”Bankacılık sektörü çok sağlıklı”

Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Varol Civil, "Gururla söyleyebilirim ki daha önce başımıza dertler açan bankacılık sektörü, bugün çok sağlıklı" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

TRABZON - Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Varol Civil, "Gururla söyleyebilirim ki daha önce başımıza dertler açan bankacılık sektörü, 2001 yılında yaşanan düzeltmeyle beraber bugün çok sağlıklı" dedi.

Trabzon'daki bir otelde TEB tarafından düzenlenen küçük ve orta boy işletmelere (KOBİ) yönelik toplantıya, Civil'in yanı sıra Trabzon Valisi Nuri Okutan, TEB KOBİ Danışmanı Prof. Dr. Tamer Müftüoğlu, Gazi Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu ve Prof. Dr. Şükrü Kızılot ile iş adamları ve TEB'in yöneticileri katıldı.

Civil, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, kurum olarak Trabzon'da daha önce de KOBİ'lere yönelik toplantılar düzenlediklerini anımsatarak, "Bu şehri en iyi tanıyan bankalardan biri olduk. Gelecek dönemde, ekonomik ve politik gelişmelerle Trabzon'un stratejisini artıracak, konumuna katkıda bulunacak ve önünü açacak gelişmelere banka olarak katkıda bulunmaktan mutluluk duyacağız" diye konuştu.

Çok önemli bir ekonomik dalgalanmanın içerisinden geçildiğini belirten Civil, "Bu kriz, geçmiş krizlerden farklı. Ben 25 yıldır bu mesleği yapıyorum. Bu 6'ncı krizimiz. Ama 5'i bizim kendi krizimizdi. Dolayısıyla onların çözümü ve krizden çıkış yolları farklıydı. Fakat bu, dünya ekonomisinden, gelişmiş ülkelerden kaynaklanan bir kriz" dedi.

Bu krizin çözümünün, çıkış yolunun ve gelecek tasarımının da farklı olacağını anlatan Civil, şöyle devam etti:

"Biz geçmiş dönemlerde kendimize uygun krizler yaratırdık. Ülkenin bütçesi biraz zor olurdu. Biz bütçenin iki yakasını bir araya getirmek için IMF'yi davet ederdik. O bize bir program hazırlardı. Biraz sağını solunu toparlardı. Mührünü koyardı. Bizler de IMF'den finans alarak, hem de onun dışındaki kaynakları kullanarak büyürdük. Fakat bu sefer dünya ekonomisinin, gelişmiş ülkelerin krizi olduğu için sadece bu yeterli değil. İyi takip etmek lazım.

Bizim kendi milli gelirimizin dünya ölçeğindeki payı çok küçük olduğu için bizim krizimiz dünyayı çok ilgilendiren kriz olmuyordu genellikle. Ama kriz gelişmiş ülke kriziyse, hele bu dünyanın halen milli gelir itibariyle 3'te 1'ini oluşturan ABD ve daha sonra Avrupa kriziyse, bunun tüm dünyayı ilgilendiren bir kriz olduğunu söyleyebiliriz."

Civil, özellikle küçük ve orta ölçekli firmalar açısından bu gelişmeleri takip ederek, tedbirleri almanın önemini vurguladı.

Bankacılık sistemindeki değişiklikler

Türkiye'de son 10 yıllık dönemde ekonomi ve bankacılık sisteminde çok önemli değişiklikler olduğuna dikkati çeken Civil, şunları söyledi:

"Gururla söyleyebilirim ki daha önce başımıza dertler açan bankacılık sektörü, 2001 yılında yaşanan düzeltmeyle beraber ki bunun bedeli 50 milyar dolar oldu, bugün çok sağlıklı. Bu çok önemli bir gelişme. Zaman zaman kredi alımları konusunda farklılıklar yaşansa bile bugün bunun nimetlerini krizden çıkarken yaşayacağız. Hakikaten dünyanın en sağlıklı sektörünü temsil ediyoruz. Unutmayalım ki şu anda dünya ekonomilerinde ülkeleri yönetenler bankacılık sektörünü ayağa kaldırmak için inanılmaz paralar döküyorlar. Bizim bankacılık sistemimiz devletten 1 lira almadığı gibi bu krizi aşarken de çok önemli katkılarda bulunacak."

Genel Müdür Civil, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) olarak finans sektörünün büyütülmesi, kaynak maliyetinin düşürülmesi ve aracılık işlemleri üzerindeki yüklerin azaltılması için çaba sarf ettiklerini belirtti.

