Belediye gelirlerini artıran teklife CHP, MHP ve DSP'den muhalefet şerhi
Belediye gelirlerini artıran teklife CHP, MHP ve DSP'den muhalefet şerhi
ANKARA - Türkiye'de il özel idareleriyle belediyelerden oluşan yerel yönetimler başta gelir kaynakları olmak üzere yetkilerinin genişletilmesini istiyor. Özellikle Avrupa Birliği sürecinin tetiklediği bu talepler, merkezi yönetimin uygun gördüğü ölçüde yerine getirilmeye çalışılıyor. Ancak, merkezi yönetim bütünlüğü içinde etkin, verimli bir yerel yönetim yapısının oluşturulduğu söylenemez. Cumhuriyet öncesinde belediye gelirlerine ilişkin ilk yasal düzenlemenin yapıldığı 1914 yılı hariç tutulursa, yerel yönetimler 1924 yılından bugüne kadar geçen 84 yılda çıkarılan toplam 6 yasayla gerek gelir gerekse kurumsal yönlerden güçlendirilmeye çalışıldı. 7. düzenlemeyi oluşturan "İl Özel İdarelerine Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun Teklifi" de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yoğun tartışmalardan sonra kabul edilerek Genel Kurul gündemine sevkedildi. AKP Grup Başkanvekili ve Kocaeli Milletvekili Nihat Ergün ile vekilin imzasını taşıyan bu teklifin bu hafta TBMM Genel Kurulu'ndan "geçmesi" bekleniyor. 2009 yılında yapılacak olan yerel seçimler öncesinde AKP, Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunu da Meclis'ten geçirdi. Yasayla nüfusu 2 binin altına düşen 862 belde belediyesi ve 283 ilk kademe belediyesinin tüzel kişiliği kaldırıldı, 43 yeni ilçe kuruldu. Yasayla Türkiye'de belediye sayısı azaltıldı. Oysa, AB'de durum tam tersi. Türkiye kişi başına düşen belediye sayısında Avrupa'nın en gerisinde. Örneğin, nüfus yakınlığı dikkate alındığında Fransa'da bin 700 kişiye bir belediye düşerken bu sayı Türkiye'de 21 bin 850 kişiyi buluyor. Aynı şekilde Fransa'da 36 bin 621 belediye varken, son yasa teklifiyle Türkiye'deki sayı 3 bin 225'den 2 bin 103'e düşürülüyor. Yerel yönetimler 84 yıl boyunca tüm "düzeltme" çabalarına rağmen güçlü, etkin ve verimli bir gelir yapısına kavuşturabilmiş değil. Türkiye'de belediyelerin GSMH ile genel bütçeden aldıkları gelir paylarında da AB ortalamasının çok gerisinde. 2000'li yıllarda Türkiye'de yüzde 4.76'ya ulaşan GSMH payında 6 AB ülkesinin ortalaması yüzde 9.5. belediyelerin AB ortalamasıyla dengelendiği tek göstergeyi yüzde 48 ile merkezi vergi gelirlerinden aldıkları pay oluşturuyor. Yasa teklifi komisyon aşamasında muhalefet tarafından çeşitli yönleriyle yetersiz bulundu. CHP, MHP ve DSP'li üyeler kabul edilen teklife "muhalefet şerhleri" koydular. Belediye camiasında da farklı değerlendirmeler ortaya çıktı. Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aytaç Durak, yasayı olumlu bulurken, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Asım Güzelbey'in aynı fikirde olmayışı dikkati çekiyor. Bu arada, DÜNYA Mikro Politika için değerlendirme istediğimiz 10'u aşkın önemli belediye başkanları ise sessiz kalmayı tercih ettiler. CHP: Belediyelere ÖTV ve ÖİV'den kaynak aktarılacak Genel bütçe vergi gelirlerinden yerel yönetimlere ayrılan payın artırılması, payların dağıtımında nüfus kriteri yanında gelişmişlik endeksinin de dikkate alınması, nüfusu 10 binin altında kalan belediyelerin gelirlerinin iyileştirilmesi amacıyla 'mali denkleştirme' adıyla bir mekanizmanın getirilmesi. Teklif özel tüketim vergisi (ÖTV) ile özel iletişim vergisi (ÖİV) hasılatından