Balık bol, balıkçı mutsuz
Balıkçıların deyimiyle "istirahattan çıkan denizde balık bol". Ancak, üründeki bereket avdan dönen balıkçının işine yaramıyor. Talepten fazla balık avlanınca balık halinde oluşan fiyat, balıkçının maliyetini kurtarmıyor.
Sedat ALP
İZMİR - Av sezonu bereketli başladı, ancak balıkçılar para kazanamamaktan dertli. Türkiye'de balık tüketiminin az olmasından yakınan Ege Gırgır Balıkçıları Derneği Başkanı Mehmet Aksoy, sezon başında balık bol olduğu için talepten fazla tutulan balık nedeniyle fiyatların düştüğünü, balıkçının maliyetini çıkaramadığını vurguladı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın parasını ödeyerek balıkçı teknelerini filodan çıkarttığını anımsatan Aksoy, bu uygulamanın daha çok büyük balıkçı teknelerini kapsamasını istedi. Aksoy, Bakanlığın fiyatta da taban ve tavan fiyat belirlemesini talep etti.
Denizde av sezonunun bereketli başladığını, balığın bol olduğunu belirten Başkan Aksoy, tutulan balıkların satılamadığına dikkat çekti. Türkiye'de balık tüketiminin az olmasının temel sorun olduğunu, bunun yanında havaların sıcak olması nedeniyle de evlerde balık tüketiminin henüz artmamasının da satışların az olmasında etkili olduğunu vurgulayan Aksoy, "Tüketici av sezonu başlasın, ucuz balık yiyelim diyordu. Sezon başladı, balık çok ama esnaf, satışın olmadığını söylüyor. Talep olmadığı için pazarlara balık gitmiyor" diye konuştu.
Sardalya'nın kasası 15 lira
Mehmet Aksoy, av yasağı nedeniyle denizler istirahatli olduğu için sezon başında balığın bol olduğunu, tüketimden fazla balık avlanmasının da fiyatların düşmesine yol açtığını ifade etti. Her yıl aynı miktarda balık tutulmasına karşın bu sezon fiyatların daha düşük olduğuna dikkat çeken Aksoy, " Bugün balık halinde, 12 kilo ağırlığındaki bir kasa sardalye 15 TL'ye satılıyor. Esnaf, kilosunu 1.22 TL'ye aldığı sardalyeyi tüketiciye 5 TL'den satıyor. Biz sezon başında esnafın bu kadar yüksek kar marjı ila satış yapmasına karşıyız. Fiyatın daha da düşürülerek, balık girmeyen evlere de balık girmesini sağlamak gerekiyor. Bu durumda balığın bol olduğu sezon başında arz fazlasını da tüketmiş olur, avcının da maliyetini kurtarmasını sağlamış oluruz. Şu anda benim tekneme sardalyenin kasası 15 TL'ye mal oluyor. Ben günde 2 bin litre yakıt harcıyorum ve 30 personel çalıştırıyorum. Balık sezonun açık olduğu 10 ayda 1.2 milyon TL masrafın var. Denize 'Rast Gele' diyerek, belki bu kez kar ederiz diye çıkıyoruz ama bakıyoruz ki günden güne batıyoruz" dedi.
Büyük tekneler azaltılsın
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın, AB ile yaptığı müzakereler sonucunda Türkiye'nin balıkçı teknesi filosunu azaltmaya başladığını anımsatan Aksoy, ancak bu uygulamayı küçük tekneleri toplayarak başlanmasının istenilen sonuca ulaşmayı engellediğini belirtti. Aksoy, " Türkiye'de 17 bin 500 balıkçı teknesi var. Bunlardan bin 670'i endüstriyel dediğimiz, boyu 15 metreden uzun olan teknelerden oluşuyor. Stok ve av baskısını daha çok bu büyük tekneler oluşturuyor. Bakanlık balıkçı teknelerini, parasını ödeyerek hurdaya çıkarma uygulamasına 2012'de başladı ve şu ana kadar 420 tekne hurdaya ayrıldı.
Bakanlık, boyu 20 metreye kadar olan teknelere 10 bin TL, 20 metreden 30 metreye kadar olan teknelere 15 bin TL, 30 metreden büyüklere 20 bin TL sahiplerine vererek bu tekneleri denizden çekiyor. Ama 20 metreden büyük tekneler için ödenen bu paralar cazip değil. Büyük teknelerde bir cihazın fiyatı 20 bin TL'nin üstünde. Bu nedenle bu miktarlarla büyük tekneler avdan çekilemiyor. Oysa Bakanlık bin endüstriyel tekneyi avdan çekebilse balıkta fiyat ve arz-talep istikrarı sağlanır" ifadelerini kullandı.
Balıkta taban ve tavan fiyat uygulansın
Kültür balıkçılığında bir fiyat standardının oluşmasına karşın avcılıkla toplanan balık fiyatlarında sürekli değişiklik meydana geldiğini anlatan Aksoy, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın avcılıkla toplanan deniz ürünlerinde taban ve tavan fiyat belirlemesini istedi. Aksoy, şunları söyledi: "Kota, taban- tavan fiyatı bakanlık belirleyebilir. Avcılığı yapılan her balık için bu yapılabilir. AB, Akdeniz'de orkinos avcılığına kota koyuyor da, bizim bakanlık kendi denizlerindeki av miktarına kota koyamıyor. Denizden balıkçılığın gideri belli ama geliri belli değil. Benim yıllık 1.5 milyon TL harcamam var ancak, yarın tutacağım balıktan kaç para geleceğini bilemiyorum. Sürdürülebilir balıkçılık yapacaksak, İzmir'in Türkiye'nin günlük ihtiyacı kadar balık tutmamız gerekiyor. Balığı yeteri kadar tutmakta yarar var ama biz bu kadar yeter demeyi bilmiyoruz."