Gelecek dönemde gelişmiş ülkelerin kaynak problemi yaşayacağına, gelişmekte olan, Türkiye gibi ülkelerde kaynak girişinde azalma olacağına işaret eden Civil, "Dolayısıyla finansın zor olacağı bir dönem. Rekabet daha değişik bir hal alacak. O nedenle firmalarımızın bilançolarını çok daha kredi kullanmak için düzgün halde tutmaları gerekiyor. Kayıt dışı konusunu mutlaka çözmemiz ve dünya ticaretiyle rekabet edebilecek bir yapıya kavuşturmamız gerekiyor" diye konuştu.

"İhracatta yeni pazarlar bulunmalı"

Varol Civil, Türkiye'nin daha önceki dönemlerde daha çok batı tarafına doğru ihracat yapmaya çalıştığını, ancak günümüz şartlarında Dünya Bankası ve IMF raporlarında, gelecek dönem Avrupa'daki ekonomik büyümenin çok zorlanacağının öngörüldüğüne işaret ederek, dolayısıyla ihracatta, özellikle KOBİ'ler yoluyla farklı bölgelere açılım yapılmasının zorunlu olduğunu vurguladı.

TEB Portföy Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Özkaya da küresel krizin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri konusunda bilgi verdi.

Küresel darboğazdan çıkış yolları

Açılış konuşmalarının ardından, KOBİ'lere "küresel darboğazdan çıkış yollarının" anlatıldığı "TEB KOBİ Akademi" eğitimleri kapsamında bilgilendirme toplantısına geçildi.

TEB KOBİ Danışmanı Prof. Dr. Tamer Müftüoğlu, bu kriz döneminde en önemli konunun işletmelerin ayakta kalabilmesi olduğunu vurgulayarak, "En iyi gösterge işletmeler için karlarının azalmasıdır. Zarar bile fena değil. Fakat zararın yüksek faizlerle finanse edilmesi herhalde en büyük tehlike olarak ortaya çıkacak. Bu dönemi ayakta karşılayabilen, yoluna devam edebilen işletmelerimizle, umuyoruz ki kriz sonrasında bambaşka bir dünyayla karşı karşıya kalacağız" dedi.

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu ise Trabzon'un olağanüstü önemli bir kent olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Gelişen Rusya, Gürcistan, Abhazya'yı, o bölgeyi dikkate aldığımız zaman Trabzon hem Akdeniz'e, açık denizlere açılan ilk liman olması, hem de Orta Asya'ya açılan ilk deniz ve kara kapısı olması itibariyle çok önemli. Bu lojistiği göz ardı etmeyin. Olağanüstü önemli ve cazip bir alan. Dünyada en iyi gelişme sergileyen ve geleceği olan 3 sektörden birisi lojistik olarak gösterilir. Doğayı korumak koşuluyla Trabzon çok önemli bir turizm merkezi olabilir. O güzelim yeşili yıkılarak, yakılarak değil, her tarafa geniş yollar açılarak değil, doğası korunarak turizm için önemli bir hale getirilebilir."

Saygılıoğlu daha sonra  "İndirimli Kurumlar Vergisi Kanunu" ile ilgili bilgiler aktardı.

"Futbol kulüplerine tanınan ayrıcalık kobilere de tanınmalı"

Prof. Dr. Şükrü Kızılot da içinde bulunulan dönemde mevzuatı bilmenin önemine değinerek, "İş dünyasında bir yandan kazanmak için çaba gösterirken diğer yandan da bazı kayıplara uğramamak gerekiyor. Özellikle yasaları bilmemek mazeret değil" diye konuştu.

KOBİ'lerle ilgili yakında yasalaşması beklenen düzenlemeler olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Kızılot, "Bunların başında birleşme yönünde ki düzenlemeler var. KOBİ'lerin birleşmesi halinde onlara çok ciddi bir vergi kolaylığı sağlanması amaçlanıyor. Burada Kurumlar Vergisi istisnası yoluyla KOBİ birleşmeleri teşvik ediliyor. Takvim de bu yılın sonu" dedi.

Kızılot, borçlu KOBİ'lere kolaylık sağlanması gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Futbol kulüplerine ki bunlar milyonlarca avroyu şöyle hovardaca dağıtıyorlar, biliyorsunuz... Milyonlarca, 10 milyonlarca borcu olan, 30 milyon lira vergi, sigorta borcu olan futbol kulüpleri var. Bunlara bir kanun çıktı. Denildi ki (sizin bu borçlarınızı dondurduk 10 yıl süreyle. 120 ayda ufak ufak ödeyin. Yıllık da yüzde 4 faizle) Olacak şey mi? Boş kaleye gol atamayan adamlara bile milyon avroları veren bu kulüplere sen 120 ay veriyorsun da, üreten, istihdam yaratan, ekonomiye katkıda bulunan KOBİ'lere, borcu varsa, niye kolaylık sağlamıyorsun? Biraz da KOBİ'lerden, sivil toplum kuruluşlarından, ticaret odalarından ses gerekiyor bu konuda."