesi gerektiğini belirterek, "Slogan atarak, küreselleşmeye kızarak, sırtını dönerek hiçbir yere varılmıyor. Küreselleşme aslında Türkiye için bir fırsat" dedi. Bakan Şimşek, Akdeniz İş Görüşmeleri organizasyonunun açılışında yaptığı konuşmada, dünyada duvarların yıkıldığını ve rekabetin arttığını söyledi. Bu ortamda Türkiye'nin de kendisini sürekli yenilemesi gerektiğini belirten Şimşek, "Ülke olarak bizim bir vizyonumuz var; Türkiye'yi küresel ölçekte rekabet gücüne sahip bir ülke haline getirmek, bilgi toplumuna dönüştürmek ve AB sürecini tamamlamak" dedi. İlk reform enerjide yapıldı Bu vizyonu gerçekleştirmek için kapsamlı bir reform programı yürüttüklerini belirten bakan, yürütülen ilk reform paketinin ise enerji piyasası alanında olduğunu söyledi. Sektörde serbestleşme ve rekabetin artması konusunda adımlar attıklarını dile getiren Şimşek, "Bizim hükümetimiz bin 600'e yakın hidroelektrik santral projesini özel sektöre devretmiş durumda. Çok önemli, çünkü bize kalsa, bunların tamamlanması 10 yıllar, 100 yıllar alacak. Ama bunları özel sektöre devrederek bunun tamamlanma süresini kısaltıyoruz" diye konuştu. Faiz dışı fazlada gevşeme yok Türkiye'nin son 3 yılda 50 milyar doların üzerinde doğrudan yabancı sermaye çekmesinin tesadüfi olmadığını söyleyen Bakan Şimşek, faiz dışı fazlada gevşeme olduğu yönündeki eleştirilere de şu yanıtı verdi: "Faiz dışı fazla gevşemedi. 2007 yılında faiz dışı fazla 3,5'ti, bu yıl da 3,5. Bunun neresi gevşemiş, arada bir fark var mı? Sadece geçen yılki şartlarda sıkılaştırmayı öngörmüştük, o sıkılaştırmayı geri alıyoruz. Ekonomi canlı bir organizmadır. Biz olaylara statik olarak bakmıyoruz" dedi. Büyüme potalsiyeli yüzde 6-7 Karamsarlığa kapılmaya gerek olmadığını ifade eden Şimşek, şöyle devam etti: "Türkiye bu reformlarla, bu nüfus yapısıyla, orta ve uzun vadede çok rahat bir şekilde yüzde 6-7 civarında büyüme potansiyeline sahiptir ve Türkiye 2040-2050 yıllarında dünyanın en büyük ekonomilerinden bir tanesi haline gelecektir. Reformlar yapılıyor. Ortaya konulan karamsarlık bunu engelleyemez. Çünkü Türkiye'nin içinde bu var. Girişimcilik ruhu yüksek. Türkiye en önemli varlığı girişimcilik ruhudur. Son derece iyimserim. Türkiye'nin orta ve uzun vadeli perspektifi konusunda en ufak bir tereddütüm yok."