yerel yönetimlere pay verilmesini engelleyen hükümlerin yürürlükten kaldırıyor. Böylece beledeyilerin gelirleri artacak. Ancak, büyükşehir belediyelerine, büyükşehir belediye sınırları içerisinde tahsil edilen vergi gelirlerinin yüzde 5'inin (Yüzde 70'i doğrudan, yüzde 30'u havuz kanalıyla) verilmesi yönündeki düzenleme adil bir sonuç yaratmayacak. Turistik yörelerde belediyelerin kış ve yaz mevsimleri arasındaki nüfus farklılığından kaynaklanan sorunları dikkate alınmıyor. Didim, Bodrum, Alanya gibi birçok turistik beldemizin kış ve yaz nüfusu arasında ciddi farklar vardır. Kış nüfusu 30 bin olan Marmaris'in yaz nüfusu 250 bindir. 30 bin nüfusa göre kurgulanmış bir pay dağıtım sistemi ile yazın 250 bin kişinin ihtiyacının karşılayabilecek hizmeti sunmak mümkün değildir. Teklif bu tür belediyelerimizi görmezlikten gelmektedir. MHP: Büyükşehirlerde yanlış pay dağıtımı korunuyor Teklif mahalli idarelere kaynak sağlaması açısından olumlu olmakla birlikte, mahalli idareler arasında var olan adaletsizliği daha da artırması ve ilâveten hedeflenen 2008 yılı programında sapma meydana getirmesi kaçınılmaz. Merkezi yönetim bütçe gelirlerinden alınan kaynağın nasıl telafi edileceği ve mahalli idare harcamalarının makro ekonomik açıdan nasıl etki yaracağı belli değil. Büyükşehir pay dağıtım sisteminde, mevcut yanlış uygulama yeni yasa teklifiyle devam ettirilmiştir. Büyükşehir dağıtım sistemine konu olan ve büyükşehir alanlarındaki tahsilatın belirlendiği vergi idaresi sınırlarına ilişkin bilgi yok, süreç şeffaf değil. Teklifin mevcut haliyle kanunlaşması halinde, Anayasa ve hukukun "eşitlik", "adalet" ilkelerine, Anayasa'nın 127. maddesindeki "Mahalli idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır" hükmüne aykırı olacak. Ancak, özellikle Ankara ve İstanbul'un KİT ve büyük vergi mükelleflerinin merkezi olması pay dağıtımında adaletsizliği ortaya çıkarmaktadır, kurumlar vergisinin yaklaşık yüzde 35'ini ödeyen mali merkez İstanbul'da bulunmaktadır. Oysa, bu bankalar tüm ülke çapında faaliyet göstermektedir. Bazı fabrikaların çeşitli illerde üretimi bulunmasına rağmen verginin ödendiği merkez, genelde İstanbul'dur. Bu sistemin korunmasının yanısıra genel bütçe vergi payına konu olan bazın genişlemesi de adaletsizliği daha da artıracaktır. DSP: Dağıtımda haksızlık kaynakta belirsizlik ÖTV ve ÖİV'nin belediyelere verilecek pay kapsamına dahil edilmesi nedeniyle, bu vergilerin büyük kısmının tahsil edildiği büyükşehir belediyelerinden Kocaeli ve İstanbul'a aktarılacak kaynaklar diğer büyükşehir belediyelerine göre ölçüsüzdür. Ölçüsüzlük, belediyelerin kişi başınna aldıkları paylara bakıldığında açıkça görülmektedir. Teklifle büyükşehir belediyelerine 2008 yılında ayrılacak kişi başına payda Kocaeli'nin 562.3 YTL ile birinci, Gaziantep'in 131.9 YTL ile sonuncu sırada yer aldığını görmekteyiz. Büyükşehir belediye paylarındaki artışın yüzde 20'yi aşması halinde aşan kısmın havuza alınarak diğer büyükşehir belediyelerine dağıtılması öngörülmüşken, geçici 2. madde ile 30 Haziran 2009'a kadar artış oranının yüzde 60 olarak dikkate alınacağının belirtilmesi yerinde olmamıştır. 