BoJ Başkanı: Enflasyon oranı ve ekonomideki büyüme beklentileri karşılarsa faiz artabilir
Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Kazuo Ueda, BoJ’un temmuzda yaptığı faiz artırımına ilişkin Japonya parlamentosunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Ueda, küresel piyasalardaki istikrarsızlığın devam ettiğini belirterek, buna rağmen enflasyon oranı ve Japon ekonomisindeki büyüme beklentilerinin karşılanması halinde faiz artırımına gidebileceklerini bildirdi.
Ağustos ayının başlarında piyasalarda yaşanan dalgalanmaların ABD ekonomisine ilişkin resesyon endişeleri nedeniyle yaşandığına işaret eden BoJ Başkanı Kazuo Ueda, "Yurt içi ve dışı piyasalardaki istikrarsızlık devam ediyor. Bu nedenle şu an için piyasadaki gelişmelere karşı son derece hassas olacağız" ifadesini kullandı.
Piyasadaki dalgalanmalara rağmen BoJ’un faiz artırımına yönelik politikasında bir değişiklik olmadığını vurgulayan Ueda, şunları kaydetti: "Ekonomik büyüme ve fiyatlardaki gelişmelerin beklentiler doğrultusunda ilerlediğine ikna olursak, parasal gevşemenin derecesini ayarlamaya yönelik duruşumuzda herhangi bir değişiklik olmaz."
Enflasyon oranı kalıcı olarak yüzde 2 seviyesinin üzerinde kalırsa...
Ueda, enflasyon oranının kalıcı olarak yüzde 2 seviyesinin üzerinde kalması halinde, bankanın temmuz sonunda yaptığı faiz artırımına rağmen ilave faiz artırımının da uygun olacağını bildirdi.
Öte yandan, ülkede çekirdek enflasyon temmuzda bir önceki aya göre 0,4 puan gerileyerek 2022’den bu yana ilk defa yüzde 1,9 altına inerken, manşet enflasyon ise yüzde 2,8 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti.
BoJ, büyük şirketlerdeki önemli ücret artışlarının ardından 2016’da başladığı negatif faiz politikasına mart ayında son verme kararı almıştı. Yaklaşık 17 yılın ardından ilk defa faiz artırımına giden BoJ, temmuz sonunda da politika faizini yüzde 0,25'e çıkartmıştı.
1987'den bu yana en büyük düşüş
Japonya'da Nikkei 225 endeksi, 'şahinleşen' BoJ ve küresel piyasalarda artan resesyon endişeleriyle yüzde 12,40 ile 1987'den bu yana en büyük düşüşü kaydetmiş, ardından toparlanma sürecine girmişti.