Belirsizlik ve güvensizlik aynen devam ediyor

Güler Sabancı, dünya finansal sisteminde belirsizlik ve güvensizliğin devam ettiğini belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, dünya finansal sisteminde 6 ay önceki belirsizlik ve güvensizliğin aynen devam ediyor gibi göründüğünü, artık bunların fiziki neticeleriyle karşı karşıya olunduğunu anlattı.

Sabancı, gazetecilerle bir araya geldiği sohbet toplantısında, dünya finansal sisteminde 6 ay önceki belirsizlik ve güvensizliğin aynen devam ediyor gibi göründüğünü, artık bunların fiziki neticeleriyle karşı karşıya olunduğunu anlattı. 6 ay önceki sohbet toplantısında dile getirdiği konuların artık, sonuçlarının görülmeye başlandığını belirten Güler Sabancı, bunların beklenilen gelişmeler olduğunu, hala çok ciddi belirsizlik, güvensizlik var olduğunu ama bunun yanında çok ciddi tedbirler alındığını söyledi. 

Tüketici güven endeksinin gerilediğini, işsizlik oranının arttığını ve yavaşlamanın sürdüğünü kaydeden Güler Sabancı, şöyle devam etti: 

"Bizde ise ilk üç ay hepimizi sevindiren bir büyüme rakamı çıktı ama ileriki 3 ayın böyle olmayacağını bekliyoruz. Yıl sonunda yüzde 4'ün altında bir büyüme bekliyoruz. Enflasyon ilk 6 ayda yüzde 12'leri buldu gözüküyor. Yüzde 3,5-4 büyüme, göreceli olarak, Avrupa'da yüzde 1'lerin konuşulduğu bir ortamda kötü sayılmaz ama tüketici güven endeksi son 4-5 yılın en düşük seviyelerinde... Bir de tabii her zaman olduğu gibi cari açık meselemiz var. 55-60 milyar dolar olacağı görülüyor ki bu rakam GSMH'nin yüzde 6,5-7'si gibi yüksek bir rakam. 

Bu tabloya bakıldığı zaman Türk piyasalarında çok büyük yabancı çıkışı olmadı. Rusya'dan çıkış görüldü mesela ama Türkiye'den ciddi bir çıkış gözlenmedi. İhracatımız hala rekor düzeyde devam ediyor. Ama önemli bir belirsizlik de yaşadık. AKP'nin kapatılması davası ilave bir belirsizlik oldu ve o süreci 4-5 ay gibi kısa bir sürede üzerimizden atmış olmamızın da faydası var gibi görünüyor." 

Geçtiğimiz 6 ayda yapılan çalışmaları da özetleyen Sabancı, sosyal güvenlik yasası, istihdam paketi, ar-ge teşvikleriyle ilgili çalışma, KDV indirimleri, GAP projesiyle ilgili paket ve elektrikte otomatik fiyatlamaya geçildiğini anımsatarak, önümüzdeki sürece bakıldığında AB sürecinin öne çıkacağına inandığını söyledi. 

Beklentilere ilişkin olarak da Güler Sabancı, "Hala Türk Ticaret Kanununu bekliyoruz. Yeni Türk Ticaret Kanununu çok önemsiyoruz. Meclis açıldığında buna önem vereceğini umuyorum. Özelleştirmelerin devam etmesini bekliyoruz" dedi. 

 

"AB uyumu sadece teknik bir süreç değil"

 

AB uyum süreciyle ilgili olarak Güler Sabancı, son bir yılda 29 yasa çıkarıldığını belirterek, bir işi yapmak kadar o işin iletişimini de gerçekleştirmenin önemli olduğunu dile getirdi. 

AB uyumun sadece teknik bir süreç değil, toplumla paylaşılması gereken bir süreç olduğu inancını taşıdığını söyleyen Güler Sabancı, "Demokrasilerde en önemli unsurun toplumun bilgilendirilmesi olduğuna inanıyorum. Çok emek veriliyor, iletişimine de önem verilmeli..." dedi. 

Güler Sabancı, şunları kaydetti: 

"AB ile ilgili bu kadar çok şey yapıldığının ben farkına varmamışım. Sene başından bu yana 29 yasa çıkmış. Bu beni şuraya getiriyor. Türkiye'de hep toplumsal uzlaşmadan bahsediyoruz. Türkiye'de aradığımız toplumsal uzlaşmayı bence AB uyum sürecinde bulmalıyız. Uyum sürecini toplumsal uzlaşma için yapmalıyız. Avrupa uyum sürecinin daha iyi bir iletişim planıyla götürülmesi gerektiğine inanıyorum ve bunun halka iyi anlatılması, hatta zaman zaman eğitim yapılması gerektiğine inanıyorum. Bunun hepimizin projesi haline getirilmesi gerektiğine inanıyorum. 

Şunu da söylemeden edemeyeceğim. Son, Kafkaslar'daki olaylarda da gördük ki çevre ve komşu ülkelerde çok olaylar oluyor. Bu hareketlilik Türkiye'nin çok kritik bir diplomatik rol oynamasını gerektiriyor. Bu rolü de gerek dışişleri bakanlığı gerekse dışişleri teşkilatı iyi oynuyor. Çok kritik temaslar oluyor. Bir yanda başarıyla götürülen bu dış politika öte yanda da hakikaten bir toplumsal uzlaşma paketi gibi hep beraber çok iyi iletişimle götürülmesi gereken bir AB süreci var. Bu ikisinin aynı odaklanmayla aynı hassasiyetle götürülmesi ve bir kişi tarafından götürülmesi kolay değildir. 