31 Aralık 2008'e kadar yüzde 60 artışla ilgili geçici madde hükmü konulması, ilk artışların yüzde 50'ler civarında olması nedeniyle makul görülebilir. Ancak 1 Ocak-30 Haziran 2009 tarihleri arasında aynı geçici hükmün korunmasının, Mart 2009 'da yapılacak mahalli seçimler dışında geçerli bir nedeni olamaz. Belediye ve il özel idarelerine genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan payların artırılması ve dağıtım için ek kriterler öngörülmesi uygun görülmekle birlikte, tasarının bütçeye getireceği 7.4 milyar YTL tutarındaki yükün kaynağı da gösterilmemektedir. Toplam 34.3 milyar YTL belediyelere aktarılacak AKP Genel Başkan Yardımcısı Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi: Kanun teklifiyle belediyelerin genel bütçe vergi gelirlerinden aldığı payların matrahı yüzde 30 dolayında artmaktadır. Petrol ve doğalgaz ürünlerinden alınan ÖTV'nin tamamı, motorlu taşıtlardan alınan ÖTV'nin tamamı, alkollü ve gazlı içecekler ile bütün tütün mamulleri üzerinden alınan ÖTV'nin tamamı, özel iletişim vergisinin tamamı matraha dahil edilmektedir. Matrahın genişletilmesiyle toplam 34 milyar 312 milyon YTL kaynak mahalli idarelere aktarılmış olacaktır. Toplamda ise mahalli idarelere aktarılan pay miktarı 2007'de 12.765.2 milyon YTL'dir. Kanun teklifiyle 2008'de 18 milyar YTL'ye yükselmiştir. 5 milyar YTL civarında bir artış söz konusudur. 2380 sayılı kanun gereğince il özel idarelerine genel bütçe vergi gelirleri üzerinden ayrılan payın sadece nüfus esasına göre dağıtılması ciddi eleştirilere neden olmaktaydı. Yapılan düzenlemeyle nüfus kriterinin yanında gelişmişlik endeksi de dikkate alınacaktır. Genel bütçe vergi gelirlerinden mahalli idarelere aktarılan paylardan borçlara karşılık yapılan kesintilerin miktarı teklifle yüzde 40 ile sınırlandırılıyor. İllerimizin demografik farklılıkları sonucu açılan makas denkleştirme ödeneğiyle ile daraltılmaktadır. Gecikmiş adalet sağlanıyor Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Aytaç Durak: 5216 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Kanunu, büyükşehirlere yeni görevler verdi. Anayasamız'ın 127. maddesine göre, genel idare, parlamento yeni görevler verir; ancak bu görevlerin karşılığındaki maddi kaynağı da belirtir. Görevi verdiler, belediyelerin, büyükşehirlerin görevleri, sorumlulukları misli misli arttı; ama bugüne kadar ilave gelir elde edilemedi. Bu kanun bunu kapatıyor. Belediyelerin büyüklüğü, nüfusu, gelişmişlik düzeyi gibi kriterler geliyor ve bunları sübvanse edecek, dengeleyecek kriterler. Bütün olarak, tüm belediyelerin gelirlerinde yüzde 27 ile yüzde 36 arasında bir gelir artışı olacak. Bu da yıllardır beklediğimiz, hak ettiğimiz paralar. Dünya yerelleşiyor, 'her şey yerelde başlar' deniliyor Bu düzenlemenin geç de olsa çıkmasını gecikmiş olan adaletin sağlanması olarak kabul ediyoruz. Para değil, yetki versinler Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Asım Güzelbey: Şahsi kanaatim, bu yasa yeterli değil. Sanki, devlet sağ cebinden alıp sol cebine koyuyor gibi Halbuki, bizim yeni gelir kaynakları bulmamız, yeni imkânlar yaratmamız lazım. Böyle imkânlar var. Ben, özellikle AB'ye girecek olan Türkiye'de belediye gelir kaynaklarının yüzde 80'inin merkezden gelmesini doğru bulmuyorum. Bize para vermesinler, sadece yetki versinler gelirlerimizi kendimiz toplarız, üstüne devlete de para veririz. Örnek vereyim: Gaziantep'te Beylerbeyi diye bir bölgeyi toplu konut alanı ilan ettik. İlan ettiğimizde burada arsanın metrekaresi 1 milyon liraydı, şimdi 30 milyon lira. Arsalar tam 30 misli değer kazandı. Bunu kim yaptı? Belediye yaptı. Bunu yaparken, yolu açarken de para verip oradan arsa alıyoruz. Bu son derece yanlış. Bana göre, yeni çıkacak olan yasa 'dağ fare doğurdu' gibi. Bize çok bir şey getirmeyecektir. Gelirimiz yüzde 30-40 artmış, bunlar önemli değil, yeni gelir kaynağı bulabilir miyiz? Yasa bu konuda yetersiz. Ben yerele yetki vermekten yanayım. Teklif yasalaştığında neler olacak? . Merkezi yönetim bütçesi vergi gelirlerinden belediyelere ve il özel idarelerine aktarılacak kaynağın matrahı genişletildi. Akaryakıttan alınan özel tüketim vergileri (ÖTV) ile özel iletişim vergisi (ÖİV) de matraha alındı. Genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı toplamının yüzde 2,85'i büyükşehir dışındaki belediyelere, yüzde 2,50'si büyükşehir ilçe belediyelerine ve yüzde 1,15'i il özel idarelerine ayrılacak. . Genel bütçe vergi gelirlerinin dağıtımında, nüfus kriterinin yanında, yüzölçümü, gelişmişlik seviyesi gibi başka kriterler de esas alınacak. Büyükşehir belediyeleri ve büyükşehir ilçe belediyelerinde sadece nüfus kriteri esas olurken, belediye ve il özel idarelerine genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan payın dağıtımında; nüfusun yanı sıra, gelişmişlik seviyesi, kırsal alan nüfusu, yüzölçümü, köy sayısı da dikkate alınacak. Buna göre, pay dağıtımında nüfus kriteri yüzde 50, ilin yüzölçümü yüzde 10, ilin kırsal alan nüfusu yüzde 15, köy sayısı yüzde 10 ve illerin gelişmişlik endeksinin yüzde 15 oranında ağırlıklı olacak. . Yüzde 2.65'lik büyükşehir ilçe belediyeleri payı nüfus esasına göre dağıtılacak. Hesaplanan tutardan yüzde 30'luk büyükşehir belediyesi payı ayrıldıktan sonra kalan miktar büyükşehir ilçe belediyelerine verilecek. . Büyükşehir sınırları içinde toplanan genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan büyükşehir belediye payının yüzde 70'i, doğrudan ilgili büyükşehir belediyesi hesabına aktarılacak ve kalan yüzde 30'luk kısmı ise büyükşehir belediyeleri arasında nüfus esasına göre dağıtılacak. Büyükşehir belediye paylarındaki artış, bir önceki yılın aynı ayında tahakkuk eden tutarların yüzde 20'den fazla olamayacak. Fazla olan tutarlar, artış oranı yüzde 20'den az olan belediyelere bu oranı aşmamak üzere, nüfusa göre dağıtılacak. Bakanlar Kurulu bu oranları 2 katına kadar artırabilecek veya kanuni haddine kadar indirebilecek. Fakat geçici bir maddeyle söz konusu yüzde 20 oranı 1 Temmuz 2008 ile 30 Haziran 2009 tarihleri arasında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 60 olarak belirlendi. . Kesinleşmiş en son genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı toplamının binde 1'i, Maliye Bakanlığı bütçesine denkleştirme ödeneği olarak konulacak. Maliye Bakanlığı, bu ödeneği, mart ve temmuz aylarında 2 eşit taksit halinde dağıtılmak üzere İller Bankası'na aktaracak. Bu ödeneğin yüzde 6O'ı nüfusu 5 bine kadar olan belediyelere, yüzde 40'ı ise nüfusu 5 bin 1-9 bin 999 arasında olan belediyelere eşit şekilde dağıtılacak. . İl özel idareleri ve belediyelerin devlete olan borçları, Hazine alacağı niteliğindeki borçları, İller Bankası'na olan borçları ile sosyal güvenlik kuruluşlarına olan borçları, Maliye Bakanlığı veya İller Bankası'nca belediyelere her ay genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı toplamı üzerinden ayrılacak tutardan kesinti yapılarak alacaklı idarelere ödenecek.