Müzakere sürecinin yeniden yapılandırılması gerektiğine inanıyorum, organizasyonunun... Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye'nin başarıyla götürdüğü diplomatik rolü, dışişleri götürüyor. AB müzakere sürecinin de ayrı bir şekilde ayrı bir liderlikle götürülmesi gerektiğine inanıyorum. Ayrılmalı... Benim görüşüm. Her ikisi de çok önemli..." 

 

Aksigorta

Güler Sabancı, istihdam ve reel sektör konusunun her zaman gündemde olması gerektiğini, geçen 6 ayda bu konuda olumlu adımlar atıldığını ancak yeterli olmadığını ifade ederek, "Özellikle mikro reformlar... Yani kayıt dışının azaltılması, rant ekonomisinden kar ekonomisine geçme... Bu yolda sürekli çalışmamız lazım" dedi. 

Bir gazetecinin, "Hala rant ekonomisi devam ediyor mu?" sorusuna Sabancı, "En son Ekonomist dergisinin çalışması var. Türkiye'de kayıt dışının hala yüzde 60'lar seviyesinde olduğunu gösteriyor" yanıtını verdi. 

Aksigorta'da gerçekleştirilen yeniden yapılandırma çalışmalarına da değinen Sabancı, adı geçen şirketin sigortacılık işine odaklanmış bir şirket olmasını istediklerini bildirdi. 

Eski bir şirket olan Aksigorta'nın, içinde kendi faaliyet alanıyla ilgili olmayan iştirakler ve hisse senetleri bulunduğunu kaydeden Güler Sabancı, gerçekleştirilen çalışmanın yeniden yapılandırma olduğunu yineledi. 

Yeniden yapılanmayla nihai olarak ortaklık ya da hisse satışı planlanıp planlanmadığı sorusuna da Güler Sabancı, şu yanıtı verdi: 

"Sigortacılık sektöründe ileriye dönük büyük potansiyel var. Şirketimiz bu sektörde iyi bir yerde ama çok da rekabet var. Biz emeklilik şirketimizle Türkiye'deki mevcut bir yabancı oyuncu ile birleşerek Avivasa'yı yarattık ve Avivasa kendi sektöründe 1 numara oldu. Böyle bir yapıyı ben açıkça Aksigorta'da arzu ederim. Beklentimiz satış değil." 

 

"Daha büyük bir lastik sektörü olabilirdik"

Lastik sektöründe faaliyet gösteren topluluk şirket Brisa'da geçtiğimiz günlerde yaşanılan grevin hatırlatılması üzerine Güler Sabancı, sektördeki oyuncuların "maliyetlerden haklı olarak şikayet ettikleri için" Türkiye'nin çevresinde, Polonya, Romanya gibi ülkelerde büyümeyi tercih ettiğini belirterek, "O yatırımlar Türkiye'ye gelebilseydi bugün daha büyük bir lastik sektörü olabilirdik, olamıyoruz. Demokratik haklar var tabii ki saygı duyuyoruz" dedi. 

Bölgesel asgari ücret uygulamasının topluluğun planlarını nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine de Güler Sabancı, "Bize çok fazla etkisi olacağını zannetmiyorum" dedi. 

Güler Sabancı, nükleer güç santrali kurup işletecek ve TETAŞ'a elektrik enerjisi satacak şirketin belirlenmesi için yapılacak çalışmada süre uzatımı talep eden kuruluşlardan birinin kendileri olduğunu ifade ederek, konunun süre uzatımının ötesinde içerikte de bazı konulara açıklık getirilmesi konusu olduğunu kaydetti. 

Bir gazetecinin Türkiye'nin olimpiyatlardaki performansını hatırlatıp, vakıf üniversitelerinin bu konuda bir çalışması, katkısı olup olmayacağını sorması üzerine Güler Sabancı, ABD'de üniversite sisteminin bursa imkan verdiğini ancak Türkiye'de sınav sisteminin buna imkan vermediğini söyledi. 

Sabancı, "Sistem buna bir şekilde izin vermeli, bizim elimizde değil. Kime, nasıl burs vereceksin" dedi. 

Güler Sabancı, "Sabancı Holding'de de kıyafet, sakal, bıyık konusunda bir düzenleme var mı?" sorusuna da "Öyle bir detayımız yok ama genel bir kıyafet yönetmeliğimiz var" yanıtını verdi. 

Sabancı, beklentilerle ilgili olarak da "Yıl sonuna baktığımızda, büyüme biraz daha yavaş, enflasyon biraz daha fazla ama makro ekonomik dengelerde, mali disiplinde çok büyük sapmalar olmadan bu seneyi tamamlayacağımızı umuyorum" diye konuştu. 

Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Ahmet Dördüncü de topluluk olarak 2008 yılı için temkinli ama iyimser bir bütçe hazırladıklarını, 6 ayın sonunda hedeflerinin tamamına paralel bir pozisyonda olduklarını bildirdi.